13.BÖLÜM: "Kulak Misafiri"

6K 631 251
                                    

Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler

13.Bölüm: "Kulak Misafiri"

3.GÖZ

Tutku, ısınma hareketlerini çoktan yapmaya başlamışken kaşlarını çatarak parmak uçlarına dokunmayı bıraktı. Yeterince esnemişti ve on dakika sonra başlayacak maç için etrafı kolaçan ederken hala bir kişi eksik olduğunu görüyordu. Mini şortunun arka cebindeki telefonu çıkarıp, mesaj bölümüne girdi.

Gönderilen: A.
"Neredesin?"

Tuşa basıp telefonu kapatacaktı ki, cevapla ışıldadı ekran.

Gönderen: A.
"Arkana bak :)"

Amcası gibi emojiyi klavyeden yollamıştı, başını arkasına çevirdi ve elinde telefonla sahanın yanına gelen delikanlıyla gözleri birleşti. Ekrana bir süre daha bakan Alp, Sarp'ın hem geç kalma hem de kaşındaki kanama üzerine azarını dinlemeye başladı, üzerine sporcu şortunu geçirmiş, sıfır kol bir tişörtle dövmesini ve kaslarını gözler önüne sermişti.

-Selaaaam!" Selinle Özgür sahaya atlarken, kız bir an Tutku'ya gidecek oldu ama Özgür'ün son anda müdahalesiyle durdu. Tutkuyla tanıştıklarını belli etmemelilerdi. "Biz izlemeye geldik!" El salladığı Petek'ten karşılık alırken, kadın onları da davet etmesine rağmen büyük tribünün en önündeki kırmızı koltuklardan birine geçip oturdular.

Onlara aldırmamış gibi yaparken -yabancılara böyleydi genelde- dizini karnına çekip, ellerini bacağına sardı ve iyice gerdi Tutku. Herkes hemen hemen hazırdı maça, hatta Savaşla Bade kağıtları hazırlamış, torbaya koyuyorlardı.

-Esnediniz mi küçük hanım?" Alp'in kulağına söylediği cümleyle, sol bacağına geçerken kafasını ona çevirdi Tutku. Gülümseyerek kıza bakıyor, dirseğini başının yanına kaldırarak kolunu esnetiyordu.

-Esnedim." Gözleriyle etrafı kolaçan ederken yüzünde sinir bozucu bir gülümsemeyle bir adım attı sarı. Bu ufaklığı tüm gözler ikisinin üzerindeymiş gibi hissettiği zaman bile süzmeden edememişti.

-Esnetebilirim biraz daha..." koyu kahveleriyle sağına soluna baktı Tutku da. Bacaklarını dümdüz hale getirip parmak uçlarına esnemeye çalışırken, gülüşünü gizledi. Gerçekten bu herif hem dövülesi hem de sevilesi biriydi.

-Bak bak, nasıl yakışıyorlar..." Özgür'ün kolunu vurarak çürüten Selin, iç çekti. "İnşallah içine sıçmazsın Alp." Söylediği cümle o kadar doğruydu ki genç endişeli yeşilleriyle ikiliyi süzerken bir şey diyemedi. "Savaş Devran şu di mi? Ay Özgür... Nasıl yakışıklı şuna bak." Bade'nin saçlarıyla gıcık etmek için uğraşan adama hayranlıkla bakan kızdan kolunu çekerken göz devirdi genç.

-Delirtme adamı...Ayrıca..abartılacak kadar değil." Gözlerini kocaman açıp ona bakmaya başladı Selin, bu şapşal kıskanmış olabilir miydi?

-Kör müsün Özgür şuna bak! Spor yapıyor hala herhalde." Yeşiller artık kendisine dik dik bakınca kıkırdadı. "Bilmem kaç yaşında adamı mı kıskandın? Sen de bi alemsin be..."

-Kaçsa kaç. Ben gidip şu kızı kesiyor muyum?" Ece'yi gösterirken, gerçekten de onun çok güzel bir vücudu olduğunu fark etmesi uzun sürmedi Selin'in. Tamam, belki Devran ailesini araştırırken Savaş Devran'ı ve hayatını, kadın hakları için kuruluşlara bağışlarını ve onun hakkındaki "katil" dedikodularını okuyunca her kadında olan o "gizemli adam" sevdasına azıcık tutulmuş olabilirdi ama bu herifin cazibesiyle alakalıydı. Mesela Acar'a bakamıyordu bile çünkü Elvin denen kadının bu yaşında Tutkuyla boy ölçüşen esnekliğinden korkmuştu. Ama Ece'ye bakmak da neydi?!

Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin