32.BÖLÜM

53 12 13
                                    

- Sessizlik -

2 gün sonra...

Çisem Kayan

   Egemen'in birden ortadan kaybolması herkesi mahvetmişti. En çokta annesini. Kadın günlerdir ağlamaktan harap olmuştu fakat onu teselli edebilecek hiçbir şey yoktu. Elimizde hiç ipucu yoktu, nereye gittiğini hepimiz iyi biliyorduk ve onu o adamlardan kurtarmak istiyorduk. Babasını ilk defa bu kadar bitgin gördüm. Her zaman dik duruşuyla güçlü gözüken adam birkaç günde çökmüştü. Onların bu halini gördükçe ağlamamak çok zor geliyordu.

   Ben ne mi yapıyordum. Ben balkonumdaki koltukta oturmuş Egemen'in mektubu koyduğu kitabı defalarca okuyordum. Hayata devam demişti. Bende ne ağlıyordum nede kendimi perişan ediyordum. Ama hayatımın güzel günlerine Egemen geldikten sonra devam edecektim, buda kendime sözüm.

   Egemen gittiğinden beri onlardan ne bir mesaj, nede bir mektup almıştım. Bu umurumda değildi, sadece Egemen'e ne olduğunu merak ediyordum. Ama onlara ulaşamıyordum. Bilinmeyen numarayı aradığımda karşıma bu numara kullanılmamaktadır diyen operatörden başka bir ses gelmiyordu. Gözyaşlarım bu kadar çaresizliğe dayanamıyordu, artık gözlerim acımaya başlamıştı ama ağlayamazdım. Egemen beni mutlu görmeli...

   Kapım tıklatıldığında heyecanla yerimden kalktım ve kapıya koştum. Karşımda Çiçek ve Bade'yi görmemle onlara bir şey olup olmadığını soran bakışlarımı attım. Onlar ise her zamanki gibi başlarını iki yana salladılar. Mutsuzluk içinde yatağımın yanına gidip kendimi oraya bıraktım. Ağlamak yoktu, güçlü olmalıydım.

"Çisem yapma böyle. Bak göreceksin bulacağız onu." dediğinde Bade'ye döndüm.

"Bulamayacağız diye bir korkum yok zaten bulacağız hem ben bir şey yapmıyorum ki yaşamaya devam ediyorum." dedim. Çiçek bana sıkıntıyla bakıp,

"Egemen'in mektupta bahsettiği mutluluk bu değil Çisem." dediğinde ona anlamayarak baktım.

"Ne yani ben Egemen'i aramadan ona ne olduğunu merak etmeden yaşamaya devam mı edeyim?" diye sorduğumda Bade,

"Bebeğim öyle demek istemiyoruz. Herkes şuan Egemen'i arıyor sende bu kadar üzme kendini, bu odadan çık. Biz onu bulacağız." dediğinde Bade ona sinirle,

"Herkes arıyor ama ben sizinle birlikte aramak isteyince hayır deniyor, neden acaba? Ne yapmamdan korkuyorsunuz?" diye sorduğumda gözlerini kaçırdılar. "Kızlar çıkar mısınız?" diye sorduğumda itiraz ettiler.

"Çisem hayır. Çisem lütfen." diye söylenselerde onları odadan çıkartıp bir oh çektim. Tekrar balkonuma çıkıp dışarıyı izlemeye devam ettim. Yalnız kalmak daha iyiydi.

Ceyhun Arslan

   İki kız daha evden çıktı. Şuan nerede miyim? Geçen gün Egemen'in evinde gördüğüm kızın evinin karşısındayım. Bu bir görev değil veya o kıza zarar vermeyeceğim. Sadece bazı sorularım var ama evde o kadar kişi varken oraya giremem. Sorularıma gelecek olursak ilk olarak o kız bana neden o kadar benziyordu? Kardeş gibiydik. Aklıma yıllar önce beni terk edip giden ablam geldi. Çisem Arslan. Sırf babam onu daha fazla üzmesin diye kaçmış gitmiş evden. Peki o gittikten sonra ne oldu, babam içki içmeye başladı. Her gün eve sersem sersem geliyordu ilk anneme patlıyordu tabi bende büyüdüğüm için onu koruyordum bu seferde bana patlıyordu. Artık o gözde çocuğu Ceyhun değildim bunu biliyordum. Bir gün yine sarhoş bir şekilde geldi eve, bu sefer konu ablamdan açıldı. Benden gizli bir şeyler konuşuyorlardı sonra babam asılı olan tüfeğini aldı ve... Allah'ın belası... Sonra bütün komşular uyandı herkes bizim eve toplandı. Ambulans geldi sonra beni aldılar bir yetimhaneye götürdüler. Orada kalmak istemedim kaçtım sonrada bu b*ktan hayatın içine düştüm.

Çınar AğacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin