YAPRAKLAR DÖKÜLÜNCE

34 10 6
                                    

- Gelecekten Gelen Haber -

Ç İ S E M   K A Y A N

"Çiso hazır mısın?" Gözlerim Bora'ya döndü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Çiso hazır mısın?" Gözlerim Bora'ya döndü. Her zamanki o komik lakap ile sesleniyordu bana. Eskisi gibi sinir olmadığımı söyleyemezdim, ama artık buna alışmıştım. Onun ve onların her şeyine alışmıştım...

"Hazırım Bora. Allah aşkına şöyle bir halde zaten ne kadar hazır olabilirim ki." Bora kendini gülmemek için zor tutuyordu, fakat ben ona delici bakışlarımı atmaktan asla çekinmiyordum.

"Kusura bakma ama, seni böyle gördükçe gerçekten çok gülesim geliyor. Sanki lohusa döneminde gibisin." Bora daha fazla kendini tutamayıp kahkahayı bastığında gözlerimi devirdim. Bu kayıt işini yapmak için doğru kişiyi seçmediğimi şimdi anlıyordum. Malum durumum da onu gebertmeme izin vermediği için el mahkum katlanacaktım. Doğru seçimleri yapsaydın şuanda bu halde olmayacağını düşünüyorum.

   Ah meşhur iç sesim, nereden kalmıştın sen? Neden millete arkadaşları akıl verirken bana, beynimde bütün gün benimle olan ve bütün duygularımı bilen bir iç ses akıl veriyor. Bir süre sonra gerçekten iç sesimi öldüresim geliyor. Ama onu öldürmek demek kendimi de öldürmek demek olduğu için zarar veremiyorum. Bende seni çok seviyorum...

"Ay Bora. Tamam yeter. Başlayacaksak başlayalım artık. Bak daraldım, zaten hemşireden de zor izin aldık çekelim artık şunu." Bora başını sallayıp kamerayı tam karşıma kurdu. Ve bana elini kaldırıp baş parmağını kaldırdığında son kez nefes alıp söyleceklerimi bu sefer dışımdan tekrar ettim...

"Merhaba..." dedim. Başka nasıl başlanırdı ki zaten. Peki onlara ne diye hitap edecektim, ne diyecektim. Ah doğru ya...

"Ailem..." Büyük bir özlemle söyledim bunu. Gerçek aileme olan özlememim ile...

"Zaman zaman birkaçınız buraya geliyor ve nasıl vakit geçirdiğinizden neler yaptığınızdan bahsediyor. Bazılarınızı ise hiç göremiyorum ve benden sadece buraya gelenler ile haberdar olabiliyorsunuz. Hepinizin endişeli olduğunu her biri geldiğinde söylüyor ve bu endişenizi biraz hafifletebilirim umarım." Derin bir nefes alıp söyleyeceklerimi tekrar düşündüm. Gözlerim birbirine kenetlenmiş ellerime çevrildi.

"Burada her şey yolunda diyemem, sonuç olarak önümde bir sınav var ve her ne kadar yardımcı olsanızda burada hazırlanmak zor. Tabii psikolojik bir boyutu da var olayın. Evet şuan hala yaşananların etkisi var üzerimde ama burada bana iyi gelen şeyler var. Bazılarınız daha tanımıyor ama burada çok güzel şeyler ile tanıştım." Onları düşününce yüzümde tekrar bir gülümseme oluştu.

"Her gün yanıma geliyorlar ve bana teselli oluyorlar, arada benim de onlara teselli olmam gerekiyor çünkü onlar benden daha kötü durumdalar. Aslında durumda. Benden daha küçük ve böyle bir şey ile baş etmek zorunda, ama bunun ne olduğunu bilemeyecek kadar küçük. Onu her gördüğümde üzüldüğümü itiraf etmeliyim. Eğer benim nasıl olduğumu merak ediyorsanız bunu da bilmelisiniz." Gözlerim dolsada yaşların akmalarına izin vermedim. Bu sefer gözlerimi cama çevirdim. Burası mahalle içinde bir hastaneydi ve çocukların dışarıda oynarken attığı kahkahaları duyabiliyordum. Bu bana iyi hissettiriyordu.

Çınar AğacıWhere stories live. Discover now