KADİM CADI (Revize edilip düzenleniyor.)

KADİM CADI 31

Dünya çıkarlar içinde dönen bir çarktır.
Birinin çıkarı bittiği noktada diğer çark bundan habersiz bir şekilde dönmeye çalışırsa en iyi ihtimalle zedelenir en kötü ihtimalle kırılır.
Bu yüzden insanlar çıkarların başladığı ve bittiği yere kadar birbirine güvenebilirler bundan habersiz olanlar sadece harcamak için hikayeye dahil olan top yemleri gibi asil kahramanı güçlendirmek için yok olmaya mahkum olurlar.
Bu Eilese'in asırlar boyunca deneyimlediği öğretiydi. Tedor'a yardım etmek istemedi. Tıpkı onun gibi Qwen ve Viven de karışmak istemeyecekti ancak Gelecekte değerlendirme sınavı için bu olaya dahil oldular.
Çıkarların devreye girdiği noktada Eilese de geri durmadı.
"Te Lambre orsven !"
Sessiz sözleri doğanın kulaklarına aktı.
Tedor'a Nisan alan ok ve fırlatma bıçakları yerden yükselen devasa kalın duvar ile engellendi.
Tedor durumun aniden değişmesine şaşkın olarak etrafına baktı.
Tanıdık üç yüz gözlerinin önündeydi.
Viven elini sallayarak sırıttı.
"Bize borçlandın Tedor!"
Qwen yüzünde paha biçilemez bir zevkle üç maskeli hayduta baktı.
"İşlerini bitir usta!"
Maskeli adamlar daha büyük görünen kızın daha küçük görünen kıza usta diye seslenmesini izlerken üzerlerine gelen buz oklarından son anda kaçtılar.
Bu sürede iki maskeli adam daha geldi.
Toplamda beş maskeli suikastçı karşısında dört çocuk sıradan çocuklardan farklı olarak korkusuzdu. Genellikle bir soylu evinde doğan her çocuğun yaşadığı bir şeydi suikast girişimi.
"Sanki biraz fazlalar"
Viven somurtarak alan yüzüğünden büyü parşomentini çıkardı.
"Sizi bebeğimle tanıştırayım"
"Aksrobel!"
Gergin olan suikastçılar parşomentin patlaması ile rahatladılar.
"Aptal"
Eilese daha fazla dayanamayarak büyü parşomentini elinde patlatan kıza söylendi.
"Buraya koş" Eilese'in çağrısı yerinde duran Tedor ve suikastçıları uyandırdı.
Altı kişi onlara doğru koşarken Eilese soğuk bir şekilde kalabalığa baktı.
"Korumaya karar verdiğime elini sürmeyi düşünme bile"
Soğuk sesi güneşli havayı bulutlu hale getirdi. Esen rüzgar Eilese'in etrafını sararak onu yerden kaldırdı.
Suikastçılar ve Tedor bir kez daha koşmayı bırakıp manzaraya baktı.
Qwen daha fazla dayanamayarak bağırdı.
"Aptal bize doğru koşsana!"
Uyarısı ile bulutlar iyice kararıp esen rüzgar etrafta ki yaprakları uçurdu.
Bulutlarda ki nemle karışan rüzgar toprağın üzerinde hortum oluşturdu.
Tedor'a yaklaşmayı başaran bir suikastçıya su damlaları ile karışık hortum çarptı. Maskeli adamın Bedenini  içine alarak diğer dört adama doğru yöneldi.
Kalan dört suikastçı arkalarını dönüp kaçmaya başladı.
Viven duruma kahkaha atarak gülerken Qwen Dağılmış siyah saçları arasında kalan kurumuş yaprağı alarak Tedor'u düştüğü yerden kaldırdı.
"İyi misin?"
Tedor akıl karışıklığı ile başını salladı. Kaçan Suikastçılardan ikisi daha hortumla yakalandı. Diğer ikisi çokta iyi durumda olmayarak gözden kayboldu.
Ortam güvenli olunca kararan bulutlar dağılarak hortumlar küçüldü. Eilese tekrar uçtuğu yere bastı.
Güneşli hava onu selamlarken viven'in hayran olmuş gözlerine keskin bir küçümseme ile karşılık verdi.
"Parşoment hakkında seninde yeteneksiz olduğun ortaya çıktı."
Viven Eilese'in tavrını umursamadan merak ettiği konuyu açtı.
"Rüzgar ve su iki element kullandın yani ben... Bende böyle olabilir miyim?"
Umursanmayan Tedor iki kızın Eilese ibadet dolu gözlerle bakmasını izledi.
Burada ne oldu. En son Viven ve Qwen Eilese'in kıdemlisi değil miydi?
"Usta lütfen beni aydınlat!"
Viven daha önce Qwen'in söylediği sözleri taklit ederek tekrarladı.
"Bana usta deme!"
Eilese agresif bir şekilde kızı reddetti yine de açıklamayı yaptı.
"Evet eğer gelişimini güzel yaparsan benim oluşturduğumdan on  hatta yirmi kat daha yıkıcı olabilirsin. Senin yönelim sağladığın Elementin türev bir element olan Fırtına."
Viven gök yüzünde uçuyor gibiydi.
"Duydunuz mu? Hayal değil ben yetenek abidesiyim!"
Eilese başını iki yana sallayıp kızları geride bırakarak yürüdü.
Tedor onu umursamayan üç kızın peşine takıldı.
Mavi gözlerinde soru işaretleri oluştu.
Gerçekten kimse ona neden suikasta uğradığını sormayacak mı?

***
Yanar dağın eteklerinde Eilese yere uzun sopaya tutturulmuş birinci derce mızrak ucu olarak kullandığı cevheri kullanarak yere büyü çemberi çizdi.
"Büyü çemberini bu şekilde çizebilir miyiz?"
Viven'in meraklı bakışları ile karşılaştığında elini  avuç içi onu gösterecek şekilde kaldırdı
"Dur sakın denemeye kalkma onu da patlatırsın"
Qwen kıkırdayarak eşlik etti.
"Usta haklı Viven"
Eilese durumdan keyiflenen kızıl göre gözlerini dikti.
"Bana usta deme. Seni öğrenci olarak aldığımı hatırlamıyorum." ardından sessizce söylendi. "Al birini vur ötekini."
Gerçekten çağ ilerledikçe gençlik gamsız ve yüzsüz oluyordu. Utanma duygularını yitiren asil kızları aileleri görse ne der?

Çemberin karmaşık çizimi bittiğinde Qwen'i yanına yaklaşmasını işaret etti.
"Kanını ortadaki yere damlat ve bir ruh çıkana kadar mananı çembere akıt umalım ki manan bitmeden komutan bir lav ruhu çıksın"
Qwen Eilese'in söylediklerini yaparken Tedor aklı karışmış bir şekilde sordu.
"Komutan lav ruhu?"
Viven cahil birini bulmanın sevinci ile ona yaklaştı.
"Ah kıdemlin olarak bırakta seni bilgilendiriyim bu seferlik bedava daha sonra ücretli olur ona göre. Ruhların rütbeleri de vardır..."
Viven açıklamaya başladığında diğer yandan çemberden insansı biçimde bir ateş ruhu göründü.
Qwen'in tepkisini görünce Eilese hemen uyardı.
" Sakın cevap verme o ateş ruhu!"
Qwen ilk heyecanı hızla hosnutsuzluğa büründü. Kibirle manasını daha da artırdı.
Eilese komutan bir ruhun işaretini görmemeyince manası bitmek üzere olan kıza baktı.
"Daha sonra bunun ücretini alacağım"
Parmağına kesik atıp kanını çizdiği çemberin dış kenarına akıttı.
Akım birden şiddetlenerek sıcaklık arttı. Yoğun baskın Aura karşısında Viven bildiklerini anlatmayı bırakıp çembere döndü.