KADİM CADI (Revize edilip düzenleniyor.)

KADİM CADI 59

Yeni bölüm günleri belirlemiyorum çünkü yazar yazmaz gönderiyorum bu şekilde zaten hafta da en az iki bölüm en fazla yirmi bölüm geliyor. Kitabı yazmaya başladığımda benimle birlikte okuyan okuyucularım bilir günde on bölüm yayınladığım oldu ard arda. ^^ uzun süre bölümsüz kalmıyor yani takipte kalabilirsiniz

Elinde aldığı hançer kendini kurttan değil kaçmak için onu kurdun önüne atmaya çalışan çocuklar içindi. Siyah iki metre uzunluğunda ki kurdu görmeden önce fazla geçmedi. Yerde parçalanmış bedenler ve kan havuzları vardı. Metalik kan kokusu rahatsız ediciydi. Kalabalık girdiği gibi Çelik pençeli kurt alışmış bir şekilde uzandığı yerden kalkarak çocuklara koştu.
Izdiham hızla başladı. Kurtulmak için biraz önce birbiri ile sohbet eden iki çocuktan biri diğerini kurtun önüne itip kaçtı. Aynı şekilde Eilese'in cılız bedeni de itilmeye kalktı. Eilese hançeri onu iten çocuğa doğru çekti yaralamadan bir saniye önce durdu. Şimdi de bir çocuk mu katledecekti.
Çocuk kaçtığında yerden doğrulup ona yaklaşan kurta dikti gözlerini.
"Ben vicdanlı biri değilim"
Hançer pençe ile çarpışır çarpışmaz Eilese'i duvara fırlattı.
"Ancak henüz çocuk öldürecek kadar kararmadım"
Kan öksürüp yerinden yalpalayarak kalktı.
Sözleri yüksek değildi. Ancak kendinin duyabileceği kadar çıkıyordu.
"Doğruluk yoluna uymayabilirim"
Hançeri çevirip keskin kenarını iç bölgeye çevirdi.
"Kötülük yolundan çocuk öldürecek de değilim"
Hızla çocuğu ısıran kurta atıldı.
"Ben ne iyi ne kötü, kendi yolumdan yürürüm!"
Hançer kurdun gövdesini kesip kanlı kaburgalarını ortaya çıkardı. Kurt acıyla uluyup pençesini Eilese salladı ancak Eilese bir adım daha hızlı davranarak kaçtı.
Keskin pençe bornozun kenarını kesti.
Eilese bu sefer hançeri diğer eline aldı.
" Arbiluom de boins!"
Eilese'in hızı iki katına çıktı kurta göre hala çok zayıftı ancak gücü hızı ve dayanıklılığını artıran büyü ona yardımı oldu.
Kurdun iki pençesi arasında yerde sırt üstü yatarken onu ısırmak isteyen kurdun boğazına hançeri geçirdi.
Boğazında ki kan direk yüzüne döküldü.
Çelik pençeli kurdun ölümü grubun en çok sağ kalan çocuğun bulunmasına neden oldu. Otuz beş çocuk(!) . Eilese onu öldürene kadar on beş çocuğu katletmişti.
Eğitmenlerin yüzünde kan içinde ki çocuğa ilgili bakışlar vardı.
"Doksan üç numara buraya gel!"
Eğitmenin gür sesi duyuldu. Eilese Elinde ki hançeri bırakmadan yuları çıktı.
"Bu mavi mana hapı çelik pençeli kurdu öldürdüğün için ödül."
Kızın elinden bırakmadığı suikastçı hançerini baktı.
"O hançer de sende kalabilir."
"Teşekkür ederim"
Sakin bir sesle yanıtlayan çocuğa daha memnun bakışlar attılar eğitmenler. Üçüncü grup mağaraya girdiğinde yeni bir çelik pençeli kurt transfer edildiği için aç hayvan büyük bir katliam yaptı. Sadece beş çocuk hayatta kaldı.
Eğitimin ikinci günü sayı ilk gruptan onbeş ikinci grup otuz beş üçüncü grup beş olmak üzere ikiyüz elli çocuktan geriye elli beş çocuk kalmıştı.
"Gidin dinlenin yarın Cehennem oyuğun öğrencileri olmaya hak kazanacağınız son sınav!"
Eilese mağaraya geri dönmeden önce banyoya gitti.
***
Eğitmenler odası
"Efendim yedi sekiz yaşında henüz yetişim yapmamış bir çocuk çelik pençeli kurdu öldürdü. Bu sene iyi ürünler vereceğiz!"
Eğitmen geniş avluda ki zamanından daha heyecanlıydı.
Bölük başı ilgiyle baktı.
"Çelik pençeli kurtu öldürdü mü diyorsun?"
Eğitmen heyecanlıydı.
" Evet sayılarını azaltan kan ve dehşeti ölüm korkusunu tatmaları için yapılan bir eğitimdi. Kimse kurdun öldürülmesini beklemedi."
Eğitmen hoşnut bir şekilde masayı okşadı.
"Güzel güzel bu iyi bir fide hangi çocuk?"
Eğitmenin gür sesi bölük başının zihninde patlayan bomba gibiydi.
"Yeni transfer olan Doksan üç numara!"
***
Eilese odasına geldiğinde yeni daha kaliteli kumaştan yapılma mavi bornoz vardı. Ödül aldığı haptan bir şişe daha bulunuyordu.
"Bölük başı başarınızı tebrik eder."
Eğitmen genişçe gülümseyerek ıslak kıyafetler içinde ki kıza elinde ki kaliteli hançerleri verdi.
"Bunlar ikiz hançer. Gruplar icinde çelik pençeli kurdu öldüren tek çocuk olduğun için elinde ki silahı değiştirmeye karar verdik."
Eilese tuhaf yaklaşıma tek kaşını kaldırdı.
"Zaten ödüllendirilmedim mi?"
Ancak eğitmen de onun kadar şaşkındı. Bir çocuğa bu kadar fazla ödül vermesi bölük başının niyetiyle olmuş olsa da şüpheli duruyordu.
"Evet bu ayrıca bölük başının ödülü."
Eilese başını iki yana salladı.
"Kıyafet ve hap yeterli o silahları kullanmam. Onu kullanabilecek daha iyi birine vermenizi rica edeceğim benimki yeterli. Lütfen bölük başına ödül için teşekkür ettiğimi söyleyin"
Kızın elinde ki eski bir suikastçı hançeriydi.
Elinde ki ikiz hançerlere bakan eğitmen ısrar etmek istemedi. Başta kızın başarısından memnun olsa da üst üste verilen ödüller onun için tuhaf hissediyordu.
İblis tarikatının kimseyi kayırma gibi bir huyu yoktu. Bu kıza da ayrıcalık gösterilemesi hosnursuzluk yaratacaktır.
"Mantıklı kızsın"
Eğitmen yinede kendi yorumunu bırakıp ikiz hançerlerle geri döndü.