KADİM CADI (Revize edilip düzenleniyor.)

KADİM CADI 65

<<<Medyada ikizler var Rai ve Rei >>>

Yoğun talep üzerine bu bölüm diğer bölümlerden iki kat uzun bana okumaktan sıkıldık demeyin sonra ^_¬

Rai ve Rei aslında insan melezi bir tür kutsal yılan soyundan gelen tarikata bağlı tarikat liderinin gayri meşru çocuklarıydı. Hikayeleri çok basit Rai abi olmasına rağmen Rei den daha nazik ve uysal bir çocuk olarak büyüdü. Genelde erkek kardeşi tarafından korundu. Rei dışa dönük enerjik korumacı bir yapıya sahip. Abi rolünü kendini bildiğinden beri aldı. İkizlerin annesi bir dansçı olarak kalanlarda gösteriler düzenlerdi. Klan reisi tarafından beğenildi. Ölene kadar sürede çocukları iyi koşullarda büyüdü. Rai ve Rei üç yaşına bastığında annesi hayatı olan danstan ayrı kaldığı için kendini dış dünyaya kapatması yüzünden öldü. Evde bir çok kardeş ve üvey anne olduğu için yiyecek yemek bile bulamayan iki kardeşin sonu lordun son gelen güzel cariyesi tarafından belirlendi. Ölmeleri için ormanda terk edildiler. İblis tarikatı bulmasaydı eğer gerçekten de öleceklerdi.

Sonya tam tersi acılı bir hayat hikayesine sahipti. Babası annesini başka adamlara pazarlardı. Annesi bu yüzden kızını bir erkek olduğunu söylemiş cinsiyetini gizlemişti. Her şey güzel gitmediği gibi bir gün Sonya yıkanırken kız olduğu beş para etmez kuzeni tarafından öğrenildi.
Küçük kızın sırrını ortaya çıkarmamak için annesini zorladı. Annesi ile birlikte oldu. Daha sonra yine de babasına Sonya'nın kız olduğunu söyledi. Sonya babasının kendi öz babası olduğunu bile bilmiyor belki diğer yattığı adamlardandı ancak yedi yaşında bir çocuk için baba figürü bu adamdı. Babası tarafından yedi yaşında bir kız çocuğu ilçenin lordu küçük kız cocuklarla oynamayı sevdiği için satıldı. Gece Sonya bir şekilde bulduğu cesaretle tiknaz domuz gibi olan yaşlı lordu öldürmeyi başardı.
Sonunda onu kasabanın refahı için adak olarak dağın kötü hayaletine sunmak istediler. Daha tek başına bağlı bir şekilde atıldı. Sonya'nın kaderi burada bitmedi. Kuzeni gizlice adak olarak atıldığı dağa girip tecavüz etti. Ölümün eşiğinde olan kızı kara kan iblis tarikatında bir asker buldu. Kızın durumuna acıdı yaşaması ve onu bu duruma getirenlerden intikam alması için bir şans vermek istedi. Bir iblis bile yedi yaşında ki çocuğa tecavüz etmez! Onu getiren kişinin düşüncesi buydu.
Orlo buraya kara kan tarikatında olan bir kadından doğma çocuk olarak getirildi.
Annesi iyi bir savaşçı ve babası kim bilinmiyor. Annesinin geçtiği büyüdüğü yol onun bildiği tek yol olduğu için çocuğunu yedi yaşına gelince cehennem oyuğuna gönderdi.
"Annen için kendine şan kazan o zaman seni çocuğum olarak taniyacağım"
Bu Orlo 'ya annesinin söylediği son sözlerdi.
Kai ise...
Onun durumu için söylenecek tek kelime insanlığın öldüğü bir yerde hayata geldiği için çok şansız olmasıydı.
Herkese göre dilsiz olduğu sanılsa da Eilese onun konuşma engeli olmadığını biliyor sadece konuşmayı tercih etmiyor. Konuşmak istemediği için de psikolojik olarak konuşamayan bir çocuk olarak büyüdü. Sonunda konuşmak istesede konuşamadığı bir noktaya gelmişti.
Ölü gözlerini her gördüğünde Eilese geçmişinden birini hatırladı. Kurtarmayı reddettiği biri. Geriye baktığında galiba bu suçluluk duygusu oldu onu almak.

Çocuklar kılıç icin ilk temel sanatı öğrendiğinde görev tüpleri lidere teslim edildi.
Eilese bu dünyada ki yapıyı bilmemenin sıkıntısını ancak o zaman hissetti bazen Opir'in çok işe yarar olduğunu düşündü.

"İki hafta sonra ilk görevi yapmak için dışarı çıkacaksınız kaçmayı düşünmeyin kaçtığınızı anladığımız an ölene kadar ödül avcıları tarafından avlanılacaksınız."
Eğitmen yeterince etkili olmadığını düşündü ki ekledi.
"İsterseniz kaçın ve sizden sonra kilere sonunuz bir örnek olsun "
Kahkaha atarak ayrıldı.
Gülüşünden gelen kana susamış hava bir çok çocuğun irkilmesine neden oldu.
Kaçmak isteyenler bile artık düşünmeye korkuyor yada kararsız hissediyordu.

İlk temel eğitim tek vuruş bin kesik isimli bir kılıç sanatına aitti.
Kara kan iblis tarikatında katılan her asker bu temeli bilir daha sonra kendilerine uygun dövüş sanatını alıp o yönde uzmanlaşırdı.
Eilese de doğru bir hareket yapana kadar defalarca denemek zorunda kaldı.
Zerk gözlerini Eilese dikmiş her zamanki gibi kızgın bakışlar atıyordu.
Sonunda Eilese antrenmanı bitirdi.
"Bana grup için herkes birer kural söylesin bu sayede daha rahat hissedersiniz. Uymazsanız uymayan kişiyi öldürürüm ona göre düşünün"
Bunun tek sebebi Zerk'in kendini dövüş sanatına vermemesi onun yerine kendisine odaklanması oldu.
Neden kızdırdığını hatırlamıyordu bile bu çocuğu. İlk konuşmayı Zerk aldı.
"İhanet birine ihanet eden biri olursa öldürelim!"
Eilese çocuğun yumruklarını sıkmış heyecanlı bağrışına kıkırdadı.
"Peki ama genel oldu biraz özelleştirelim grup içinde ihanet yasak bu kural uygun mu?" ilk kafa sallayan Rei ardından Zerk oldu. Diğerleri de oynayladıktan sonra sözü Orlo aldı.
"Grup içinde bir güç sıralaması istiyorum. Görev başarısına göre belirlesin. Görevini en iyi yapan en güçlü olandan başarısıza doğru"

Çocuğun beyni sürekli bir yarışma ve kazanma şeklinde çalıştığı ortadaydı. Birazda Eilese bu kuralları onların ince çizgisini görmek için yapmıştı.
"Be-bence grup içinde birliktelik yasak olsun"
Bunu söyleyen Sonya oldu. Yedi sekiz yaşında bir kız çocuğunun birliktelikten bu derece bariz bahsetmesi için bir şeyler yaşamış olduğu ortadaydı.
Eilese kaşlarını çattı. Aldığı çocuklar artık onun insanlarıydı. Eğer sonya guruba dahil olmamış olsa ne yaşadığı umurunda olmazdı.
"Grup içinde kıza el sürenin pipisini keser hadım ederim!"
Kendinden emin kanlı sözler diğer çocukları pek rahatsız etmedi. Çoğu el sürmek isteyeceği yaşa gelmediği için olsa gerek pek anlamadan onayladı.
"Evet!"
"Bende yardım ederim!"
"Oha bunu görmek isterim!"
Son cümleyi Rei söylemişti.
Eilese çocuğun yaramazlık dolu sözlerine başını salladı.
Bunlar iflah olmaz.
"Aç kalmak istemiyorum bu yüzden yemek varsa paylaşalım"
İkizlerin kuralı buydu. Dilsiz olan Kai ise hiç bir kural vermeden sessiz kaldı.
Eilese tüm çocuklara tek tek baktı.
"O halde siz çocuklar bundan sonra kardeşsiniz. Birbirinizi kardeş olarak görün bu da benim kuralım."
Eilese'in sözleri kalabalığın bakışlarını değiştirdi. Birbirlerini kardeş olarak görmek mi?
O zaman nasıl birbirini yenebilir dövebilirlerdi ki?
Eilese sorularını anlamış gibi kahkaha attı.
" Sadece lider olan yani ben kardeşiniz değilim bu yüzden güçlenip beni yemeniz gerek."
Sonunda problem çözülünce çocuklar daha parlak ve hevesli biçimde çalışmaya başladılar.