KEKO BEY -GAY

34

oy,yorum ve takip etmeyi unutmuyoruz.

"Sarkan?" Odanın kapısı aniden açılınca çalışma masasında olan test kitabına bakmayı kesip odaya giren sevgilime baktım. "Hı?"

Muharrem salonu kontrol edip kapıyı kapattı. "Gülüm, benim lise de giydiğim bir eşofman takımı vardı. Çok seviyordum diye annem saklamış. Onu buldum." Elinde tuttuğu siyah adidas eşofman takımını masanın üzerine koydu. "Günlerdir pantolonlasın. Giy bunları." dediğinde elimdeki kalemi kitabın arasına koyup kapattım. "Olmaz Muharrem çok seviyorum diyorsun. Saklamışsın kaç sene. Ben bugün çıkar alışverişimi yaparım."

Bugüne kadar çalışmalarımın parasını almıştım. Artık Muharrem'in yanında çalışacaktım. Babamdan izini koparmıştık.

Muharrem eğilip yanağıma küçük bir öpücük bıraktı. "Seni daha çok seviyorum ama?"

Allah'u ekber yani!

Ya bu adam benim ergen hormonlarımı niye habire hoplatıyordu?

Gülümseyerek 'keko stili' eşofman takımına baktım. "Ee giyeyim madem." dedim mırıltı gibi çıkan sesimle. Utanmasam iyi çocuğum da...

Muharrem saçlarımı karıştırıp yüzünü yüzümün yakınından uzaklaştırdı. "Çıkıyorum ben." dedi ve çıktı odadan.

Ayağa kalkıp hızla günlerdir üzerimde olan pantolonu çıkardım. Şükürler olsun Allah'ım sen büyüksün ya!

Bugün haftasonu olduğu için işe gitmemiştik ve asıl bomba geliyor; annem pazartesi işe başlıyordu. Salı günü de yeni eşyalı evimize taşınıyorduk. Hâlâ esenyurt'tayız hemen sevinmeyin bu keko semtinden taşınıyorum diye.

Ayrıca Muharrem yüzünden derse oturmuştum. Sanki iki haftada derece yapacaktım...

Eşofmanı tamamıyla giyindikten sonra dolabın önüne geçip aynadan kendime baktım. Kolları hafif uzundu onları katladım.

Off şu saçları da kessem yanlardan. Tam Muharrem'in gençliği...

İçeriye geçip ev halkına kendimi gösterdiğimde annemi gülme krizi tutmuştu ardından ağlama...

Aynur teyze hemen ayaklanınca annem "Otur Aynur otur. Ben kendi salaklığıma ağlıyorum." dedi ve kendisi odayı terk etti.

Babam gülümseyerek "Yakıştı he." dediğinde başımı kaldırıp "Tabi yakışacak. Bana yakışmasaydı sorun olurdu." dedim.

Babam bana gülümseyerek bakınca gururla göğsümğ kabarttım. Sanki altın yelek giymiştim havalarımıza bak.

Muharrem gülünce babam ile bakışları kesişti. Garip bir hava olulmaya başlayınca ikisi arasında bakışlarım gidip geldi.

Çocuklar odada yoktu. "Çocuklar neredeler?" dediğimde babam "Kızlar haftasonu abilerinde kalıyormuş. Üçüzler ve Serhat küçük odada uyudu." dedi. Başımı sallayıp Muharrem'e "Ben uyuyorum?"

Muharrem yerinden kalkarken "Bitti mi dersin?" dedi. Omuzlarımı silkip odadan beraber çıktık. "Bu kadar yeter ya. Dahasını beynim almaz."

Muharrem "İyi de gülüm saat daha 9. Uyuyacak mısın?" dediğinde odaya girdim. Hayır tabikide :)

"Niye uyumamı istemiyor musun?" dedim.

Of bir gazozu olsa içine ilaç atacak Nuri Alço havalarım...

Muharrem üzerime doğru gelince yüzümdeki piç gülüş kayboldu. Böyle beklemiyordum ben yalnız.

Odanın kapısına yaslanıp tekrar gülümsemeye çalıştım. Muharrem biraz daha yaklaşıp elini yanağıma koydu. Sakallarım çıkıyordu... Hafiften çıkmış sakallarımda elini gezdirip diğer yanağımı dolu dolu öptü. Böyle kokumu içine çeke çeke. Canım çekmişti...

Geriye çekilince benden uzun olduğu için ellerimi boynuna yerleştirip kendime doğru çektim ve aynı şekilde yanağını öptüm.

Oh be!

Muharrem "Gülüm benim" dedi. Yanağımı yavaş yavaş severken elini çeneme indirdi ve başımı biraz yukarıya kaldırdı. Gözlerine bakarken o benim dudaklarıma bakıyordu. Vay şerefsiz!

Şaka şaka bende dudaklarına bakıyordum öyle anlık bir baktım.

Gözlerimi kapatıp yıllardır beklediğim o ergenlik hayalleriyle ölüp bittiğim öpücüğü bekledim. Sonunda be sonunda!

"Muharrem?" Odanın kapısı açılacakken ben yaslandığım için açılmadı. ellerim Muahrrem'in omuzlarında olduğu için hızla kendimden uzağa ittim.

Kapıyı açıp kapının önünde dikilen Aynur Teyze'ye baktım. Kolumu kapı pervazına yaslayıp "Efendim Aynur teyze?"

"Muharrem uyudu mu? Dolabın üstündeki tabakları bana indirseydi." dediğinde başımı salladım.

Kapıyı sonuna kadar açıp Muharrem'e döndük. Muharrem gözlerini birkaç kere kırpıştırıp tişörtünğ düzeltti. "Tamam anne." diyerek odadan çıktı ve beraber mutfağa girdiler.

Odanın kapısını kapatıp yatağa yüz üstü yatıp yastıkla kendimi boğmaya çalıştım. YETER YA YETEEEER!