KADİM CADI (Revize edilip düzenleniyor.)

KADİM CADI 25

Misima zehrine eklenen yıldız otu zehrin yıkıcı olan halisülasyon etkisini azaltır ve nadir bulunan kan çiçeği sayesinde zehir belirtisini gizler.
Elinde harika bir uçuş iksiri olur. Bu karışımı alan kişi en derin arzularını dillendirir. Geçmişte düşmanları ele geçirerek en derin arzularını öğrenir bu sayede onları dilediği gibi kullanabilirdi.
Tabi bu iksiri üreten kişi Eilese olsa da bu zamana kadar kullananlar başkaları olmuştu.
Bugün kendi ürettiği iksiri kullanacaktı.
Sabah Opir'in getirdiği kolyeye saydam sıvıyı sürüp kurumaya bıraktı.
Her şeyden önce bunu içmene gerek yok sadece temas etmen yeterli. Eğer zehir direncin yoksa sonuç paha biçilmez.
Kolye dışında bir kaç hediye kutusunu daha aldı. Kapıdan çıkar çıkmaz Lisa ile denk geldi.
"Bende seni görmeye geliyordum bugün nasılsın?"
"Daha iyi"
Eilese akşam uydurduğu yalana inanmış gibi yapan Lisa'ya baktı. Kimse ayrıldığında sunduğu bahaneye inanmamıştı. Gerçekten bu kadar saf gibi davranmak... Neden geldiğini merak ederken Lisa kucağında ki hediyeleri gösterdi.
"Bunlar ney?"
Eilese utangaç bir tebessüm sergiledi.
"Dük Düşes ve senin için hediye ancak misafirlerin geleceğini bilmiyordum onlara bir şey almadım bu yüzden onlar görmeden vermeyi düşünüyordum"
"İyi fikir.. Ah benim içinde mi hediye aldın?"
Eilese başını salladı.
Elinde ki kırmızı büyük ince kare kutuyu uzattı.
"Bir arkadaşım bunların genç kızlar için favori olduğunu söyledi. Pahalı olduğu için akademide ki puanlarla takas ettim."
Lisa kutuyu küçümseme dolu gözlerle baktı. Yapay bir gülümseme göstererek aldı.
"Teşekkür ederim düşüncen yet..."
Kutunun içinde geçen hafta almak istediği kolye ve küpe takımını görünce sözleri yarım kaldı.
"Ruhlar aşkına bu Sisi'nin yeni serisi!"
Eilese beklenti ile sordu.
"Beğendin mi?"
Lisa aptal kardeşinin bunca yıl sonunda ona yararlı bir şey yapmasına memnun olarak başını salladı.
"Gerçekten çok beğendim teşekkür ederim"
Uşak Varti'yi görünce Eilese yönünü değiştirdi. Elinde ki üç hediyeyi uşağa uzattı.
"Bay Varti bunları benim için teslim eder misin. Mavi kutu Dük için Sarı olan Düşes Ebony ve yeşil olan Düşes Maria için"
Varti yüzünde ki kırışıklıkları daha artırarak şefkatli küçük leydinin isteğini kabul etti.
"Elbette leydim bunları efendiler ulaştıracağıma emin olabilirsiniz"
Eilese gelecek eğlenceli sahne için aşağı indi.
Çay saati tüm ev halkı normal günlerden farklı olarak bir araya geldi. Kahvaltı Prens ve prenses yüzünden geç yapıldı.
Lisa boynunda mavi taşları okşayarak kolyesini ön plana çıkardı.
Velihat Prens Arche ister istemez sormak zorunda kaldı. Eğer daha fazla ertelerse Lisa'nın kolyesini göstermek için ne yapacağından emin olamadı.
"Leydi Lisa kolyeniz çok şık"
Lisa kendinden emin bir gülümseme ile yanıtladı. Tavrına en ufak bir mütevazilik yoktu.
"Ah biliyorum. Sisi'nin en son kreasyonu herkese yakışmayacaktır ne yazık ki"
Lisa'nın sözleri masadakileri bir kaç saniye suskun bıraktı. Düşes Ebony gergin bir şekilde kahakaha attı.
"Aptal çocuk sevdiğin şeyler konusunda bu kadar sahiplenici olmamalısın"
Düşes Ebony sayesinde ortam biraz rahatladı.
Bugün dük de en küçük kızının hediye ettiği kol düğmelerini takmıştı ancak dük olmasına rağmen bu kadar gösterişli tavır takınmadı.
Düşes Ebony'in yakasında kuğ bronşunu görünce Prens dikkatini ona kaydırdı.
"Düşes sizinde Bronşunuz gerçekten nadir bir parça"
Düşes Lisa'dan farklı olarak kıkırdadı.
"Beni övüyorsunuz Majeste en küçük torunumun hediyesi. Yaşıma uygun olup olmadığı konusunda terettüt içindeyim."
Prenses Pircilla ilk kez konuşmaya katılmaya istekli oldu.
"Gerçekten çok beğendim. Size yakışmış"
Sözler güzel olsa da ne varki ses tonu oldukça monoton çıkmıştı.
Eilese Prensese dikkatle baktı.
Duyguları gösterememe psikolojik bir rahatsızlık yüzü ne kadar duygusuz olsa da kişi her duyguyu yaşar ancak yoğun duygular ufak bir şekilde yansır.
İlginç bir vaka... Hastalık bir tranva sonucu ortaya çıktığı için Eilese prensesin neler yaşadığını tahmin edemedi. Sadece çok şok edici ve acı verici bir deneyim olduğuna emindi.
"Aslında o bronş bende daha güzel dururdu."
Lisa 'nın sözleri ortama bomba gibi düştü.
"Ne de olsa yakında resmi kız olacağım. Prens bence biraz bana ilgi göstermelisin Gelecekte eşiniz olduğumda buna pişman olabilirsiniz."
Sözleri yeterince şok etmemiş gibi devam etmişti.
Prens Arche ilk defa bir bayana karşı kelimelerini yitirdiğini hissetti.
" Gelecekte ki eşim? "
Dük soğuk bir şekilde konuştu.
" Dur artık Lisa bugün senin neyin var? "
Düşes Maria sessizce durumu izlerken gözleri zevkle parlıyordu. Artık öyle bir ihtimal varsa bile Lisa bugün kendi elleri ile yok etmişti.
Düşes Ebony ne diyeceğini bilemedi.
" Sen iyi misin Lisa kendini kötü mü hissediyorsun? "
Oda onun biran önce gitmesini istedi.
"Gerçekten Düşes bana beni sevdiğini söylesene senin için gayri meşru bir torunum. Beni gerçek bir torunun olarak hiç görmedin. Şimdi prensin beni görmesine engel olmaya çalışıyorsun. Hayır hasta değilim!"
Eilese komediye katılmak istedi.
"Abla sen... Bugün başının ağrıdığını söylemiştin istersen biraz dinlen"
Lisa sabrını kaybetmiş gibi fincanı sertçe masaya vurdu.
"Sen kimsin ki bana abla diyorsun? Sadece gayri meşru bir kız. Uyanış geçirdin diye kendini bir şey mi sanıyorsun. Dük ve düşese hediye alarak onlara yaranmaya çalışan pis bir fırsatçıdan başka bir şey değilsin...."
Dük sinirle ayağa kalktı.
"Lisa sus artık! "
Lisa da ayağa kalktı.
"Hayır susmayacağım bende senin gayri meşru kızınım ama o nasıl evinde yaşıyorda ben yaşıyamıyorum? Beni yaşlı bir bunağa terk ettin sen!"
Düşes Ebony koltuğa yığıldı.
"Yaşlı bunak?"
Bunca zaman baktığı her istediğini aldığı torunu ona yaşlı bunak mı demişti?
Çay saati bu şekilde kaosa dönerken Eilese Prenses Pircilla'nın bakışları ile denk geldi. Gözlerinde acımanın ince çizgileri vardı.