23.BÖLÜM: "Axel&Basil: Görev"

4.9K 601 189
                                    



Hikayeyi seviyorsanız, yıldızlamayı, yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar!

3.GÖZ

Alp, kendi doğum gününde kendisinden bin kat daha fazla eğlendiklerine emin olduğu dörtlüye baktı. Selin, Kavin, Tutku ve annesi şampanya bardaklarını tokuşturdular, kahkahalar eşliğinde birkaç yudumda içtiler bardaktaki tüm sıvıyı.

-Offf kendi ruh eşlerimi buldum be resmen! Yenileniyoruuuuum...." Selin, bardağı koltuğun önündeki sehpaya bırakıp saçlarını geriye doğru ittirdi ve sıcak basan boynunu yelledi. Aden, şiş karnıyla yanlarına geldiğinde hepsi ona çevirmişti gözlerini.

-Ben de istiyorum şampanyaaaa. Bir bardak alsam nolurr..." gözleri bir an Ediz'e kaydığında dik bakışlardan duyduğunu anladı ve geri vitese hızla taktı. "Dermişim. Hehe." Onların yanında daha fazla kalamayıp yemeklere doğru uçarken, koltuktaki kız grubu da gülmüştü.

-Eee Petek Aksoy, bize şu Alp'in çocukluğunu anlatsanız keşke biraz!" Bunu söyleyen Selin'e bir bakış attı Tutku, aslında merak etmişti acaba Petek oğlunun neler karıştırdığını biliyor muydu? Gerçi biliyor olsa, o karıştırdığı şeye asla izin vermeyeceğini düşünüyordu ya neyse... Belki bir şeylerden şüphelenmişti?

-Çocukluğuna inelim diyorsunuz yani psikolog gibi?" Kavin'in kıkırdamadan önce sorduğu bu soruya, gülerek baş salladı Selin. Petek, onunla Tutku arasında oturuyor, yeni tanışmasına rağmen acayip iyi anlaştığı Kavin de hemen sağında duruyordu.

Alp, sırtına çıkan Arda'nın sululuğuna karşın kafasına bir tane patlatırken Petek bir tık yüksek sesle söylendi.

-İnelim kızlar, inelim ama bence Sarp bunu ben yokken kafa üstüne düşürdü! Net!" Söylediği cümleye herkes güldüğünde, Alp kendisinden bahsedildiğini anlayarak göz devirdi ve sırıtan Arda'yı gösterdi.

-Bence bunu düşürdünüz, mamacita." Cümlesinin sonunda yerden kalkmayan Arda ağabeyinin kalçasına şaplak atınca yine gülmüşlerdi ve Petek, onların bu haline bayılıyordu.

Ardayla Alp sürekli itişip kakışırdı, yalan yok çok büyük birkaç kavgaları nedendir bilinmez olmuştu ve Alp Arda'yı fena benzetmişti ama bu halleri artık klasikti. Alp'in Eva'ya da sık sık bulaştığı, saçlarını bozduğu, eliyle yüzünü kavrayarak makyajını el izleriyle mahvettiği, Rüzgarla planlarına varlığıyla engel olduğu zamanlar da oluyordu.

Onların iyi anlaşması şükrettiği bir şeydi Petek'in. Çünkü başta her anne gibi, endişeleri olmuştu. Acaba Eva'ya nasıl davranacaklar, onu içlerine katabilecekler mi diye... Ya Eva onlara karşı tamamen çekingen olsaydı, ya Arda evde yeni birini kabullenemeyecek kadar bencil olsaydı ya da Alp "kız kardeş" düşüncesine pek de bayılmayan huysuz biri olsaydı? Neyse ki bu hiç olmamıştı. Hatta Alp'in arada Arda'ya "bence zaten Eva benim kardeşimdi, sen hastanede karıştın." laflarını yapacağı kadar samimilerdi.

Gerçekten bir aile olmuşlardı ve şimdi kızlar sorunca bir kez daha fark etti, her ne kadar huysuz, sır dolu, agresif bir çocuğa sahip olduğunu bilse de onunla gurur duyuyordu Petek. Harika bir evlat olmanın dışında, Ardayla Eva'ya mükemmel bir ağabeydi.

-Hep korumacıydı. Arda'ya, oyun arkadaşlarına, çevresindeki herkese..." açık maviler Arda'yı kendine çekip sıkıca sarılan delikanlıyı süzerken, ışıl ışıl parlıyordu. Anne sevgisi, diye geçirdi içinden Selin, böyle bir şey olsa gerek. "Kabul ediyorum. Çocuğum biraz huysuz, bazen dengesiz, çoğu zaman da sır küpü olabilir. Ama hiç kimseyi isteyerek incitmez. Çocukluğunda da hep öyleydi."

Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin