11.BÖLÜM

72 16 3
                                    

- Uçan Salıncak -

   Orada durmuş gizlice konuşan adamları dinliyordum. Buradan anlamam zor oluyordu. Bu yüzden biraz ileri gideyim derken kovaları düşürdüm. Adamlar sesi duyar duymaz buraya gelmeye başladılar. Geriye doğru gidip görünmeyeceğim bir yere saklandım. Adamlar hiç bir şey bulamayınca geri döndüler. Ayağa kalkıp çocukların yanına gitmek için çarşıya doğru gidecektim ki Egemen karşımda belirdi.

"Neredesin kızım sen ya?"

"Yanlış sokağa girmişim."

"O zaman yalnız başına yürümeyeceksin küçük hanım." dediğinde gözlerimi yüzünden ellerine indirdim. Elinde poşetler vardı.

"Bu poşetler ne?"

"Az önce tezgaha atıp gittiğin şeyler."

"Neden onları aldın?"

"Hatıra olsun diye. Böyle şeyleri sevmezsen bende de kalabilirler."

"Hayır. Madem bana almışsın bende kalsın."

"Al bakalım." deyip poşetleri elime verdi. Sonra eliyle saçlarımı karıştırmaya başladı ama bir an duraksadı.

"Kasketin nerede?" ona anlamaz gözlerle bakarken elimi başıma götürdüm. Gerçekten yoktu. Adalmların olduğu yerde düşürdüysem. Ya adamlar onu buldularsa. Ya o kasketteki saçlarımı alıp kim olduğumu öğrendikten sonra yapacakları şeyi kimse bilmesin diye beni ortadan kaldırırlarsa. Ben senin aklına Çisem...

"Bilmem düşürdüm herhalde. Off ama onuda çok seviyordum."

"İstersen girdiğin sokağa bir bakalım belki orada düşürmüşsündür."

"A yok gerek yok evde onlardan bir sürü var." dedim telaşlı telaşlı. Önce bana anlamaz bir şekilde baktı ama sonra eliyle hadi gidelim işareti yaptığında üstelemeyeceğini anladım. Çarşıda onun yanında ilerliyordum. Normal pazarlarda gezmeyi sevmezdim galiba kalabalıktan hoşlanmadığım için. Ama burası farklı bir yerdi yada ilk defa geldiğim için sıkılmadım her gün buraya gelsem sıkılacağım kesindi.

   Birden bir tezgahın önünde duran Bade'yi gördüm. Koşarak yanına gitti ve arkadan boynuna atladım. Kıvırcığım benim. Yüzüne baktığımda güller açıyordu deyiminin ta kendisini gördüm. Ama anladığım kadarıyla ben geldiğim için gülmüyordu. Hemen dedikoducu tarafım kendisini gösterdi. Ben bu oyunu bozarım edasıyla dikleştim ve Bade'ye

"Bakıyorum da ağzın kulaklarında."

"Satıcı amca çok komik bir şey anlatıyordu ona gülüyorduk yani gülüyordum. Bilirsin karadeniz fıkraları." hiçte inanmayan gözlerle ikisinin arasında mekik dokuyordum.

"Hı hı anladık." dedi Egemen. Ona baktığımda 'bıyık altından' sırıtıyordu. Tabi ben dururmuyum bende belli etmeden gülmeye çalışıyordum.

"Cihan abiciğim bunlar ne?"

"Ailelerimiz için bir kaç hediye aldık onlar."

"Bade sana taşıttırmış hepsini." dedim gülerek.

"Ne münasebet." diye savunmaya geçti hemen."Ben istedim oda erkek adama yakışmaz dedi vermedi." ve biz kahkalara boğulduk. Erkeklerin da halen 'erkek adama yakışmaz' sözünü neden kullandıklarını anlamıyorum. Tabi aklımdaki bir diğer şey ise Bade ve Cihan'ın çok iyi anlaşabileceğiydi. Fakat geçmişte ne yaşanmışasa buna izin vermiyordu.

Çınar AğacıWhere stories live. Discover now