KADİM CADI (Revize edilip düzenleniyor.)

KADİM CADI 37

İki gün sonra Tedor sözleşme için geri döndü. Usta öğrenci konusunu hiç açmadı.
Şansını denemek istediğini söyleyince Eilese odasında tuhaf bir çember çizmeye başladı.
"Manevi canavar ormanına gitmemiz gerekmiyor mu?"
Eilese sakin bir şekilde yanıtladı.
"Qwen ve Viven için orası idealdi. Lav ruhu için bir yanar dağ. Fırtına ruhu için bir uçurum uygun yerlerdi. Ancak bir ruh Elementi için en uygun yer yaşayanların kalabalık olduğu yerler. İnsansı komutan ruh istemeseydin bunu Manevi Canavar Ormanında yapmamız daha rahat olurdu. Ancak komutan bir ruh istediğin için Akademi en uygun olan yer. "
Nedenlerle dolu olan açıklama Tedor'un içinde ki şüpheyi sildi. Onun istediğini yerine getirmediği için baştan savma bir yardım yaptığını düşünmüştü ancak onu asker ruha zorlayıp mecbur bırakmak istese bir şey bilmediği için çok kolay kanabileceğini fark etti. Verdiği bilgiler buna gerek bile duymayan bir bilgenin sözleri gibiydi.
On üç yaşında diye Tedor bu kızı küçümseyemezdi. Sanki yıllarca yaşamış biri gibiydi. Bazen sinirlenip kızmasa yada dolandırıldığını itiraf edip zayıf yönlerini göstermese onun hala kendisi gibi bir çocuk olduğunu unuturdu.
Çember bittiğinde Qwen ve Viven'e çizdiği çemberden daha karmaşık görüntü ortaya çıktı.
" Kanımın ruh Elementi için cezbedici olup olmadığını bilmiyorum bu yüzden kesin bir şekilde konuşamam ancak yinede deneyeceğim."
Bu durumdan dolayı utanarak bakışlarını kaçırdı.
"Her ne kadar bilmesem de bunun dışında ruhlar hakkında ve büyülerde yetkin biri olduğumu iddia edebilirim."
Tedor istemsizce güldü.
"Anlıyorum."
Onun öğretmen olarak yeterliliği hakkında hiç sorgulama yapmamıştı. Endişeleri daha çok usta öğrenci ilişkisi yüzünden kraliyet ailesi ve halkını geri plana atma konusundaydı.
Eilese anlaşarak başını salladı.
"Anlıyorsan bu iyi"
Daha sonra yüzüğünden çıkardığı tuhaf bir karışımı çemberin etrafına yaydı.
"Bunun içinde ki karışım ruhların hoşuna giden bir tür tat barındırır."
Tedor başı ile onayladı. Ekstra çaba ortada ve belirgindi. Gerçekten baştan savma davranacağını düşünerek ona haksızlık ettiğini hissetti.
Parmağını kesip kanı çemberin ortasına damlattı.
Manasını yavaşça çembere akıtmaya başlarken Eilese bu sefer diğer iki kıza yardım ettiğinde kanını damlattığından daha erken çemberin merkezine yakın damlattı.
Mana aktık aktı. Yavaşça ortamda beliren insansı biçiminde ki siyah gölge hızla çemberin merkezinden uçup kenarda dökülen sıvıyı emdi.
Tedor ruhun tepkisinden bu sıvının gerçekten hoşlarına gittin anlamıştı.
Ancak anlaşma yapacağı ruh bu kadar zayıf olmasını istemedi. Karşılaştığı iki Komutan rütbeli ruhun Aurasını deneyimlemişti onlar gibi bir tane istiyordu.
Ne yazık ki manası bittiğinde o ruh dışında başka bir tane çıkmadı. Tedor tüm umudunu yitirmişken Eilese hareket ederek önüne geldi.  elinde ki kesiğe baktı.
"Bir kez daha yapalım bu sefer kanımı damlatmayacağım."
Tedor yorgun olarak yığıldığı odanın kenarında ona tehditkar bir bakış atan şişman kediyi gördü.
"Oh bu senin sözleşmeli hayvanın mı?"
Gerçekten Eilese sevimli şeyleri seviyordu. Ona getirdiği tavşan dışında bir kedisi olduğu ortaya çıktı.
Sözleri düşer düşmen kedinin hoşnutsuzluğu kayboldu. Göğsünü gururla şişirip miyavladı.
Sonya kedinin sevimli tavrına kıkırdadı.
" Efendim Tito sizi çok seviyor"
Eilese dikkatini çemberden kediye kaydırdı. Bir kez öğrencisi olarak almak istediği kişi tarafından sessizce reddedilmek hala bir çocuk olmasından dolayı mantıklı gelse de gururunu biraz incitmişti.

"Bir gölge kedi almak istiyordum. Ancak yürüyeceğim yol Gölge Elementi olmayacak. Sanırım seni Matilda'dan isteyebilirim Tito kabul ederse seninle anlaşma yapacağım."
Kısa açıklama şişman kediyi çılgına çevirdi. Görünümü hızla değişip iki on bacakları çıktı. Dört kol iki ayak toplamda Altı bacaklı kedinin kafasında iki uzun anten ve sırtında çırpınan iki çift zar kanat belirdi.
Sonya daha önce görmediği görünümü görünce hayranlıkla bakarken Tedor şok geçirdi.
Az önce sıradan bir şişman kedi gözlerinin önünde manevi canavara dönüşmüştü(!)
Tito Miyavlayıp ortadan kayboldu.
"Sizin yerinize usta cadı Matilda ile hayalleri için savaşacak gibi"
Eilese de güldü.
"Gerçekten akıllı"
Kediye övgü kulağa kendi ile gurur duyma gibi geldi.
"O ne tür bir manevi canavar?"
Sonya uzmanlık alanı hakkında soru almış gibi daha önce öğrendiği bilgileri paylaştı.
"Onun ırkı bir Peri. Diğer bir değişle peri hayvanı. Normal Manevi canavar olarak sınıflandırılamaz. Görünümlerini değiştirerek gizlenme kabiliyeti vardır. Ne yazık ki peri ırkı ile ilgili bilgiler derin değil ancak ne kadar düşük yada yüksek derecede olsa da sözleşmenin onların iradelerine bağlı kaldığını söyleyebiliriz. Kendi efendilerini seçen özgür ruhlu ırktır. Çoğu sözleşme yapmak istemeyi bırak hiç yanaşmazlar bile. Tito ve efendim farklı. Efendimi ilk gördüğü andan beri peşinde "
Eilese hizmetçisinin övgü dolu sözlerini kesti.
" Sonya abartma o sadece kurnaz bir peri hayvanı. "
Sonya kıkırdadı.
Efendisi kendini bir şekilde tekrar övmüştü sanki.
Tedor kaybolan hayvanın ardından ilgi ile baktı.
" Peki onun burada ne işi var?  Sizi mi takip etti?"
Sonya gerçekten bir şaşkınlık gösterdi." O bu bölümün koruyucusu. Normalde erkeklerin girmesine izin vermez ancak Efendimi görmeye geldiniz için bir şey yapmadı. "
Koruyucu kelimesi Tedor için peri hayvanı olmasından daha şok ediciydi.
Kıdemlilerin anlattıklarını hatırlayınca ürpermeden edemedi. Hiç de göründüğü kadar sevimli değildi.
Şimdi başına gelecek kötü olaylardan kıl payı nasıl kurtulduğunu fark edince daha önce kızlar yatakhanesine girmemesi gerektiği kuralı hatırladı.
Bunu nasıl unutmuştu?

Kısa bir süre dinlendikten ve manasını yenildikten sonra Eilese çemberin bozulmuş yerlerini düzeltti.
"Benim baskın yonelimim gölge elementi bu yüzden kanım ruh Elementi için çekici değil tam tersi itici görev üstleniyor. Daha önce gelen asker ruhu kendisi için olmamış çembere kanım yüzünden çekilmiş bir gölge ruhuydu.
" Ne yazık ki kanımın sana bir yararı olmayacak"
Eilese neden kanını kullanamayacağını kısaca özetleyen açıklamayı bıraktıktan sonra Tedor'u ritüeli yerine getirmesi için yönlendirdi.
Tedor kanını merkeze damlatıp manasını çembere akıtmaya başladı.
Çembere bu sefer beyaz insan biçiminde bir ruh geldi ancak rütbe komutan değildi.
Tam ümidini kesecekken ortamın havasını değiştiren tanıdık Aura ortaya çıktı.
Sessiz ortam mümkünmüş gibi daha sessiz oldu. Altın geyik boynuzları olan sivri kulaklı insansı figür ortada çıktı.
Üç bir yanında üç bir yanında Altı top havada süzüldü. Koyu mavi kağıt üzerinde altın renkler yazan sözleşme tek bir kelime söylenmeden paylaşıldı.
Kağıtta yazılanlar Tedor tarafından okunmadı ancak Eilese araya girdi.
"Ona sözleşmede alt üst ilişkisini belirtmesini söyle"
Tedor denileni yaptı. Ruh bir süre sessizce dikildikten sonra altın renkte tırnağı sözleşmeye doğrulttu. Üç parmağı olan eli Tedor'un ilgisini çekti. Sözleşmede ki yazılar değiştikten sonra Eilese onayladı.
"Elini sözleşmeye uzat."
Tedor denileni yaparken Eilese ne ara çıkardığı belli olmayan beyaz parşomenti sözleşmenin üzerine fırlattı.
Geyik boynuzlu adam yüzünde gözleri olmasa da kafasını Eilese çevirdi. Etrafında ki toplar şiddetli bir şekilde dönmeye başladığında bir anda her şey yok oldu.
Ağır sessiz olan ortam değişti.
"Parşomenti atacaktın madem neden sözleşmeyi değiştirmesini söyledin? Ayrıca sözleşmede ne yazıyordu?"
Eilese rahat bir gülümseme gösterdi.
"Öncelikle rüya ruhu ile anlaşma yaptığın için seni tebrik ederim. Nadir ruh Elementi içinde bile nadir bulunan ruhlardan biridir. Özellikle komutan seviyesi.  Sözleşme alt üst ilişkisi net olmadan yazılmıştı. Eğer kabul etseydin sen onu değil o seni yönetiyor oldu. Ve bu derece muğlak yazılmış sözleşmeler aldatıcı kelimeler içerir. Doğru Anlaşmayı yapmadan önce Ruhlara asla güvenme bu yüzden ben kendi hazırladığım köle sözleşmesine daha çok güvenirim "
Eilese kötü bir kahkaha attı. Geçmiş bir anısını hatırlamış gibiydi.  Yüzünde ki neşeye rağmen buz gibi sesle kelimeleri tükürdü.
" Ruhlardan nefret ediyorum "