KADİM CADI (Revize edilip düzenleniyor.)

KADİM CADI 86

((İşte beklenilen an!!!
Drım Drım... İblis lordu ağzından bölüm)))

Raizel

İmparatorluktan uzak çölün içinde sevgili küçük cariyeye denk gelmek...

Galiba çok şanslı bir gündeydi. Küçük kızın kum canavarı ile savaşını izlerken kenara çekildi.
Saldırıların ustalığı ve mücadeleci yönü her zaman ki gibiydi...

"Hiç değişmedin Eilese..."

Çöl de ki ülkenin prensini kurtaran Eilese onun mırıltısını duymuş gibi savaş arasında bir saniye de olsa bulunduğu yere baktı.

Raizel yaslandığı kayadan gizlenme ihtiyacı hissetmeden el salladı.

Gerçekten de dikkat çekici bir yetenek ne yazık ki ona denk gelmişti.

Eilese kum canavarın işini bitirip yaralı prensi geride bırakarak ona doğru yürüdü.

"Buldum seni"

Hayır bunu söylemesi gereken Raizeldi.
Yıllarca aradığı kişiyi bulmuştu. Tam adıyla "Valerec Eilese de Bretia ".

Yüzünde oluşan hafif bir gülümseme yıllar sonra gösterdiği tek duygu oldu. Beden ne kadar değişirse değişsin ister siyah saç ister sarı gözlerin rengi bile farklı olsa da Onun kibirli bakışları gurur dolu ifadesi hiç kaybolmadı. Reizel
" bu bakışları yok etmek nasıl bir duygu olurdu? " diye düşündü.

Bu düşünce kalbini gıdıklayan bir dürtü oluşturdu.

"Ne yazık Rosemarry ile ölmeliydin"

Reizel'in dudaklarından çıkan isim gerçekten de Eilese'in vakur duruşunu bozdu.

Irisleri şiddetle sallandı.

"Sen..."
Reizel kahkaha attı. Evet ifadesiz dünyadan kopmuş o adam içten bir kahkaha attı.

"Öldüğünü düşündüm Eilese"

Eilese kaybettiği anlık dengesini yeniden buldu.

"Agnes!"

Bir küfür gibi tükürdüğü isimle gözleri kin ile doldu.

Kanlı Aura etrafını sardı.
"Nasıl? Nasıl hala hayattasın?"

Raizel de aynı kelimeleri tükürdü.
"Bende senin nasıl hayatta kaldığını merak ediyorum sevgili kızım"

Eilese tüm büyü gücünü Reizel'e fırlattı.

"Bana Kızım deme! Piç kurusu!"

Rosemarry Kocası ile evlenmeden önce Eilese'i hamileydi. Güçlü bir cadı ile aşk yaşamış sonunda acı bir şekilde ayrılmıştı.
Sevdiği adamla idealleri farklıydı. O mutlu bir yuva düşüncesi kurarken sevgilisi En güçlü olmak istiyordu. Gücü ile yükselmek sahte tanrıların mertebesine ulaşmak istiyordu.

Bu hayali uğruna sevgilisini terk etti. Sahte tanrı için gereklilikleri yerine getirmek adına tüm kanını paylaştığı akrabalarını katletti.

"Kaplan bile yavrusunu yemez!"

Uzun ömrü boyunca sevgililerinden doğan tüm çocukları öldürdü.

Eilese kalana kadar.

Saldırdığı büyüyü engelledi.

"İtiraf etmeliyim çocuklarım arasında en iyisi sensin. Eğer beni bulmasaydın hala öldüğünü düşünürdüm. O kertenkele seni saklamak için gerçekten iyi iş başardı."

Eilese Aoron'un ölümünü hatırlayınca gözleri kanlandı.

Onu öldürmek istiyordu!
Onu öldüğünü sanmıştı!
Onu öldürmeli!
Ölmeli!
Yok olması gerek!

Eilese toplayabildiği her büyüyü Reizel'in üzerine fırlattı.

Reizel oyun oynuyor gibi saldırılarından kaçmaya devam etti.

"Neden bu kadar kızgınsın? Oh avda gördüğüm o çocuk adı Beal miydi?"
Kıkırdadı.

"Onun soyundan olmalı. Eski tanıdığa bir ziyaret yapmalıyım değil mi Eilese sevgili kızım ne düşünüyorsun?"

Eilese çığlık attı.

"Ondan uzak dur seni piç!"
Reizel tüm olaydan zevk alıyor gibiydi.

"Ah peşimden koştuğun zamanları hatırlıyorum da bana baba demeyi çok severdin"

Eilese'in büyüsü çığırından çıkmaya başladığında Raizel geri çekilmeye karar verdi.

Bu beden henüz gerçek gücü için uygun bir konak haline gelmemişti. Üstelik büyük miktarda büyü gücü bu dünyanın sahte tanrısının dikkatini çekerse bu biraz soruna sebep olurdu.

"Sana yaşaman için bir süre daha vereceğim. Hazır olduğumda ruhun için geri döneceğim. Tadını çıkar sevgili kızım "

Reizel çöl kumları içinde kayboldu.
Soğuk mağaraya geldiğinde belinin tarafını tuttu. Sıyıran ufak bir büyü gücü yüzünden beden hemen hasar almıştı. Gerçekten yeteneksiz bir konak beden bulduğu için şansız olmalı.

Üstelik o kız gözden kaçırılmayacak bir leke gibiydi. Eski dünyada cariye olarak geldiğinde Lariba'nın beklentileri dışında olduğunu fark etti.

Kendi kanından bir çocuk köle olarak sattığı dürüstlük mezhebi tarafından cariye olarak gönderilmişti.

Eline geçmişken tekrar bir Eilese vakası yaşamamak adına öldürmek istedi. Ancak sonunda eline ulaşan ölü beden içinde kızı Eilese'in ruhunun kalıntılarını taşıyordu.

Eğer öğrenmeseydi. Sahte tanrı olarak yükselmek istediğinde gök yüzü onu reddedecek ağır bir yenilgi yaşayacaktı.

Onunla karşılaşmak şans mı talihsizlik mi bilinmez ama sonuçta onu bu dünyaya kadar takip etmişti.

Ölmesi gereken bir utanç!

İdeallerinin önünde duran son engel.

Valerec Eilese de Bretia!

Evet yavaş yavaş Eilese'in geçmişinde ne olduğu ortaya çıkıyor.
Nasıl bir bölüm?
Umarim sizi şaşırtmışımdır.