2.3. Endişe

1.1K 72 129
                                    

1415 Senesi - Bahar Mevsimi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

1415 Senesi - Bahar Mevsimi

ASPARGON HANLIĞI

Altınova Şehri - Hanedanlık Sarayı

Hanzade Korkut

Kafile dolayısıyla dört gün süren yolculuğumuz sonunda Altınova sınırlarından içeri girmiştik nihayet. Bahar havası hissediliyordu. Hazırlıklar burada daha ihtişamlıydı. Atımın üstünde ilerlerken etrafı izliyor beni karşılayan halkı selamlıyordum. Arkamdan at arabaları geliyordu. İdil ve ablam Bengü için iki ayrı araba hazırlanmıştı.

Şehrin girişinde bizi karşılamak üzere Ulaş Amcam ve kardeşim Toygar hazır bekliyordu. Onları görünce oldukça heyecanlanmıştım. Atımı hızlandırıp ekibimden ayrıldım. Onlar da atlarını bana doğru sürdü. Ortada buluştuk. Kardeşim kocaman bir delikanlı olmuştu. Her sene daha da büyüyordu. "Kardeşim."dedim başımla selamlayarak. Yüzüne büyük bir gülümseme yerleşti.

"Abim."dedi o da başıyla selamlayarak. "Altınova'ya hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk."

Atlarımızı yanyana sürerek sarayın yolunu tuttuk. Kardeşimi özlemiştim. Aradan geçen zaman onun önemini daha iyi anlamamı sağlamıştı. Onunla birlikte büyümüştük ve ayrılık zor geliyordu her yıl. Kardeşim heyecanla kılıç talimlerini anlatırken onu dinliyordum. Amcamızdan da destek aldıkça göğsü iyice kabarıyordu.

"Beni görmelisin abi. Artık daha iyi dövüşüyorum."

"Görürüm elbet. Hatta fırsat bulabilirsek birlikte talim yaparız. Hem gücünü bizzat ölçmüş olurum." Bu fikirle heyecanlandı ve gözleri ışıl ışıl oldu.

"Olur ama söz ver gücünü az kullanmayacaksın."

"Tamam söz. Tüm gücümü kullanacağım."

"Anlaştık. Burada kimse tam gücüyle karşıma çıkmıyor. Bir Alperen vardı onu da sindirdiler. Hem benim yüzümden başına iş gelmesini istemiyorum."

"Alperen hala duruyor mu? Bayağı sıkı arkadaş olmuşsunuz."

"Evet. Senden sonra tek dostum o oldu."dedi buruk bir tonla. "Sen gidince burası çok boş gelmeye başladı."diye itiraf etti.

"Ben de aynı şekilde düşünüyorum kardeşim."

"Kutlama boyunca bol bol hasret giderirsiniz artık."dedi amcam. İkimiz de gülümsedik. Elbette hasret giderecektik. Sadece mektuplar yetmiyordu özlem gidermeye.

Saraya kadar önden ilerledik. Yol boyu sohbet ettik. Saraya geldiğimizde bizi karşılamaya gelenleri selamladık. Atlarımızdan indik. İdil'in yanıma gelmesini bekledim. Balamir bakıcısıyla peşimizden geliyorlardı. Ablam da yanımıza geldikten sonra saraya yürüdük.

Karşılama salonunda hanım annem ve han babam bizi bekliyordu yüzlerinde gülümsemeyle. Tahtlarına kadar yaklaştık. İdil reverans yaparken ben başımla selamladım. Hanım annem yerinden kalktı ve kollarımı sıkıca tutarak yüzüme gülümsedi. "Hoşgeldin aslanım."dedi heyecanla. İdil'e döndü. "Hoşgeldin kızım."dedi sevecen bir tonla. Balamir'in yanında dizlerinin üstüne çöktü. Balamir'in kıvırcık saçlarını okşadı. Sıkıca sarıldı. "Balamir'im."dedi kokusunu içine çekerken. Gözleri etrafta gezindi. Bu sırada biz kenara geçtik ve ablam geldi çocuklarıyla. "Hoşgeldin Bengü'm."dedi hanım annem.

Aynadaki KanWhere stories live. Discover now