KEKO BEY -GAY

17

Elimdeki döneri yerken içinden çıkan acı biberi de ağzıma attım. Hayatımda yediğim en iyi döner falan olabilirdi. Muharrem hergün geleyim diye mi böyle iyi bir döner sipariş etmişti acaba

Tolga "Aga bana da acı biberi uzatsana." dediğinde tek kaşımı kaldırdım. "Aga mı?"

İyice Okan gibi konuşmaya başlamıştı. Sadece bir günde!?

"Kanka bu Okan bana sürekli aga diyor ondan ağız alışkanlığı olmuş." dedi ve elini uzattı. Avcunun içine acı biberi bırakıp Muharrem'in sandalyesinde arkama yaslandım. Çok rahattı lan bu sandalye.

Tolga normal bir sandalyede oturuyordu. Muharrem bunu bugğn getirmişti odaya. Benim için...

"Doydunuz mu?" Arkamdaki pencereden Muharrem'in sesş gelince sandalyeyle arkama döndüm. "Doydum ama kolumu kaldıracak halim yok. Lütfen ben bugünlük masa başı işleri yapayım." dedim. Dönerden bir ısırık daha alıp kafamı yasladım.

Muharrem bir bana bir Tolga'ya baktıktan sonra başını salladı. "Iyi bari bekle sen iş getirecem sana. Tolga sende kalk Muhammed seni bekliyor." dedi. Tolga anında ayağa kalkıp elini temizledi. "Tamam abi." dedi.

Tolga dışarı çıktıktan sonra dönerimi tamamıyla bitirip masayı temizledim. Odanın içerisindeki küçük çöp kovasına atıkları attım. Pencere zaten açıktı. Güzelce havalandıktan sonra geri kapatırdım.

Muharrem içeriye girince kapıya doğru döndüm. "Bugün muhasebe işlerine sen bak." dediğinde kucağındaki kağıt tomarlarına bakındım.

"Yok babayın!" Serkan kollarını havaya kaldırıp masaya doğru yürüyen Muharrem'e koştu. "Ben ne anlarım muhasebe işinden ya! Matematiğim berbat benim." dedi

Muharrem kağıtları masaya bıraktıktan sonra kaşlarını çatarak bana döndü. "Onu yapmam bunu yapmam. Söylenme Sarkan yeterince müsade veriyorum zaten sana." dedi.

Bakışlarımı sinirli bakışlarından kaçırıp. Sadalyeye ilerlemeye başladım.
"Peki madem yaparım. Zaten iki üç hesaplama işi." dedim sessizce.

Muharrem "Kolay gelsin." dedi ve arkasını dönüp hızla çıktı odadan.

"kılıy gilsin. Kolaysa başına gelsin Muho!"