27.BÖLÜM

41 13 3
                                    

- Gecenin Sonu -

   Arkamda Çınar Ağacının gövdesi. Ona yaslanan kafaları karışık iki insan. Bu durum bana aylar öncesini hatırlatıyor. Bu ağacın altında kafam karışık bir şekilde oturuyordum. Tek başıma olduğumu düşünüyordum ama öyle değildi. Kader bize büyük bir oyun oynuyordu bizde onun köleleriydik. O ne isterse o yaşanıyor ama seçimleri bize bırakıyordu. Eğer yanlış seçim yaparsak yanlış olacak ve birini kaybedebilecektik, eğer doğru seçimi yaparsak doğru olacaktı ama yine birini kaybedebilirdik. Çünkü doğru şeylerin olabilmesi için fedakarlık yapılması gerekiyordu. Peki biz gerektiğinde fedakarlık yapacak mıydık? Vazgeçebilecek miydik? Çıkışı olmayan mağara bizi içine hapsetmişti. Ve buradan çıkabilmemiz için bizim tek bir şey yapmamız gerekiyordu. Dağları yıkmak, bir yerleri parçalamak, birine zarar vermekten daha kötü olanı istiyordu. Sevdiğinden vazveçmeni istiyordu. Ama mağara bilmiyordu ki biri vazgeçerse öbürünün de gözünü kırpmadan vazgeçeceğini.

   Gözümden bir damla yaş düştü ve önce çimene karıştı, onu geçip toprağa bulandı ve Çınar Ağacının köklerine kavuştu. Umarım Çınar Ağacı, bu göz yaşlarını içinde tutarsın. Çünkü bir gün gelip onları ellerimle yok edeceğim.

   Gözyaşlarımı silip Egemen'e döndüm.

"Egemen." dedim sessizce. Bana dönüp 'ne var' der gibi baktı. "İyi misin?" diye sordum. Çok kötü gözüküyordu.

"Şu adamı düşünüyordum. Trabzon da benden bahsettiklerini duydun ya. Acaba benimle ilgili bir şey mi? Yani bence hedefleri bendim ama sen onları dinleyince..." devam edemedi. Çok kötü durumdaydı.

"Şş... Sakin ol. Bir sorun yok. Söz veriyorum her şeyin iyi gitmesi için elimden geleni yapacağım. Eğer bir son varsa o sonu ben yazacağım. Sana söz veriyorum." dedim güven vererek.

"Eğer bana bir şey olursa annem buna dayanamaz. Onun için çok korkuyorum, ama... Sana bir şey olursa da ben dayanamam. Bu adamların benden ne istediğini öğrenmeliyim. Onlarla konuşacağım." dedi kararlı bir sesle.

"Peki onlara nasıl ulaşacaksın? Ulaşsan bile bu çok tehlikeli Egemen." dedim korkarak.

"Şu zamana kadar hiçbir tehlikeden kaçmadım bundan da kaçmaya niyetim yok." dedi kararlı sesiyle. "Adamın attığı mesajlar duruyor mu?" diye sordu. Kafamı onaylar şekilde salladım. "Açar mısın?" diye sorunca telefonumu çıkartıp mesajlara girdim. Egemen telefonu eline alıp bir mesaj yazdı. "Ben Egemen sizinle konuşmak istiyorum. Benden ne istediğinizi öğrenmek istiyorum?" diye yazıp gönderdi.

Bilinmeyen N.: Demek asıl hedefin kim olduğunu anladınız. Madem öyle istiyorsun biz sana haber vereceğiz. Ama başına bir şey gelebilme riski var benden söylemesi.

   Egemen'e dönüp yalvaran bakışlar attım. Ama beni dinlemeyip mesaj yazdı.

Egemen: Anlaştık. Mesajları benim telefonuma atın.

   Adam 'tamam' dedi ve konuşma bitti. Egemen gerçekten o adamlarla konuşmaya gidecekti buna izin veremezdim.

"Egemen gitme. Adam açık açık seni tehdit etti. Sana zarar verecekler." dedim ağlamaklı çıkan sesimle.

"Çisem mecburum. Bu oyunun sonunda kime zarar geleceği belli değil. Kimden ne istiyorlar öğreneceğim ve bundan sonra ona göre hareket edeceğiz." dediğinde çoktan gitmeye karar vermişti.

Çınar AğacıWhere stories live. Discover now