2.29. Tesadüf

1.1K 67 169
                                    

1419 Senesi - Yaz Mevsimi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1419 Senesi - Yaz Mevsimi

ASPARGON HANLIĞI

Bozyurt Şehri - Bozbey Kalesi

Hanzade Toygar

Yazın son günlerini yaşıyorduk. Bozyurt'a güz her zaman erken gelirdi. Yapraklar sararmaya başlamış, hava iyiden iyiye serinlemişti. Yol arkadaşlarımla avdan dönüyorduk. Yabani geyik vurmuştum bir tane. Bu gece yemek belliydi. Alperen yanımda sürüyordu atını. Diğerleri arkamızdaydı. Dış meseleler hakkında konuşuyorduk. Hasbükan sınırında hareketlenmeler yaşıyorduk bazen. Askerlerimiz hadlerini bildiriyorlardı fakat bazı isyancılar pes etmiyordu. Konuyla ilgili düzenli raporlar gönderiyordum Altınova'ya. Fakat henüz kesin çözüme dair bir hamlemiz yoktu. Belirsizliklerden hoşlanmıyordum. Hasbükan'ın duracağı yoktu. O halde durdurulmalıydı.

"Sence ne yapılmalı Alperen?"diye sordum uzun konuşmamızın sonunda.

"Hanzadem bence en iyi cevap askerî gücümüzü göstermek. Zaten kuzey sınırında Gerbena ile uğraşıyor. Bir de bize bulaşmaya cesaret ediyor. Soydaşımız olsalar da düşmanlık eden düşmanımızdır."

O da benim gibi düşünüyordu. "Halka yazık. Öyle bir hanın altında sürekli artan vergilerle eziliyorlar. Akın Han başa geçerken sadece abisini devirmeyi planladı. Gerisini düşünmedi. Han olmak kolay mı?"

"Değil elbet. Her taht değişiminde yeni han kendini ispatlamak zorundadır. Bunun yolu da fetihlerden geçer. Hasbükan ise bu fetihleri Gerbena, Tipkos veya Sarun'a yapacağına bizimle uğraşıyor."

Başımı aşağı yukarı salladım. Han abim henüz bir fetih hazırlığı yapmıyordu. Fakat önce iç sorunları halletmesi gerekiyordu. Kisre ve Silistros meselesi kökünden çözülmedikçe dışarı açılmak mantıklı değildi. Fırsatçı Melbros ordularımızın uzaklaşmasını kendi lehine kullanır iki şehri de fethederdi.

"Sence bizim ilk fetihimiz nereye olmalı?"diye sordum. Alperen'in askerî zekası kuvvetliydi. Doğal bir yetenek gibiydi. Zamanla düşünceleri daha olgunlaşmıştı ve onunla bu tür sohbetler etmek hoşuma gidiyordu.

"Belli değil mi Hanzadem? Hasbükan fethedilmeyi hak ediyor."

Haklıydı. "Önce Melbros'a haddini bildirmek olmaz mı? Baksana yıllardır durulmadılar."

"Melbros gereksiz bir uğraş olur. Ben Kisre ve Silistros'un bize bağlı kalacağını düşünüyorum. Vilayetlere sızan casuslar temizlenirse halk rahata erer. Kurunun yanında yaşın yandığı bir durum."

İşte bu yüzden seviyordum Alperen'i. Açıkça görebiliyordu bazı şeyleri. Kisre'ye giden orduda bulunması pek çok yarar sağlardı. Fakat han abim bunun için Gökben'i ve ordularının Baş Komutanı Ulaş amcamı tercih etmişti. Gökben Hatun'u severdim. Dişliydi. Yıllar önce Altınova'da çıkan isyanda abimi keskin ok atışıyla kurtarmıştı. Bizim saray hatunları gibi değildi. Eli kılıç tutuyordu. Oradan başarıyla döneceğini umuyordum.

Aynadaki KanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin