Siz istediğiniz gibi hayal edebilirsiniz, ama çok soranlarınız için koyuyorum,Fotoğraftakiler: Kıvanç Alp Aksoy/Tutku Devran
3.GÖZ
Tutku, karşısındaki gencin gri gözlerine uzun uzun baktı. Orada her duygu birbirine o kadar girmişti ki değil bir çıkarım yapmak, herhangi birini yakalamak bile çok zordu.
Demir, kendisinden bir cevap beklerken, başını aşağı yukarı salladı.
-Varım. Her şeyi bilmek istiyorum." Genç, dudağının bir kenarını kıvırarak ellerini yavaşça tezgahtan çekecekken, onun bileklerini kavradı Tutku. Yüzünü onun yüzüne yaklaştırdı, bu tehlikeli bir hamleydi çünkü gri hareler dudaklarına kaymıştı. "Ama bir şeyi çoktan öğrendim." Bunu söylerken bileklerini okşadı adamın, burunları neredeyse birbirine değiyordu ve göğüslerini yüksek taburenin avantajıyla onun göğsüne yasladı.
Demir, kucak dansının çoktan başlayıp başlamadığını düşünüyordu çünkü siktir, her ne yapmayı planlıyorsa gerçekten kendisini bir parça da olsa heyecanlandırmıştı. Bu tuhaftı çünkü onu heyecanlandıran çok az şey vardı.
Aslında Tutku'ya bu teklifi yapmasının bir nedeni de Alp'i ondan uzaklaştırmaktı, aralarına girmekten çekinmemişti bu yüzden.
-Neymiş o?" Diye sordu dişlerini bir kez açıp kapatıp birbirine vurarak, sanki Tutku'yu ısırmak ister gibi yapmıştı hareketi ve kız nefesi onun dudaklarına çarpacak şekilde yakın bir pozisyonda güldü.
-Alple aranız şuan berbat bir halde. Ve sen böyle bir şeyi..." adamın ayakta, kendisinin oturuyor olmasından boşluk buldu, burnunu onun sivri burnuna sürterek aniden bacağını kaldırdı ve topuklu ayakkabısını adamın aletine sertçe geçirip, eğilmesini fırsat bilerek saçlarından kavrayarak alnını yapıştırdı tezgaha. Neyse ki Demir oldukça kuvvetliydi de hemen onun elinden kurtulmuş ve kızı bileğinden sıkıca tutmuştu.
Deli gücü dedikleri bu olabilirdi çünkü Tutku bileğinin kopacağını düşünüyordu, öyle kötü sıkmıştı kan bile gitmiyordu ama bunu zerre umursamadan dişlerini birbirine bastırdı. "Anca onu kızdırmak için teklif edersin. Bana yardım edeceğin falan yok."
Onun blöf yaptığına o kadar emin konuşuyordu ki, Demir ona aptal olduğunu haykıran bir alayla güldü.
-Uyarmadığımı sakın söyleme." Dedi kızın bileğini savurarak bırakırken. "Kendin kaybettin bebek surat." Cebinden çıkardığı iki yüzlüğü tezgaha çarparak koyup kulübün çıkışına doğru yürürken, Tutku istemsizce yutkunup gözlerini kısarak baktı.
Acaba gerçekten söyleyecek miydi yapsaydı? Onun karşılıksız anlatacağına inanmıştı aralarının bozuk olmasına güvenerek. Hatta normal bir teklif yapsa bile kabul edebilirdi ama bu istek ona çok tuhaf gelmişti. Alp'i kızdırmak adına yapıldığı belliydi, Alp'in kızması umrunda değildi zaten sadece ikisinin aptal güç savaşında koz haline gelmek onu kızdırmıştı.
Birasını birkaç saniyede yarılarken, yanına oturan bedenle birlikte başını istemsizce çevirdi ve görmeyi beklemediği birini gördü. Özgür'ü. Yanında kimse yoktu görünüşe göre, sağına soluna bakınırken Selin'i görememişti çünkü.
-Özgür..Ne işin var burada?" Yeşiller, kısa bir an barmene dönüp kızın birasını işaret ederek siparişini belirtirken, Tutku'nun sorusuna cevap verdi. Dirseklerini tezgaha yaslamış, ellerini birbirine kenetleyip parmaklarıyla oynamaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)
Romance"Çıkardığı fotoğrafın altına, kalemin kapağını ağzında tutarken, kalemle bir not düştü. "Tutku'yla Harmanlanmış Bedenler." " Böyle başlamıştı hikayeleri. Elmaların özü birdi, ihtiyaçları birdi. Aşktan gelen çocuklar, aşk için yaşar, aşk uğruna öl...