KADİM CADI 8

3.9K 425 10
                                    

(Not: hem siyah hem menekşe gözlü hemde küçük bir kız fotoğrafı bulamadım artık bu kızın gözlerini menekşe olarak zihninizde canlandırın Eilese'in görünümü bu şekilde düşünebiliriz)

Gökyüzü kararıp ay çıkmaya başladığında Elise mühür çözeltisini kristal şişeden içti.
Ani acının kalbine saldırısı hazırlıksız yakalandı. Elinde ki kristal şişe yere düşerek parçalandı.
Mühür hızla çözülerek birikmiş manaya kaynaştı.
Çığlık atmamak Elise için dudaklarını dişyerek inledi. Ayakta kalacak gücü tükenmiş halde yere çöktü.
Tırnakları yumuşak halının içine girdi.
Acı azalmaktansa arttı.
Mana kabı hızla doldu.
Lisa beklediğinden daha acımasızdı. Mühür için gerekli mana'nın beş katı zayıf bedeninde yer alıyordu.
Mana yoğunluğu yüzünden kap çatlamak üzere titredi.
Eilese kaybolmak üzere olan bilincini ince bir iplikte tutuyordu.
Kalbi zonklamaya damarları şişmeye devam etti.
"Kah.. Retsin!"
Mana çanağının içinde ki yoğun manayı acı içinde döndürmeye devam etti. Tüm bedeninde ki büyü yollarında gezdirmek damarlarının genişlemesine neden olacak aşırılığa itti. Kılcal damarların bir çoğu patlamıştı kan çizgisi derisinin altında bir yol çizdi.
Mana çanağı iki kez genişledi.
Eilese bu sürede üç kez kan kustu. Sonunda acı kadim bir cadının bile katlanacağından fazlaydı.
Çığlığı odada yankılanırken bilinci anlık olarak kayboldu.
Gözlerini tekrar açtığında tavan ile yüz yüze geldi. Yavaşça yatağa doğru süzüldü.
Beş çift göz farklı duygularla üzerine dikildi.
Eilese ne zaman geldiklerini bilmediği Düşes Ebony Dük ve Lisa dahil iki hizmetçiye baktı.
"Ben... Ne oldu?"
Ne kadarını görmüşlerdi?
Bedenini hızla kontrol ettiğinde geçmiş hayatında hiç sahip olmadığı genişlikte ki mana çanağını fark etti. Bu bir felaketten doğan mükafat olmalı. Lisa'nın şekilsiz manası ve daha önce uyanışı ertelendiği için toplanan mana bir anda sakındığı için mana çanağını genişletmişti. Bu daha çok fazla mana deposu demekti. Mana tükenmesi yaşamadan uzun süre büyü yapabilir (!)
İçinde ki kıpırtıyı bastırdı.
Su istemek için ağzını açtı. Ancak uzattığı eline kimse vermeden başucunda ki küçük masadan bardak uçtu.
"Ruhlar aşkına!"
İlk tepki Düşes Ebony'den oldu.
Çığlık attığı haberi geldiğinde kosturarak odasına gelmişlerdi içeri girdiklerinde havada uçan torunu bilinçsiz bir şekilde duruyordu. Sonunda kendine geldiğinde yatağına yavaşça yerleşmiş üstelik masa da ki şu bardağı uzattığı eline büyülü söz söylemeden yada cevherin yardımı olmaksızın gelmişti.
Dük'te şaşkınlık içindeydi. Bretia'nın uyanış yaşamayacağını düşünmüştü. En çok Lisa inanamayan gözlerle kardeşine bakıyordu.
Kızın solgun yüzü daha da solmuş ancak iri gözleri parlak menekşe rengine dönmüş donuk halinden eser yoktu. Siyah kirpikleri oldukça uzun ve üstelik taşan manası yüzünden ucunda parıltılar vardı. Cansız saçları gecenin örtüsüne örtülmüş gibi parlak siyahtı.
Sanki o bir şekilde güzelleşmişti(!)
Kıskançlıkla yumruklarını sıktı.
İkinci bir gayri meşru kız çocuğuna gerek yoktu!
Neden neden yok olmamıştı ki? Neden o Dük'le burada yaşıyabiliyordu?
"Uyanış geçirdin leydim"
Hizmetçi herkes şaşkınlığından cevap veremeyecek durumda olduğu için en küçük leydinin sorusunu yanıtladı.
"Ah... Uyumak istiyorum"
Kızın yorgun bakışları altında Dük ve Düşes herkesi odadan çıkardı.
Hizmetçilerden sadece biri onu beklemek için kaldı.
***
Opir elinde ki beyaz kağıda aşık olmuş gibi baktı.
"Şuna bak Oslo"
Büyüyü tekrar etti. Odada ortaya çıkan siyah kuzgun onun arkasından uçarak pencerenden dışarı çıktı.
"Kuzgunun gördüğü her şeyi görebiliyorum bir izleme büyüsü gibi aynı şekilde konuşmak istediğim kişiye..."
Kuzgun pencereden içeri girip Oslo'nun omzuna kondu.
"Sözlerimi iletebilirim."
Oda sessizlik içindeyken son cümlesi Oslo'nun zihnine aktarılmıştı.
Oslo'da şaşkınlık içindeydi.
Gerçekten leydi Bretia bir hazine gibiydi.
"Bunu neden bize versin karşılığında ne istedi?"
Opir kahkaha attı.
"Altın gül Açık artırma salonunun vip davetyesini verdim. Açıkçası ödemenin bu şekilde olacağını beklemiyordum. Sanırım beyaz güvercinle iletişim yöntemini hantal buldu."
Osla omzunda ki siyah kargaya döndü .
"Ama çok çirkin"
Opir kız kardeşine eğlenerek baktı.
"O halde beyaz güvercini sen kullan"
Beyaz kağıdı hazinesi gibi katlayıp büyüklerle mühürlerken Oslo çığlık attı.
"Hayır haksızlık bu!"


KADİM CADI (Revize edilip düzenleniyor.)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن