20.BÖLÜM

51 13 24
                                    

- Barış Zamanı -

   Yeni bir yolculuk. Aylar önce sınıflarla gittiğim yolculuk gibi değildi bu seferki. Ailemiz vardı yanımızda ve daha çok güvendeydik. Ama bu beşlinin bir arada olması çok kötüydü çünkü Bade dalarsa tutmayı düşünmüyordum. Hatta bende dalmayı düşünüyordum. Ama ailelerimiz çok ısrar ettiği için gitmeye mecbur kalmıştık.

   Birlikte yazlığa gideceğimizi öğrendiğinde Egemen'i yüzündeki sırıtışı unutamıyorum. Çok sinir olmuştum. Birde ondan önce yaşanan olayın utancı vardı üstümde. Gıcık. Pislik. Öküz herif.

   Son kazağıda bavula koyup ağzını kapattım. Küçük bir bavul seçmiştim. Sonuçta sadece 1- 1,5 gün gibi bir şey kalacaktık. Tam emin değildim. Kazak almamın sebebi ise Fulya Hanımın bu mevsimde oranın soğuk olacağını söylemesiydi. Bolu'ya gidiyorduk. Karadeniz civarlarında bir yerdi yani soğuk olacağı kesin. Bende bu yüzden üstüme pudra pembe peluş bir kazak altıma paçaları yıpranmış gibi duran dar bir kot pantolon gitmiştim. Saçımıda tepeden toplayıp bırakmıştım. Kaç gündür taramıyordum ve aynı parçalarım gibi yıpranmıştı.

   Salaş olmayı tercih etmiştim çünkü arabayla yolculuk yapacaktık ve rahat bir şeyler giyinmesem haşat olacaktım.

   Merak edip cama çıktım. Seyran Teyzeler her şeyi hazırlamış arabaya yüklüyorlardı. Bende hemen bavulumu ve küçük sırt çantamı alıp aşağıya indim. Merdivenlerden indirmesi çok zordu. Aşağıya inince biraz soluklandım ve sonra dışarıya çıktım. Cerrah Amca bagajın önünde bekliyordu yanına gidip bavulu bagaja koydum oda bana yardım etti.

   Diğerleri buraya gelecekti ve hep birlikte buradan çıkacaktık. Çünkü yol bu tarafa doğruydu. Ama daha hiçbiri gelmemişti. Ya saat daha sabahın 6'sı bu saatte kalkılır mı? Gerçi ben kalkmadım çünkü hiç uyumadım. Ne yapıyordun? Dediğinizi duyar gibiyim. Dizi izliyordum...

   Hıh sonunda biri gelebilmişti. Şükr etmemin sebebi en azından birinin gelmesiydi. Yoksa gelenler Cihan'lardı ben bunların gelmesine ne sevineceğim. Tamam ailesi ile sorunum yok ama düzgün çocuk yetiştirselermiş canım.

   Arabadan inip yanımıza geldiler ve görüştük. Daha sonra Seyran Teyze ve Ceylan Hanımlar içeriye geçti, Cerrah Amca ve Hüseyin Bey arabanın yanında konuşuyorlardı, bende evin önündeki çıkıntıya oturdum. Cihan da yanıma gelip oturunca yana doğru biraz kaydım.

"Şimdi de böyle mi olduk?"

"Arkadaşıma zarar veren bir insanla nasıl olmamı bekliyorsun." dedim yüzüne hiç bakmadan.

"Çisem o olayın üzerinden çok zaman geçti ve emin ol bende Egemen de çok pişmanız. Yaptığım çok kötü bir şey. Hatta öküzlük, hatta ve hatta en büyük şerefsizlik. Ama sen bunu anlayabilecek bir kızsın. Ben artık bu küslüğün bitmesini istiyorum. Hatta isyoruz. Bütün sınıf olarak. " dönüp şöyle bir baktım. Bu gerçekten ciddimiydi.

"Kusura bakma Cihan ama yaptığınız çok ağır ve seni affetmek istemiyorum, istesem bile Bade affetmeden ben sizinle tekrar arkadaş olamam. Bence önce ona affettir kendini." dediğim anda Bade'lerin arabası önümüzde durdu. İyi insan lafının üstüne.

   Gülsüm Teyzeler arabadan inmişti fakat Bade yoktu. Ayağı kalkıp yanlarına gittim.

"Gülsüm Teyze, Bade nerede?" diye sordum arabaya bakarken.

Çınar AğacıWhere stories live. Discover now