KADİM CADI 87

1.9K 268 22
                                    

Bugün söz verdiğim beş bölümün ilki karşınızda iyi okumalar dilerim... Diğer bölümler gün içinde gelmeye devam edecek MlsSmy

Sonya küçük apartman tarzı eve girdiğinde büyük bir kalabalık onu karşıladı.
Hepsi leydisi için hazırlanan hizmetçilerdi. Bazıları giden leydi yüzünden görevlerini bıraktığı için toplamda yirmi kişi kalmıştı.

Axen ve Pear Sonya'yı görünce heyecanla ortaya çıktı.
"Leydi iyileşti mi?"

Soruyu soran Axen oldu. Sonya rahatsız bir ifade sergiledi.

"Leydim hafıza kaybı yaşadı. Geçmişi ve sizi hatırlamıyor. Her ihtimale karşı daha önce konuştuğumuz gibi yapacağız."

Baş hizmetçi Hanna araya girdi.
"Hafızasını geri kazanma ihtimali yok mu?"

Sonya başını iki yana sallarken küçük bir umut yüzünden onları yanına alarak riske giriyordu. Ancak para hızla suyunu çekmeye başlamıştı eğer şuan da bir adım atmazsa kendine güvenen bu insanlar yeniden ortada kalacaktı.

" Prenses Amor'un yanına hizmetçi olarak girdim. Sizleri de onun köşküne götüreceğim."

Bay Pear rahatsız bir ifade sergiledi.
"Prenses bize kısa süre hizmet etmiş olsak ta eski efendimizde olduğu gibi görevlerimizi verecek mi?"

Beş yarım uyanmışta bu konuda gergindi. On hizmetçi bir usta bahçıvan bir yardımcı dışında kimse kalmamıştı.
Diğer dört kişi başka bir iş bulmak adına ayrılmıştı.

" Prenses eski leydim çok benzer bir karaktere sahip endişeniz olmasın "
Axen bir anda Dük'ün gayri meşru kızından Prenses'in uşağı olma konumuna yükselince başı döndü.

"Söyledikleriniz gerçek olamayacak kadar iyi"
Axen'in yorumuna Sonya dahil kalabalık güldü.

Hizmetçi grubu kiraladıkları evi hızla boşaltıp yeni evleri Yaldızlı mercan köşküne doğru yola çıktılar.

***

Eilese yanında yaralı bir adamla geri döndü.
Boş köşk içinde ki güzel mobilyalara bakarken aklına Velihat Prens geldi.
"En azından babası oğlu kadar cimri değil"

Yorumun doğruluğu aslında onun konumundan kaynaklıydı. Eğer Prens ile anlaşma yaparken bir prenses olsaydı Velihat Prens o eski köşkü veremezdi. Ancak Eilese bu durumu görmezden geldi.

Çöl ülkesinin Prens'in iyileştirmek için bir kaç şifa iksiri harcamak zorunda kaldı.
Geldiği kraliyet ailesinden ayrılırken babası olan kralın ona dikkat etmesini söyleyerek almasını zorladığı iksirlerdi.

Şifa iksiri basit iyileştirme iksirinden daha kaliteli vücutta bulunan tüm kusurları yenileyecek milli hazine seviyesindeydi.

Milli hazine bu şekilde yabancı bir prense içirildi.

Eilese elinde ki boş şifa ikditine bakarken mırıldandı.
"Çok yazık"

Çok yazık olanın bir prensin ölecek Duruma gelmesi mi yoksa milli hazine kadar değerli olan şifa iksiri miydi bilinmez Eilese'in konuşması ucu açık olmuştu.
Aslında kendisi de hangi durumun daha acınası olduğuna karar veremedi.
Bu durumda bir prensin değeri elinde ki şifa iksiri kadar olduğu ortaya çıkıyordu.

Yerine dönmeden önce kapı çalınmadan açıldı. Önde Sonya arkasında bir kadın iki erkekle girdi.

Eilese'i görünce şaşkınlıkla olduğu yerde kaldı.

"Majeste burada olduğunuzu bilmiyordum."

Kapıyı çalmadan girme sebebi buydu. Köşkte kimsenin olmadığına o kadar ikna olmuştu ki büyük bir hata ya yol açmıştı.
Ancak prenses hatasını umursamıyor gibiydi.
Gözleri Prensesin yakın olduğu koltuğa kayınca irice açıldı.
Orada bir adam mı vardı?
Yanlış zamanda mı gelmişti yani?

Eilese küçük kızın yanlış anlamaya başladığını fark ederek hayal gücünün daha da çılgınlaşmaması için onu durdurdu.

"Bir misafir. Şuan uyuyor. O üçü bana önerdiğin yardımcılar mı?"

Eilese masanın ardında ki koltuğuna rahat bir şekilde geçip oturdu.

Sonya kızarmış yanaklarla yanıtladı. Her ne kadar uyarmış olsa da hayal gücünü yarıda kesmemişti belli ki. "E-evet"

Önce ki zaman çizgisinde orta yaşlarda ki ciddi kadını baş hizmetçi yaptığını hatırladı.
Axen uşak ve Pear muhasebeci.

"Görevlerinize önce ki efendinizin tayin ettiği şekilde devam edebilirsiniz. Ücretler de aynı olacak. "

Sonya ve diğer üçünün beklediğinden daha hızlı olmuştu.

"Eğer memnun kalırsam ülkeme döndüğüm zaman sizi de beraberimde götürürüm. O yüzden işinizi ciddiye alsanız iyi olur."

Axen geçici çalışan olmadığına memnun olarak parladı.
"Emin olabilirsiniz majeste sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım!"

Eilese başı ile onayladı.
"Evet bildirecek başka bir şey var mı?"

Pear hızla grup arasından öne çıktı. Yaşlı olmasına rağmen oldukça çevikti.

"Ben muhasebeye bakıyorum efendim. Harcamalar ve diğer evrakları sizden mi teslim alacağım?"

Böylelikle Eilese yarım gün boyunca on hizmetçiyi köşk içinde ki odaları dahil görev yerleri düzenlenmesini Baş hizmetçi Hanna ile konuştu. Muhasebe defteri olarak  krallığa geldiği günden beri aldığı harçlık ve harcamaların işlenmesini Pear ile gerçekleştirdi.
"Bunun dışında abimin harcamalarını kendisine geldiğinde sorman gerekecek."
Pear hızla onaylayarak yanından ayrıldı.
Hanna ve pear gittiğinde geriye Axen kaldı.

İkili sessizce birbirine bir süre baktıktan sonra Axen öksürdü.

"Ben uşağınızım majeste"

Eilese evrakları kenara itti.
"Anlarımda neden burada bekliyorsun?"
Kişisel hizmetçisi olduğu için Sonya daima yanında duruyordu ancak uşakta mı yanında olmalı?

Axen durumu prensese açıklama gereği hissetti.

"Benim görevim misafir karşılamak davetlere cevap vermek ve sizin verdiğiniz emirleri yerine getirmek şuan herhangi bir emir almadım."

Eilese kendini işine adamış olduğunu göstermeye çalışan genç uşağa iç çekti.
İşaret parmağı ile koltuğu gösterdi.

"Şu adamı misafir odasına yerleştirin başına bir hizmetçi koyun. Bir de Pear'dan aldığım belgelere göre beş yarım uyanmış savaşçı varmış onları odama gönder. Daha sonra Dük evine teşekkür ettiğimi daha sonra onları ziyaret edeceğimiz rahatsız etmemek için geziden sonra kralın verdiği Yaldızlı mercan köşküne döndüğümü yazan bir mektup gönder. Dük ve Düşes Ebony'e göndermen yeterli olacaktır. Son olarak da abime burada olduğumu bildir onunla birlikte köşke dönersin "

Görev mi istiyorsun istediğin kadar görev verebilirim bakışlarını iletti Eilese.
Axen kendini gösterme çabasından pişman olarak prenses'e koltukta yatan adamı göstererek sordu " Efendim misafir kimdi? "
Eilese sıradan bir şeyden bahseder gibi axen'i şok eden ikinci uzun cümlesini kurdu.
"Ah o çöl Prensi. Peşinde canını almak isteyen bir kaç sinir bozucu sinekler olabilir. Çalışanlara dikkat etmelerini bildir. Zar zor hayatta kalmasını sağladım. Mümkünse ölmesin özellikle benim evimde"
Axen pes ederek prensesin sıraladığı tüm görevleri yapmak için ayrıldı.

İlk günden bu kadar şok fazla değil miydi? Leydi Bretia'yı hizmet ederken de buna benzer bir durum yaşamıştı. Dük ve kraliyetten aldığı mektuplar yüzünden kafayı yiyecek duruma gelmişti. Artık bir şeye şaşırmam dediğinde prensese hizmet ettiği ilk gün çalışma odasında başka bir ülkenin yaralı prensi ile sarsılmıştı.
Artık hiç bir şeye şaşırmam demek istemiyor çünkü ileri de kral'ın köşke gelmesi gibi saçma bir duruma düşebilme ihtimalini bile düşündü.

KADİM CADI (Revize edilip düzenleniyor.)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ