KADİM CADI (Revize edilip düzenleniyor.)

KADİM CADI 43

Eilese güvenli bölgeye ışınlandığında onu orada bekleyen oldukça sık giyimli bir kadın vardı. Bir günde iki defa geçmişe giden beyni yüzünden ruhu yorgundu.
Geçmişten bir anısı yorgun ruhuna habersiz bir şekilde çarptı.
"Eilese seninle dünyayı gezmek istiyorum!"
Mutlu sevinçlerle zıplayan küçük çocuğun başını okşadı.
Küçük ağaç kulübede hasta olduğu yüzünden belli olan solgun bir kadın yatakta yatıyordu. Onun bakımını üstlenen küçük kız odanın ölüm havasına neşe katıyordu.
" Zamanım tükenmek üzere lisandra artık denize geri dönmelisin"
Lisandra denizin turkuaz renkli mercanlarını andıran gözlerini kıstı.
"Beni terk etmeyi düşünme! Gitmeyeceğim!"
İnce çığlık yorgun ve hastalıklı bedene sahip Eilese'in acı acı gülmesine neden oldu.
Karanlık dünya engel olamayacağı bir yok oluş içine girdi. Zayıf beden güçlü ruhunu taşıyamayacak kadar kötü durumdaydı. Aldığı her kabuk Ne yaparsa yapsın ömrünü bir süre sonra tüketmeye mahkumdu. Otuz yaşlarında ki görünümüne rağmen bin yıl yaşamak zaten onun için bir başarıydı.
Eilese elini sallayarak sinir krizine giren küçük çocuğu yanına çağırdı.
Koşarak kucağına atlayan kızın gözleri ile aynı renkte olan yumuşak saçlarını okşadı.
"Her doğan hayat ile bir yaşam solar. Her solan yaşam bir hayat doğurur. Bazı şeylerin önüne geçilmez"
Kızın ağlama sesleri altında onu başka nasıl teselli etmesini bilmeyerek sessizce izledi.
Bu hayatı karanlık dünyanın gölgelerinde yürüyerek geçmişti. Denk geldiği tek Masum ruha sahip olan denizin küçük çocuğu ile vakti ne yazık ki nefesinin sonlarında tanıştı.
"Denk geldiğimiz bir hayat daha olursa seni gezdireceğim Lisandra"
Sonunda küçük kız kucağına gömdüğü başını kaldırıp hastalıklı olmasına rağmen çok güzel olan yüze baktı.
"Bana söz verdin Eilese benimle gezeceksin ve..."
Kelimelerin sonunu duyamadan kendine uygun yeni bir kabuk (beden) ortaya çıkana kadar derin uykusuna geçmişti.
Ne ardında kalan kabuğun durumu ne de o küçük denizin kızına ne olduğunu bilmiyordu.
Şimdi karşısında ona gülümseyen turkuaz gözler şevkatle ona gülümsüyordu. Daha olgun ve bedeni büyümüş görünen kadına bakarken Eilese bir yanılsama içinde kayboldu.

"Yaşadığınız aksilikler için üzgünüm öğrenci Betria"

Çocuksu sesin inceliğinden kurtulmuş melodik ses Eilese'i kendine getirdi.
Beal'in Aoran olmaması gibi bu bedende ki kadın da Lisandra değildi.

Eilese onu onayladı.
"Büyük bir aksilikle karşılaşmadık"

Cadı Rubia konuşma içinde bir adım ileri çıkarak kendini gösterdi.

"Tito'nun ısrarı yüzünden ve uğradığınız haksızlık için akademi size onu vermeyi kabul etti Öğrenci Betria. Ayrıca akademiye paylaştığınız bilgiler için teşekkürümüzü kabul etmenizi rica ederiz"

Tito tam bu arada miyavlayarak şişman bedenini Eilese'in kollarına attı. Kazandığı büyük başarıdan dolayı gururlu bir görünüm sergiledi.

Müdire ikisinin yakınlığını izleyerek kıkırdadı.
"Gerçekten Tito sana çok bağlanmış olmalı. Lütfen ona iyi bak."
Eilese yumuşak kürkü okşayarak onayladı.
"Halkım için en iyisini veririm"
Tito kuyruğunu sallayarak mutlu olduğunu göstermek için miyavladı.

***
Sonya tüm odayı kaç kez temizlediği belli değil ancak her yer parlıyordu.
"O kadar mı sıkıldın?"
Küçük kız ilk tanıştığında farklı olarak bu üç ay içinde en çok değişen kişiydi.
"Efendim bensiz kendinize nasıl bakabilirsiniz? Kirli yerlerde kalmazsınız. Gürültüden hoşlanmadığınızı tatlı ve yağlı şeyleri yemeyi sevmediğinizi bilmiyorlar. Ayrıca rahatsız dar yerlerde yatamazsınız. Sabah uyandığınızda kızıl astin çayı ile güne başlar gece papatya çayı ile günü sonlandırırsınız ya yanınızda bunlara dikkat etmeyen biri olursa? "
Eilese küçük hizmetçisinin endişelerine güldü.
" Haklısın Sonya açık daha testine girerken bunlar çok önemli ve dikkat edilmesi gereken şeyler "
Sonya onaylandığını görünce daha cesur oldu.
" Sizin yanınızda olmadığımda endişe etmeden duramayacağım sizde rahat olmayacaksınız bu yüzden beni geride bırakmayın "
Eilese daha fazla dayanamayarak kıkırdadı.
Gerçekten en çok değişen bu küçük kızdı.
Sonya Eilese'in mutlu halini görünce biraz rahatladı.
Tito'nun varlığına alışmış olduğu için küçük kediyi işaret etti.
" Ve sen haber vermeden nasıl bu kadar uzun süre ortadan kaybolabilirsin?"
Azarlanma sırası Tito'ya gelince Eilese onu feda ederek banyayo gitti.
Küçük hayvan banyodan çıktığında gözlerinde şikayetlerle ona bakıyordu.
Nasıl onu burada Azarlanırken bırakıp kaçabilir!
Efendisi çok düşüncesiz. Onun yanından hiç ayrılmam kararı bir kez daha güçlendi.

Ertesi sabah tüm öğrenciler akademi girişine çağrıldı.
Müdire platforma çıkıp kendini tanıttığında ortam sessizleşti.
"Bu dönem zorlu bir sınavla karşılaştınız ve ne yazık ki bazı öğrenciler yaralandı. Akademi bu yüzden dönem tatilini erkene çekme kararı aldı. Sizden isteğim tatil boyunca dinlenmeniz gelecek dönem için hazırlanmanız olacak. Şimdi Cadı Rubia sizleri bilgilendirecek. Şimdiden tüm öğrencileri başarıları için tebrik ediyor iyi tatiller diliyorum! "
Alkışlar içinde Müdire platformdan kayboldu.
Cadı Rubia siyah küt karamel saçlara ela çekik gözlere sahipti. Dengeli zayıf bir fiziği vardı.
" Şimdi akademi de üstün başarı elde eden öğrencileri bildireceğim. Duyrulduğu gibi bu sınavda yaralananlar dahi kimse zorluk karşısında pes etmeyi tercih etmediği için tüm birinci sınıf öğrenciler dönemi geçmeye hak kazandı. Üst sınıflar ise ek iki yüz puanla ödüllendirdi. Birinci olan öğrencimizi alkışlayalım Qwen Rosland! Dördüncü derece cehennem çakalı yavrusu elde etti!"
Gür alkış içinde Qwen kucağında Cehennem çakalı yavrusu ile platforma çıktı. Yüzünde büyük bir gülümseme vardı.
Öğrencilerden farklı farklı yorumlar çıktı.
" Vay canına bu cehennem çakalı mı?"
Kız öğrencilerden diğeri
" Daha çok sevimli bir köpeğe benziyor"
Erkek öğrenci alayla homurdandı.
"Yetişkin halini gördüğünde korkuyla çığlık atacağına eminim."
Cadı Rubia devam etti yüksek sesi tüm alana yayıldı.
"İkinciliği kazanan öğrenci Tedor! Beş adet üçüncü derece manevi canavar olan tembel gelin kelebeği güvesi elde etti."
Tedor elinde cam kap ile platforma çıkarken bakışları soğukça kalabalıkta gezindi. Eilese'i gördüğünde keskin bir parıltı geçti dudağının kenarı hafifçe kıvrılmıştı.

"Çok çirkin!!!"
Kız öğrencilerin güvenler hakkında ki yoruma erkekler kahkaha attı.

"Üçüncülüğü kazanan kişi Damen Fromend ikinci derece kızıl maymun yavrusu elde etti!"

Kıvırcık saçlı çilli çocuk platforma çıktığında maymun yavrusu Damen'in saçlarını çekiştirdi. Kalabalık tekrar kahkaha attı.
Bu sefer Cadı Rubia'da güldü.
"Tamamdır millet ilk üç kişiyi tanıttıma göre akademiler arası yarışmaya katılacak grubun kim olduğu zaten anlaşıldığını düşünüyorum.
Beş kişilik gruptan iki kişi dereceye girerek Viven, Qwen, Tedor, Beal ve Betria grup olarak akademiler arası yarışmaya Cadı akademisini temsil ederek katılmaya hak kazandılar lütfen onları tebrik ederek alkışlayalım. Buraya gelin çocuklar! "
Eilese, Viven ve Beal sırayla Platforma çıktılar. Damen gerginlikle göz kamaştırıcı görünen beş kişinin yanında ister istemez kasıldı.
Onlarla o ayrı dünyaların insanları gibi gelmişti. İçlerinden Bretia hariç hepsi okulun en popüler çocuklarıydı.
" Oh Bretia bu kadar güzel miydi?"
Soruyu soran ön sırada ki öğrencilerden biriydi.
"Aptal ablası Şifacı Lisa bir tanrıça gibi ve Leydi Ariet'inde çok güzel olduğu söyleniyor onun güzel olmama ihtimali var mı?"
Soruyu soran çocuk hızla ikna oldu.
"Haklısın! Tanrıçaların soyundan geliyorlar gibi."
Yanında ki arkadaşı homurdandı.
"Viven en güzeli!"
Diğer erkek öğrenci alaycı bir kahkaha attı.
"Kapatın çenenizi kaltaklar bu babanın tanrıçası Qwen! En güzeli o!"
Kız öğrenci kaba konuşan erkek öğrencinin başına eliyle geçirdi.
"Güzelse ne olmuş Tedor gibi soğuk yakışıklı bir havayı yaratabilir mi Tedor kusursuz!"
Erkek öğrenci tam karşı koyacakken bir kız değil tam tamına ona yakın kızın ona öfkeli baktığını gördü.
Bir anda cesareti soldu.
"Beni affet tanrıçam kızlar çok korkunç"