KADİM CADI 47

2.8K 384 13
                                    

Üç büyük dük Valerec dünkü Düşes Feyli Dük Alfred bu üç aile kraliyet ailesinin hemen altında bulunuyordu.
Kraliyet ailesi salona giriş yapması fazla sürmedi.
Kral ve Kraliçe'nin tahtı yanyanaydı. Sadece kralın tahtı daha görkemli duruyordu. Kral tahtına oturduktan sonra dört cariyesi ikisi sağ ikisi sol olmak üzere bir basamak altta yarım ay çizecek şekilde oturdu.
Davete katılan prensler salonda soyluların yanına gitti.
"Sizi bir arada görmek gurur verici"
Eilese kraldan gelen yoğun aurayı ne kadar kısıtlı olsa da hissetti. Gerçekten gizli uzmanlar mevcuttu. Yüksek rütbeli bir savaşçı.
Eski zamanlarda dahi göz ardı edilemeyecek kadar dönüşüme sahip. Gözlerinde parlayan altın parıltılar onun likan kanının yoğun olduğunu gösteriyor.
Eilese Kral'ın bakışlarından kaçınmak için yanında durak Qwen'in bir adım gerisine çekildi.
Eğer yanlış tahmin etmediyse kral dönüşümünü bu çağ da anlatılanlar kadar az değil daha fazla gerçekleştiriyordu.
Yedinci rütbe bir cadı olmadıkça onunla karşılaşmak ölüm getirirdi.
Eilese güçsüz hissetmekten yürekten hos
Şnutsuzdu.
"Sel taşkını sorununu çözen oğlum Prens Reizel'i tebrik etmek için verdiğim bu baloda başka bir duyurum daha olacak."
Prens Reizel başarısı göz ardı edilemeyecek kadar büyük olsa da Kral bunu önemsiz bir şey gibi geçiştirip dikkati duyuruya çekti.
Eilese daha önce görmediği Prens Reizel'e baktı.
Tarifte ki gibi soğuk yüzlü siyah saç ve gümüş gözler. Likan kanından çok az aldığı söyleniyor. Velihat Prens Arche gibi bir Büyücü olarakta uyanmadı. En kötüsü yeteneği vasat bu yüzden kral için gözünün önünden attığı bir oğul.
Prens Reizel kralın onu göz ardı etmesine alışmış gibiydi. Başarısı oldukça basite indirilmesine herhangi bir tepki vermedi.
"Oğlum Velihat Prens Arche ve Valerec Dük'ünün kızı Ariet'tin nişanlanacağını size duyurmaktan mutluluk duyarım."
Dük Kral'ın kaldırdığı kadeh bardağına karşılık verdi.
Ariet lüks Velihat Prens'in göz renginde mavi bir elbise giyiyordu.
Velihat Prens Arche ise Ariet'in gözleri gibi sarı bir takım giymişti.
" Ne kutsanmış çift "
Eilese gerçekten böyle düşündü.
İkisi de güçlü büyücü genlerine sahip. Velihat Prens'in dolandırıcı olması dışında tabi. Dük'ün kanını miras alan Ariet'in kolay dolandırılcağını sanmıyorum.
Eilese düşünceler içinde kaybolurken Luce kolunu teselli eder gibi okşadı.
Eilese'in gözleri Luce'le buluşunca kıkırdadı
Gerçekten Velihat Prens le evlenmek istediğini mi düşündü?
"Hayal gücünü geniş tutma Luce abi"
Sözleri Luce için bir rahatlamaydı.
Qwen ikilinin ne konuştuğuna dikkat kesildi. Usta hakkında yeni bir dedikodunun kokusunu almış gibiydi.
"Buraya gelin çocuklar!"
Neşeli kral ikiliyi yanına çekerek gecenin tüm dikkatini nişan duyurusuna verdi.
"Ne kadar gaddar bir baba... Galiba Prens Reizel'e biraz daha destek olmalıyım"
Eilese'in bu sefer düşüncelerini bozan prenses Pricilla oldu.
"Eilese!"
Alkış ve tebrik gürültüsü altında kaybolan sesine rağmen Eilese ile göz göze geldi.
"Prense Pricilla?"
Soğuk ruhsuz yüzünde hiç bir duygu okunmadı.
"Seni arıyordum"
"Ah öyle mi?"
Eilese yanında ki iki kişiye bakan prensesi mecburen tanıştırmak zorunda kaldı.
"Prenses pricilla bu abim Luce ve akademiden arkadaşım Leydi Qwen"
Prenses soğuk bir sesle selam vererek yerini belirtmek isteğini yoğun bir şekilde hareketlerine yansıtarak Eilese'in Qwen'in olduğu tarafına geçip koluna girdi.
"Benimle birlikte vakit geçir"
Şımarık olması gereken sözler yüzünde her hangi bir gülümseme olmadan söylenince bir emir gibi geldi.
Ancak Eilese onun duygularını okuyor gibiydi. Ortam birden katı hale geldi. Qwen'in yüzünde ki gülümseme hızla soldu.
"Elbette izninizle"
Eilese şuan prensese esir düştü. Bu yüzden Luce'un yüzüne bakarak imdat çağrısı yaptı.
"Eylenmene bak ben Leydi Qwen'le buradayım."
Luce gergin atmosferi yumuşattı.

Salonun geniş balkonları genelde partinin ortalarına doğru eğlencenin yoğunluğundan kaçanlar için bir sığınma yeri yada aşıkların buluşma yeriydi.
Ancak Eilese ve Prenses için bu geçerli değildi.
" Abimin evliliğini onaylamadım"
Balkona gelir gelmez ağızdan çıkan sözler buydu.
Eilese dikkatini küçük prensese verdi.
"Ariet güzel ve yetenekli bir kızdır"
Eilese'in sözleri gerektiği gibiydi. Yinede Prenses Pricilla başka bir şey görmek istiyormuş gibi yüzüne baktı.
"Bunlar senin gerçek duyguların mı?"
Neden Velihat Prens ile aralarında bir şey varmış gibi yanlış anlaşılmıştı?
İlk Luce ikinci Prenses Pricilla...
Anlaşmış gibi sırayla onu teselli etmeye çalışıyorlar. Bir dolandırıcı ile evlenme hayali kurmayacağından emindi.
" Size sahte bir duygu gösterdiğim oldu mu Prenses?"
Sorusunu cevaplamak yerine başka bir soru sordu Eilese.
Prenses yüzü aynı kalsa da hareketleri rahatladığını gösteren ince ip ucuna sahipti.
Eilese bir an yükselen gülme dürtüsü ile vuruldu.
"Prenses bunun için endiselenmiş olamaz değil mi?"
Prenses mavi hayat yoksunu gözlerini çevirdi.
"Biraz endişe ettim"
Eilese prensesin sevimliliğine vuruldu. Gerçekten psikolojik hastalığı yüzünden dünyada duygularını onun kadar dürüst gösterecek kimse yoktu.
"Eğer kraliyet ailesinden biriyle evlenmem gerekseydi. Tercihim abiniz değil siz olurdunuz Prenses"
İçinde küçük kıza zorbalık yapma isteğine engel olamadı.
Prenses'in yüzü aynı kaldı ancak sesi hafifçe titredi.
"Ben bir kızım"
Eilese içten gelen yüksek bir kahkahayı bu sefer durduramadı.
"Evet prenses maalesef bende bir kızım"
Göz kırpıp küçük kızı balkondan salona yönlendirdi.
"Daha fazla kalırsak bizi bulmak için birileri gelebilir. Onları yormayalım olur mu?"
Prenses Pricilla kafası ile onaylayarak Eilese'in onu yönlendirmesine izin verdi.
Duygusuz ifadesi ile ne düşündüğü anlaşılmıyordu.
***
"Burada ne yapıyorsun hayatım?"
Düşes Feyli balkonda ki sevgilisinin yanına geldi. Sarı altın saçlar ve kızıl gözler içinde çocuksu bir güzellik taşan kişi Lord Elvisdi.
"Güzel bir ana şahit oluyordum."
Düşes Lord Elvis'in baktığı artık boş olan yan balkona baktı.
"Oh eğlenceli bir şey mi buldun?"
Lord Elvis yüzünde oluşan haylaz dolu gülümsemeyi silmeden cevap verdi.
"Masum bir tavşan ve kurdun konuşmasıydı. Tavşan kurt aç kaldığı için üzüldü ancak önün de daha nefis bir yemek olduğunu söylediğini duyunca sevindi."
Fabl masalına benzeyen tanıtıma alışkın olan Düşes konuyu başka bir yere çekti.
"Bugün iki değil üç duyuru var"
Lord Elvis dikkatini Düşes'e verdi.
"Üçüncü konu?"
Düşes alayla gülerek yanıtladı.
"Bir savaş değil ancak büyük bir başarı kazanan Prens Raizel'i kral çöl bölgesinde ki haydutları temizlemesi için gönderecek."
Lord Elvis yıldızlı gecede günaha cezbederek kahkaha attı.  Resim o kadar güzeldi ki bir çok kadın hatta erkek için cezbedici görünüyordu. Dudaklarından çıkan kanlı sözler onu çirkin değil güzelliğini süsleyen bir acımasızlık iletti.
"Ödül olarak onu ölüme gönderecek diyorsun"
***
Balo Gerçekten de son duyuru ile bitti. Bir çok asil gözlerinde acıma ve küçümseme ile Prens Raizel'e baktı. Bu baloda ki parlaması gereken kişiden çok alaya alınan Prens oldu.
Prens Reizel mide bulantısı ile geceyi sonlandırdı.
Kral onun varlığını reddettikce o yaşadığını göstermek istedi.
Sonunda yaşamıda kutlamalar eşliğinde elinden alınıyordu.
"Ethan"
Sağ kolu prensin hemen arasındaydı.
"O mektubu bana gönderen kişi bugünü tahmin ediyor muydu?"
Şimdi mektup ona yardım etmekten çok krala yardım etmek gibi olmuştu.
Prens'in minneti nefrete dönüştü. Soğuk yüzünde ki  gülüşünü ne yazık ki Ethan dışında kimse görmedi.

KADİM CADI (Revize edilip düzenleniyor.)Where stories live. Discover now