13.BÖLÜM

26 7 13
                                    

- Tekrardan Buluşmak -

- Tekrardan Buluşmak -

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

3 ay sonra...

Zaman geçerdi. Seni beklemezdi ve durmak istemezdi. Bazen zamanın bu kadar hızlı geçmesi ise sana çok acı verirdi. Çünkü istemezdin zaman bu kadar çabuk geçsin çocukluğun bitsin, gençliğin bitsin ve bu kadar çabuk yaşlanıp ölmeyi hiç istemezdin ama ölümde zamanı beklemezdi değil mi?

Bazen ise zaman sen ne kadar çabuk geçmesini istesende geçmezdi. Sanki kör inadını sırf sana karşı kullanır gibi zaman, ağır ağır akardı. Seni mutsuz ederdi, seni üzerdi ama bir türlü geçmek bilmezdi işte.

Şimdi ise tam üç ay geçmişti. Geçmiş miydi ondan bile emin değildim. Çünkü zaman bana çok ihanet etmişti bu süreçte. İnadını sırf bana karşı kullanmış ve aktırmamıştı zamanını. Her gün ben acı çekerken o yüzünde ketum gülümsemesi ile beni izlemiş ve bundan zevk almıştı.

Uzun süre sonra ilk defa kendi yatağımda uzanmış ve tavanımı izliyordum. Birkaç ay içinde bir yazın bitimi yaklaşmış ve çok şey değişmişti. Değişen şeylerin bazıları güzel olsa bile zaman benim için çok ağır geçmişti.

"Çisem dinlenmeden önce bir yemek ye, acıkmışsındır." dedi Şengül Abla kapımı açma gereği duymadan. Uzun süren yolculuğun ardından hemen dinlenmek istesemde gerçekten açtım. Bu yüzden yatağımdan kalktım ve aşağı inmek için kapımı açtım.

Aşağıya indiğimde ben hariç herkes sofraya oturmuş ve yemeklerini iştah ile yemeye başlamışlardı bile. Bende gülümseyerek yanlarına gitmiş ve masada yerimi almıştım. Aç karnım bir an önce onu doyurmamı istediği için hiçbir şeyi tabağıma almadan direk ağzıma atmaya başladım.

"Yolculuk bizi hem yordu hem acıktırdı." diyen Cerrah Amcaya döndü gözlerim. Söylediklerine ekleme yapmadan edemedim.

"Yolculuk değil Cerrah Amca. Birkaç ay gerçekten çok yorucu geçti." Bunun üzerine iç geçirmeden edemedim. Seyran Teyzenin de yüzüne sıkıntı çökmüştü.

"Sanki zaman hiç geçmek bilmedi değil mi?" Sorusunun üzerine başımı onaylar şekilde salladım.

"Ama artık iyi, değil mi?" diye soran Şengül Ablaya büyük bir gülümseme sundum.

"O çok iyi." demiştim.

İyiydi, o çok iyiydi. Masal buradan ayrıldığında onun için içimde çok büyük bir ümit vardı ama size söylemiştim ben umudum ile bir kumar masasına oturmuştum ama içimdeki şeytan kazanmak için elinden geleni yapmıştı. Hatta bir gün öyle bir hamle yapmıştı ki umudumun bacaklarını kırmıştı sanki.

Çınar AğacıWhere stories live. Discover now