⚜️Düş ya da Yüksel⚜️

1.1K 80 220
                                    

1413 Senesi - Yaz Mevsimi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1413 Senesi - Yaz Mevsimi

BRESNA DÜKALIĞI

Vitroy Zindanları

Yaza rağmen küf kokulu serin bir esinti vardı Vitroy zindanlarında. Taş döşeli zemin yer yer yosunluydu. Eski bir bataklığın kenarına inşa edilmişti burası ve zaman zaman bataklıktan gelen ağır kokular rahatsız ederdi mahkumları. Eteklerini toplamış hızlı adımlarla ilerliyordu Çariçe Tunay. Aylardır yaşadığı korku nasıl sona erecekti bilmiyordu. Üç ay önce prense bir mektup göndermişti. Olanları anlatmış yardım istemişti. Fakat prensten bir dönüş olmamıştı. İki ay önce tekrar yazmıştı. Sonuç aynıydı. Bir ay önce son umutla bir mektup daha yazmıştı. Prensin cevabını beklerken Müge Hanım'dan gelen mektup asabını bozmuştu.

Buraya onları damızlık inek gibi satmışlardı. Şimdi ise hanlıklarında yaşananların hesabını soruyordu. Ne cüretle? Korkut'un evladını kaybetmesine üzülmüştü. Masum bebeklerin iktidar oyunlarına kurban edilmesinden hiçbir zaman hoşlanmamıştı. Yiğit Amcasının oğullarının idamına bile karşıydı fakat Müge Hanım onları iktidarlarına zararlı görmüştü. Belki de çocukların ruhu mezarlarında huzursuzdu ve bu olanlar Ulu Tanrının adaletinden ibaretti. O çocukların hesabı adalet terazisinde küçücük bir bebekten sorulmuştu.

Her şeye rağmen Müge Hanım'ın bu tavrından rahatsız olmuştu. Sonuçta o Melbros Çariçesiydi. Bir ünvanı vardı. Yirmi üç yaşındaydı ve böyle bir azarlanmaya tahammülü yoktu. Zaten son aylar onun için felaket geçmişti.

Koridor boyunca ilerleyip iki muhafızın bulunduğu kapının önüne gelince durdu. Siyah başlığını indirdi. "Düşes Çiğdem'i görmek istiyorum."dedi. Görüş saatinde olduğu için adamlar kenara çekildi ve kapıyı açtı. Tunay yeni bir koridora girdi. Bu koridorda iki yanda uzun parmaklıklarla kapatılmış yan yana hücreler uzanıyordu. Ortaya kadar yürüdü. Sola döndü. Çiğdem yere çökmüş, başını duvara yaslamış, umutsuz bir ifadeyle duruyordu.

 Çiğdem yere çökmüş, başını duvara yaslamış, umutsuz bir ifadeyle duruyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Tunay."diye fısıldadı.

"Prense üç defa mektup yolladım."dedi Tunay Aspargon dilinde. Herhangi bir casusluğa karşı öz dillerini kullanıyorlardı. "Cevap gelmedi."

Aynadaki KanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin