KADİM CADI (Revize edilip düzenleniyor.)

KADİM CADI 69 Part 2

Günaydın millet  bu ne! Ay bölüm mü gelmiş! Tepkisini görmek istedim.. ^^ sizleri seviyorum yorumların hepsine cevap vermesem de tek tek okuyorum. Hatta bu sabah ailemle kahvaltıda "Develer yorulmaz" yorumu okudum sesli olarak :D Bizimkiler haklı buldular haliyle ama ben hala ısrarcıyım yazar yoruldu derse yorulur. Hahaha kahkahalı bir gün geçirmeme sebep olduğunuz için teşekkür ederim. Tabi takılıyorum Elbet hatalarım olacak kusurlarım olacak iyi bir yazar olduğumu düşünmüyorum. Kardeşimin dediği gibi " iyi bir yazar olsaydın abla kitapların basılmış olurdu " haklı tabi. Ama burada bir şeyler yazıp sizin güzel yorumlarınız elestirilerinizle birlikte ilerlemek daha keyifli. Sizi bilmem ama ben uzun betimlemelerden sıkılan biriyim daha çok olay örgüsü üzerinde duruyorum. Bence en eğlenceli olan bu. Sizin yorumlarınız ayrıca betimlemelerle dolu olmayan bir amatör roman ^^

Yazar çok konuştu hadi bölüme geçelim :))

"Senden daha çok bildiğim kesin"
Çocuğun gururu kırılmış bakışlarla söylediği sözleri duyunca Eilese kahkaha attı.

Binlerce yıl bir çok şey bilen biri olarak o bile her şeyi biliyorum diyemezdi.
Yaşamının çoğunu geçirdiği dünyada Herşeyi bildiğini düşündüğü an geldiği bu dünyadan farklıydı. En basitinden vücut gelişimi çekirdek oluşumu gibi yeni şeyler görmüştü.

Bu çocuğun kibri nereden geliyordu?

"Oh~ o halde büyülü dilber'in ne olduğunu ve özelliklerini söyle"

Bir çocukla burada söz dalaşına girmek onun gibi yaşlı birine uymazsa da girdiği beden yüzünden yeni huy ve hareketler elde ediyordu. Örneğin Bretia'nın bedeninde kardeş sevgisi isteği yoğundu.

Ruhlar ölse de bedenlerinde en büyük arzularının izlerini geriye bırakarak gidiyorlardı. Simya ya ayıracak vakti olmayacağı gibi Bahanelerle Luce ile yakınlaştı. Aynı örnek bu bedenin sahibi Larina'da da vardı.

Sürekli haksızlığa uğradığı için kendini kanıtlama arzusu yoğundu.
Eilese yaşlı bir cadı olsa bile bedende kalan arzulardan etkilenme sebebi bu oldu.

"O... Şey.. Bir bitki ve etçil"

Çocuğun kendinden emin olmayan kısa açıklaması Eilese'in alaycı bakışlarını aldı.

"Büyülü dilber manevi bitki canavarı. Ona yaklaşan avın karşı cins görünümünü alan dişicik tepesi ve borusu vardır. Taç yaprakları dişleri olan geniş ağız şeklindedir. Hareket edemediği için polen olarak avı kendine doğru çeken halojenik halisyon yaratan toz yayar. "

Çocuk yanaklarını şişirdi.
" Ben botanik biliminde uzman değilim simya da uzmanım! "
Eilese başını salladı." Ah o zaman söyle bana tatlı dilber ile yapılan kaç farklı simya ürünü yapabilirsin? "

Öğretmenin çalıştığı yerden soran her çocuk gibi hızla konuya girdi.

"polenler ile afrodizyak yapılır. Taç yaprakları hafif felç zehri için uygundur. Dişicik tepesi ise maske yapımında kullanılır"

Gözleri kibirle parladı. Gülümseme olamasa dahi dudaklarının kenarı hafif kırılmıştı elinde tuttuğu oyuncak ayı ve üzerinde ki asıl gecelik çocuğu sevimli gozukmesinden ziyade karanlık havada hayalet konulu hikayelerin baş karakteri yapıyordu.

Eilese alayla güldü.
"Zehir vadisi efendisi de senin kadar bilgili ise onu ziyarete gelmem çok yazık oldu. Toy bilgilerden başka bir şey olurdu."

Eilese'in sözleri çocuğun damarına basmış gibi öfkelendirdi.
"Ne demek senin kadar bilgili ise daha iyisini biliyor musun?"

Eilese elinde ki odunla ateşi karıştırdı.
"Taç yaprakları ile deri yenilemesi yapan bir tür ilaç geliştirebilirsin sonuçta taç yatağının kendi kendini restore etme özelliği var eğer bu özelliği artırırsan kesik anında iyileşir. Polen ile rüya kapanı isimli düzenek oluşturabilirsin düzeneğe giren kişi hayatında en arzu ettiği kişiyi görür ve bu hayalden çıkmak istemez. Ve Dişicik tepesine gelirsek onu sadece maske için kullanmak israf. İstediğin görüntüye girmek adına şekillendirici krem yapıp yüzüne sürersin. Seni gören kişi kendi anılarından birini görmüş olur. "

Çocuğun öfkesi hemen soldu.
" Tüm bu söylediklerini gerçekten yapabilir misin? "

Eilese elinde ki odunu kenara attı.
" Elbette. Umarım çocuk zehir vadisi de senin gibi olmaz artık dinleneceğim"
Eilese çocuğun ilk adamı öldürdüğü anda normal olmadığını fark etti.

Ölüm karşısında ki soğuk kalınlığın yanında patlayan hayduta bakarken gözlerinde ilgi ışığı gördü.
Zehir vadisi ile bağlantılı olması muhtemel olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden onu kızdırıp meraklandırmak istedi.

Eğer zehir vadisinin efendisine direk giderse istediğini alamazdı. Çocuğa ilgi ile davransa çocuk onu bırakıp giderdi. Tüm davranışlar planlı olmuştu. Rolüne uygun olması için gerçekten çocuğun onu takip etmesini istemediğine kendini inandırarak başladı.

Dahi beyinler ilgiden hoşlanmaz ancak ve ancak ondan kaçan bilgilerin peşinden koşar.