33.BÖLÜM

73 11 20
                                    

- Mutsuz Son -

   Adamın söyledikleri ile afallamıştım. Bir süre kendime gelmeye çalıştım. En sonunda her şeyi düzgünce idrak ettiğimde,

"Onunla ne işiniz var? İstediğiniz ben değil miydim? Aldınız işte daha neyin peşindesiniz?" diye sorduğumda beni umursamayarak depodan ayrıldılar. Bir küfür savurup kafamı arkamdaki boruya yasladım. Çisem'i korumak için onlarla yüzleşmiştim fakat şimdi her şeyi daha da berbat etmiştim. Aferin Egemen.

   Birkaç saat kafam boruya yaslanmış şekilde düşündüm sadece. Annemi düşündüm, babamı düşündüm, Çisem'i düşündüm, Cihan'ı düşündüm, diğer arkadaşlarımı düşündüm. Hepsini üzdüm, buna emindim. Kahraman olmak bana göre değildi. Bir şeyleri düzelteyim derken daha da berbat ettim. Tanıştırayım her şeyi berbat etmeye kodlanmış Egemen Akbulut. Sözüm ona herkese mektup yazarak veda edip ölüme yürüyen kahraman adam. Eminim herkes benim bir salak olduğumu düşünüyordur, ki öyleyim.

   Bir iç daha çektim ve sertçe kafamı boruya vurdum. Bunu birkaç defa tekrarlayınca başım acımaya başlamıştı bu yüzden sadece gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım, fakat bu sefer gözlerimin önüne Çisem gelince uykum tamamen kaçtı.

"Hayırdır uyku mu tutmadı?" diye sordu karşımda duran Ceyhun bozuntusu. 

"Seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokma." dedim ve gözlerimi kapatıp o yokmuş gibi davranmaya başladım.

"Burada olduğun sürece yaptığın her şey beni ilgilendirir. Bu yüzden anlatmak zorundasın?" bu söylediğine gülüp yeniden gözlerimi kapattım. Bu çocuk benden daha salaktı. "Eğer bana cevap verirsen sorduğun sorulara cevap vereceğim." dediğinde gözlerim aniden açıldı. Kârlı teklif.

"Evet uyku tutmadı merakını giderebildim mi?" diye sorduğumda bana şöyle bir bakıp,

"İlk sorunu sordun sayıyorum. Evet giderdin. Şimdi sıra bana geçti." deyip düşünmeye başladı. Dişlerimi sıkıp onu izlemeye devam ettim. Bu çocuk gerçekten Çisem'e çok benziyordu. Aklımda biri olma ihtimali vardı ama umarım o değildir. "Şu kız senin sevgilin mi?" diye sorduğunda buna gülmek istesem de sonra bunun kendimle dalga geçmek olduğunu düşünüp bundan vazgeçtim

"Hayır değil." dedim kısaca.

"Neden?" diye sorduğunda kurnazlık yapıp,

"Sorunu sordun sıra bende." dedim ve bende düşünmeye başladım.

"Patronunun fotoğraftaki kız ile derdi ne?" diye sorduğumda omuzlarını silkti ve konuşmaya başladı,

"Kız bütün planları mahvetti. Normalde senin bu adamdan haberin olmayacaktı ama onun sayesinde öğrendin. Mazhar senden intikamını daha önce alabilirdi ama kız bunu geciktirdi. Mazhar küçük şeylere bile takılır bu yüzden kızın peşini bırakmıyor." dediğinde sinirlerim daha da arttı. "Sıra bende kız seni istemiyor mu yoksa sen açılmaya mı korkuyorsun?" diye sorduğunda konuşmanın gidişatından korkmaya başladım.

"Kız beni istemiyor diyemem çünkü bundan emin değilim ki oda bundan emin değil." dediğimde başını anlayışla salladı. "Patronun ne yapar ona?" diye sorduğumda dudaklarını büzerek,

"Ne yapacağını bilmiyorum. Bunu bekleyip göreceğiz. Kendisi her şeye takan bir insandır. Ben alıştım onun bu hallerine." dediğinde ona şaşkın gözlerle bakıp,

"İyide sen bu adamın sağ kolu değil misin bilmen gerekmez mi?" dediğimde bir sırıtış eşliğinde,

"Bizim patron ser verip sır vermeyen cinsten." dediğinde onu onaylarca başımı salladım. Umarım Çisem evden ayrılmaz. "Evet söyle bakalım Mazhar Beyin seninle derdi ne?" diye sorduğunda kaşlarım çatık bir şekilde,

Çınar AğacıWhere stories live. Discover now