KADİM CADI (Revize edilip düzenleniyor.)

KADİM CADI 26

"Eğer hayalleri yüzünden bana zarar verdiyse...
Hayallerini yıkarım
Eğer söz konusu idealleri için çıkarları yüzünden  harcandıysam...
Hedeflerini yok ederim .
Beni kazanmak için gözden çıkarma senin yenilginin yatağı ben olurum. " - Cadim Cadı Valerec Eilese de Bretia -

Eilese'in izlediği sahne yarım saat oynadı. Daha sonra bir hizmetçi yardımı ile Lisa odasına kitlendi. Kan çiçeği ve yıldız otu sayesinde kolyede ki zehir bulunmayacak olsa da zehrin en güzeli iz bırakmayanıydı. Gerçek adı Dillenmiş Arzu olan zehirin uçucu olması en güzel özelliği. Beş saat sonunda zehrin kendisi bile yok olacaktı.
Eilese Prenses'in talebi üzerine onu bahçeyi göstermeye çıkardı.
"O kötü bir kadın üzülme"
Soğuk monoton sesi teselliğin izi olmadan çıktı.
Eilese elinde olmadan güldü.
"Beni teselli etmeye mi çalışıyorsunuz prenses?"
Pircilla girişiminin başarısız olduğunun farkında olarak onayladı.
"O şekilde düşünmene izin veriyorum"
"Oh nezaketiniz için teşekkür ederim o halde prenses."
Eilese'in alay dolu sesi neşeli çıkmıştı. Ne Prens Archer ne Luce ne de opir kimsenin önünde göstermediği kadar duygularını gerçek olarak gösterdi.
Böyle bir hastalık için en acı verici olan insanların duygularını taklit etmek için o kadar gözlemler ki sahte ve gerçek arasında ayrımı net bir şekilde yapabilir.
Ona acıdığı için değil sadece maske takmanın onun yanında gereksiz olduğu için duygularını gizlemeyi tercih etmedi.
"Sen neden benden çekinmiyorsun?"
Düz sesinde hiç bir şaşkınlık yok ancak Eilese şaşkın olması gerektiğini hissetti.
"Neden çekinmeliyim siz prenses olduğunuz için mi?"
Prenses Pircilla başı ile onaylarken kafası karıştığı belli edecek kadar durakladı.
"Kraliyet ailesinden korkmuyor musunuz?"
Eilese geniş bir gülümseme gösterdi.
"Hayır prenses kraliyet ailesinden değil sizden korkmuyorum. Siz bana bunun için zarar vermezsiniz"
Prenses Pircilla yürümeyi bırakıp Eilesin yüzüne odaklandı. Düz soğuk sesiyle normal bir insanı korkutacak ciddiyetle sordu.
"Bundan neden eminsin?"
Eilese elini hafifçe hareket ettirdi. Aralarında küçük ateş böceklerin benzer ışıklarla kanatlı güneş aslanı resmi oluştu.
"Çünkü size yardım ettim"
Işık yavaşça sönerken Prenses Pircilla'nın dudakları belli belirirsiz kıvrılıp kayboldu.
"Anlıyorum"
İkili bir daha konuşmadı.
Sessiz yürüyüş görkemli kamelyada son buldu. Prens Arche, dük ve Düşes Maria ile oturuyordu. Düşes Ebony kendini kötü hissettiği için odasına çekilmişti.
"Prenses Pircilla neden bize katılmıyorsunuz güneş çok parlak gelin ve soğuk bir şeyler için lütfen"
Düşes'in melodik sesi İkiliyi dalgınlıktan kurtardı.
Dük sessiz kalan en küçük kızına onaylamayan bakışlarla baktı.
"Betria neden Prenses'le sohbet etmiyorsun?"
Cevabı istenilen bir soru değildi. Prens Arche'de dönerek konuşmaya devam etti.
"Bu kız her zaman çok utangaç oldu. Korkarım prenses sıkılmış olmalı."
Prenses pricilla Düşes'in nezaketini cevapsız bıraksa da Dük için geçerli değildi.
"Hayır sıkılmadım"
Prens Arche kız kardeşinin yüzünde ki düke karşı incecik hosnutsuzluğu fark etse de dük için bu düz bir cevaptı.
"Bu kadar kibar olmanıza gerek yok prenses"
Prens Arche Dük'ün kız kardeşine karşı oluşan yanlış anlamasını düzeltmedi.
Kız kardeşi nazik olmaya çalışmadı gerçekten geziden zevk almış olmalı.
Eilese kimsenin bir şey ikram etmediği masada bir süre vakit geçirdikten sonra.
Bariz bir bahaneyle ayrıldı. Ne de olsa buraya gelme sebebi şovu izlemekti. Bittiğine göre kalmamaya gerek duymadı.
***
Odasında ki davetsiz misafir yatağından hiç ayrılmamış gibi onu bekliyordu.
"Bazen ev sahibinin sen misafirin ben olduğunu hissediyorum opir."
Gelincik karnını tutarak güldü.
"Bu yakınlaştığımızı gösterir leydim."
Eilese onu umursamadan çalışma masasına oturdu.
"Prens Raizel mektubunuzu aldı. Otlar getirildi. Gemma köşkü restore ediyor. Ve Prens ile prenses hakkında bilgi sağlandı."
Sözün özü ücretini talep ediyordu.
"sana krallığın en büyük büyücüsü tarafından dahi kırılmayacak bir savunma büyüsü verebilirim."
Beyaz gelinciğin iştah dolu yüzüne bakıp devam etti.
"Ancak bana bir kaç şey daha yapmalısın."
Opir hızla çalışma masasına atlayıp onayladı.
"Lütfen isteklerinizi söyleyin leydim."
Beyaz kağıda uzun bir liste yazdı.
"Bana bunları bul. Büyü senindir."
Gelincik hızla listeyi alıp tek tek okudu. Küçük parmakları heyecanla kağıdı kavramış kırıştırmıştı.
"Bana yatkınlığımı artıracak bir iksir formülü yazarsan bende sana bir köşk hediye edebilirim. Hemde yeni bir köşk daha güzeli"
Eilese küçük hayvandan gelen rüşvete güldü.
"Gerek yok. Bu listeyi tamamladığında sana hediye edeceğim."

***
Prens ve prenses daha fazla kalmak istemedi. Ziyaret sebebi Eilese ile yakınlaşmaktı. Evde ki durum göz önüne alınınca onunla düklüğün içinde yakınlaşmak imkansıza yakındı. En başında bahaneler ile sürekli erken ayrılıyordu. Dahası evin içinde ki durumu yabancıların şahit olmasını istemeyeceği şeylerdi.
"Ne düşünüyorsun kız kardeşim. Sence Eilese nasıl?"
Prens Arche, Eilese'den bahsettiğinde kız kardeşinin yüzünün kısa bir süre aydınlandığını gördü. Serap gibi çok hızlı geçmiş olsa da olumlu olduğunu fark etmesi için yeterliydi.
"O çok farklı biri"
Beklediği cevap dışında bir cevap alınca Prens Arche tek kaşını kaldırdı.
"Farklı?"
Prenses Pircilla onaylarak düz bir ses tonuyla yanıtladı.
"O aptal değil. Onu sevdim"