1420 Senesi - Yaz Mevsimi
ASPARGON HANLIĞI
Altınova Şehri - Hanedanlık Sarayı
Korkut Han
Kurultay toplantısından önce uyumak için biraz fırsatım olmuştu. Fakat dün gecenin karmaşasından sonra epey yorulmuştum. Çarşı sorguları başlamış olmalıydı. Elle tutulur bir şey bulunacağını düşünmüyordum. Bu olayı yıkmak için birileri çoktan seçilmişti. Önüme sunulacak malzemeler hazırdı. Ben de inanmış gibi yapmak zorundaydım. Şimdilik.
Odamın kapısı tıklatıldığında gelen Bilgiç Ağa'ydı. Baş selamının ardından konuştu. "Korkut Han'ım."dedi sıkıntıyla. Gözleri pusluydu. O da bütün gece ayaktaydı. "Size söylemem gereken mühim bir haber var."dediğinde içimin yavaş yavaş sıkılmaya başladığını hissettim.
"Ne hakkında?"diye sordum.
"Şey, Hanzen Gökben..."duraksadı. Derin bir nefes aldı. Konuşmadığı her saniye nefesim daralıyor kalbim gümbür gümbür atıyordu. Sabaha çıkarsa yaşar demişlerdi. Başaramış mıydı? "Hanzen Gökben gözlerini açtı."dediğinde derin bir nefes aldım. Fakat bu kadar sıkıntılı bir şekilde uzattığına göre başka bir şey vardı.
"Ne oldu?"diye sordum.
Üzüntüyle iç çekti. "Maalesef bebek dayanamadı."dediğinde gözleri yere indi. "Sabaha karşı bebeği kaybettik."
Ne diyeceğimi bilemez halde bakakalmıştım. Dudaklarımı sımsıkı bastırmıştım birbirine. Ellerimi yumruk yaptığımı kollarımın ağrımasıyla anladım. Bütün bedenim korkunç bir öfkeyle doldu. Saray entrikaları yüzünden kaybettiğim üçüncü evlattı bu! Yeterince güçlü ve her şeye hakim olamadığım için kaybettiğim üçüncü evlat! Başkalarının hırslarına daha kaç can kurban edilecekti böyle? Kaç kez aynı ateş kalbimi kavuracaktı? Gözlerimi kapattım. Hayata gözlerini açamayan evladımın acısını içimde hissettim.
Odanın kapısı çalındığında gel bile diyemedim. Baş işaretimle gösterdim kapıyı ve Bilgiç Ağa açtı. Gelen Teoman Bey'di. "Yeni gelişmeler var. Çarşı sorgusu bizi kapı ağalarına yönlendirdi. Tahmin ettiğiniz gibi kapı ağalarının bu işte parmağı varmış. Sorguya alındılar. Bir tanesi Sargun'la bağı olduğunu itiraf etti. Kraliçeden bizzat emir almış Hanzen Gökben'in öldürülmesi için." Konuşmadan dinliyordum Teoman Bey'i. İşte suçu yıkacak kişi seçilmişti. Gökben'in ilk oğlunu kaybetmesinde rolü olan ablası. Bu işin arkasında onun olduğuna zerre inanmıyordum. Daha yakın zamanda oğlunu kaybetmişti. Kendi konumu tehlikedeydi. Gökben'le uğraşacak zamanı olduğunu sanmıyordum. Fakat benim buna inanmamı istiyorlardı. "Han'ım, bir sorun mu var?"diye sordu. Görünen o ki Gökben'in bebeğini kaybettiğini öğrenmemişti daha.
YOU ARE READING
Aynadaki Kan
Historical Fiction2020 Watty Ödülleri Tarihi Kurgu Kazananı Tarih #1 (19.09.2020) Hiç kimse yaşattığını yaşamadan ölmezmiş. Geçmişin kanlı sayfaları bir bir önüne açılır, hayaletler hesap sorarmış. Öyle bir gün gelirmiş ki önce aynaya baktığında gördüğün gözler yaban...