2.BÖLÜM

172 20 13
                                    

- Arkamdaki Adam -

Çisem Kayan
    

   İlayda'nın sözleri kafamı allak bullak ettikten sonra büyük bir kalabalığın içerisine girmek gibi bir hata yapmıştım ve bu hata üzerine çok can yakıcı bir şekilde birine çarpmış ve eğer beni kolumdan tutmasa çok acı bir şekilde yere düşecektim. Şimdi ise bir çift kızıl renkli göz ile bu kalabalığın içerisinde baş başa kalmış ve iyice kafam karışmıştı. Kendime gelmem ise biraz uzun sürmüş ve geldiğimde ise elektrik çarpmış gibi o kişiden uzaklaşmıştım. Fakat kalabalıkta başka bir kişiye çarptığım için geri gitme eylemim pek işe yaramamıştı. "Ö...özür dilerim, sizi görmedim." diyerek durumu toparlamaya çalıştığımda ise iyice yanaklarım ısınmış ve terlemiştim. Fakat karşımdaki kişi hâlâ şok etkisindeydi ve bana garip garip bakmaya devam ediyordu. En sonunda kendine gelmeyi başardı ve "Sorun değil ama fark edilmemiş olmak yüreğime çok acı verdi küçük hanım." diyerek ona garip garip bakmama sebep oldu. Ukala mıydı biraz?


"Ne acı verici bir durum, kendimden utanıyorum." diyerek onunla alay ettiğimde bu onu gülümsetmişti. Ne içmişti bu adam?

"Lütfen küçük hanım kendinizi üzmeyin, belki benimle burada ki birkaç fotoğrafı incelerseniz sizi affedebilirim." Türk filmlerinden alıntı yaparak devam ettirdiği oyuna daha fazla katlanamıyacağımı anlayarak,

"Şuan oyun oynayacak bir havada olduğumu zannetmiyorum." deyip ilerlemeye başladığımda önüme geçti ve,

"Aslında teklifimin oyun amaçlı olduğunu düşünmüyorum." dedi yüzünde ki alaycı gülüş ile.

"O zaman bende sana çok gerçekçi bir cevap vereyim, istemiyorum! Şimdi izninle geçebilir miyim?" diye sert bir şekilde çıkıştım. O ise,

"Tabii." diyerek bana yol verdiğinde hızla yoluma devam ettim. Fakat yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Çünkü oda benimle aynı yöne doğru ilerliyordu. Ne yani şimdi de bir sapıklauğraşıcaktım?

   En sonunda kendimi bahçeye attığımda beni neyin rahatlatıcağını bilerek çimenlere doğru ilerledim. Çimenlere ulaştığımda ayakkabılarımı çıkarıp oraya oturdum. Az önce arkamdan gelen çocuk şimdi bahçe kapısının önünde durmuş bir şey arar gibi etrafa bakıyordu. En sonunda aradığı şeyi bulamamış bir tavırla başını eğdi ve yeri incelemeye başladı. Bu hali bana o kadar masum geldi ki yüzümde bir gülümseme oluşmasına engel olamadım. Kafamı sallayıp kendime geldiğimde oda bana bakmaya başladı. Yüzünde beliren gülümsemeyle yanıma doğru gelmeye başladı. Şaşkınlıktan gözlerim açılarak onu izlediğim sırada yanıma kadar geldi ve oda aynı şekilde oturdu.

"Hayırdır. Yoksa bana hayran kaldında gözlerini üstümden alamıyor musun?" diye sorduğunda yüzüne avel avel baktığımı fark edip,

"H...hayır. Daha çok yanıma neden geldiğini sorguluyorum." diyerek cümlemi tamamladım.

"Canım sıkkın hava almaya ve elektriğimi atmaya ihtiyacım vardı ve anlayabilirsin ki burası bunu için en uygun yer."

"İyi en azından ortak sebeplerden yan yanayız."

"Neden? Yoksa başka sebeplerden mi yan yana olmamızı istiyordun?" Sinirle ona dönüp baktığımda ukalalığı gerçekten şaşırtıcıydı.

"Zevzek."

"Teveccühünüz küçük hanım." Söylediğim şeye böyle karşılık vermesi dudağımın bir kenarının kıvrılmasına sebep olmuştu. Bunu gördüğünde ise yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Az önce sinirle baktığım bu gözler ve aşırı kötü bir geceden sonra gülümsüyor olmak gerçekten garipti. Fakat bu şuanda oluyordu.

Çınar AğacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin