20. Korsan Müsveddesi

1.3K 104 98
                                    

1412 Senesi - Güz Mevsimi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

1412 Senesi - Güz Mevsimi

ASPARGON HANLIĞI

Bozok Şehri - Dora Hanım Sarayı

Handan Suna

Bir yılı daha geride bıraktığımızı haber edercesine sararıp dökülmüştü tüm yapraklar. Havalar iyice serinlemiş, bazı geceler şömineleri yakar olmuştuk. İçimdeki acı sönmemişti fakat o günkü kadar yakmıyordu. Belki hiçbir zaman tam olarak toparlanamayacaktım fakat ayağa kalkmaya mecburdum. Ben Kubat Han ve Dora Hanım'ın tek kızıydım. Yılmaya hiç niyetim yoktu. Son nefesime kadar inandığım gerçekler için savaşacaktım.

Savaş dönemindeydik. Teoman Bey sayesinde gelişmelerden sık sık haberdar oluyordum. Sarayda kalması için seçilen danışmanlardan biriydi. Baş Danışman Türker Bey savaşta Yaman'ın yanındaydı. Ayrıca danışmanlığa alınan hanedan damadı Toraman Bey de savaş alanındaydı. Yaman yanına Toygar'ı almamıştı. Hayret ki Müge, Yaman'ın arkasından iş karıştırıp Toygar'ı yönetime sokmaya çalışmıyordu.

Teoman Bey'den öğrendiğime göre Toygar her zamanki derslerine devam ediyormuş. Yönetimle Müge ilgileniyormuş. Kurultaya katılıyor, kurultayı yönetiyormuş. Her zaman istediği şeyi yapıyormuş yani: yönetmek.

Günlük raporları incelemeyi bitirdikten sonra şöminenin önüne geçmiştim. O gün hava serindi. Kışa yaklaşıyorduk ve o keskin soğuk zaman zaman kendini hatırlatıyordu.

Korkut'la son konuşmamızdan beri haberleşmemiştik. Burçin aklını iyi bulandırmıştı. Ona yazmak için savaştan dönmesini bekliyordum. Bu sürede kafası dağılmış olurdu. Aramızı sıkı tutmak için uğraştığım bunca yılı Burçin yüzünden çöpe atmayacaktım.

Seferden önce Ecrinok'tan gelen ikinci bebek haberiyle Gökben iyice sessizleşmişti. Benimle konuşmalarını azaltmıştı. Haberi aldığımız gün, "Görüyor musun? Beni ne hayallerle doldurdun ama kimler hanımlığa emin adımlarla yürüyor, görüyor musun?"demiş odasına fırlamıştı.

Peşinden gittiğimde yatağına gömülmüş ağlarken bulmuştum. Benim girmemle gözlerini silmiş toparlanmaya çalışmıştı. Fakat gözleri dolu doluydu. "Sabırlı olman lazım güzel kızım."demiştim usulca. "Günü geldiğinde Korkut'un yanında sadece sen olacaksın. Bu hanlığı sen yöneteceksin."

"Onun başkalarıyla birlikte olduğu gerçeğine katlanamıyorum. Yapamıyorum. Hani seviyordu beni? Bu başkalarıyla olmasına neden engel değil? Her ay yeni bir çocuk haberi mi gelecek?"demişti çatlak sesiyle.

"Seni sevdiğine bütün kalbimle inanıyorum. Ama o bir hanzade. Sancağa çıkan bir hanzade ve görevleri var. Hanlığın istikbalini düşünmek zorunda." Gözleri alev alev parlamıştı.

"Hani bu hanlığın hanımı ben olacaktım? O halde diğer çocukların ne önemi var?"demişti hırsla.

"Önemi kalmayacak elbette ama diğerlerinin bunu açıkça bilmesine gerek yok." Alayla gülmüştü.

Aynadaki KanWhere stories live. Discover now