KEKO BEY -GAY

22

bir önceki bölümde yorumlar... çok eğlendim kızlar <3 gercekten az kalsin mutluluktan aglicaktim. birbirinizle konusmalariniz vs çok hosuma gitti anlatamam

Eray gelmemişti. Tolga sessizce yatağımda otururken bende halımın üzerinde uzanmış tavanı izliyordum.

Hayvanlık yapmıştık.

Eray büyük alınmıştı bize. Gelmemesi de bunun en büyük göstergesiydi.

"Oğlum nasıl alırız gönlünü?"

"Bilmiyorum Tolga. Bilmiyorum." dedim sona doğru kısılan sesimle uzandığım yerden doğruldum.

"Sınava az kaldı şimdi dikkatini dağıtmayalım sınavdan sonra konuşuruz. Çok çalıştı kafasını bizle meşgul etmesin." Dedim halının ipleriyle oynarken "Tamam öyle yapalım. Aramızda bir o adam olacak."

Başımı salladım. Gerçekten bir baltaya sap olacaksa o olacaktı. Tolgayla benden bir cacık olmazdı.

Yerden kalkıp yatağın üzerine oturdum. "Ya Muharrem'inkini bulmayacak mıyız?" dediğimde Tolga dudaklarını büktü. "Oğlum nasıl bulacağız? Diyorsun ki homofobik değil kesin bir erkekten hoşlanıyor. Bende homofobik değilim ama heteroyum?" Tolga yüzüne düşen saçları yana yatırdı.

"Ya ben her homofobik olmayan gay demiyorum ki. Bahsettiğimiz bir keko. Onların büyüdüğü semt sığ düşüncelilerle dolu. Nasıl bu görüşü edinecek ki?" diye sorduğumda Tolga gözlerini devirdi. "Sende bu semtin çocuğusun."

"Ama ben burada büyümedim."

Bu da bir gerçekti.

"O zaman Okan abi." dediğinde kaşlarım havaya kalktı. "Okan abi ne?"

"Okan abiden hoşlanıyor."

Tükürükler saçarak gülmeye başladım aniden. Kendimi tutmaya çalıştığım için böyle olmuştu. Tolga yüzünü ekşiterek tişörtüyle yüzünü sildi. "İğrençsin oğlum ya!"

"Ya Okan abi onun kardeşi lan. Ayrıca sokakta ağlarken yanında Okan abi vardı. Okan abi olamaz." dedim.

Evet, şu an yks çalışmamız lazımken oturmuş Mağrem'in kimden hoşlandığını düşünüyorduk.

Tolga alt dudağını kemirirken perdeyi çekti. "Sıcak oldu cam açıcam."

"Ayy Allah'ım bismillah!" Tolga elini kalbinin üstüne atıp bağırınca perdeyi hızla çekip dışarıya baktım. "Noldu lan?"

"Muharrem abi put gibi oturmuş buraya bakınca göz göze geldik. Ödüm koptu amınakoyayım ya!"

Sokağa bakmayı kesip karşı apartmana baktığımda Muharrem sakince sigarasını içiyor, bacak bacak üstüne atmış bize bakıyordu.

Gülümsemeye çalışarak el salladım ardından perdeyi çektim. "Gerizekalı ne bağırıyorsun?!" Azarımı da çektim..

"Oğlum bu Esenyurt'un anasını sikeyim. Evler dipdibe göz göze geldik biraz daha yakın olsak nefesini hissedicem yüzümde. Hay Allah'ım ya!" dedi elleriyle yüzünü sıvazlarken "Hem ne diye öyle bakıyor senin odana?" diye sordu.

"Ne bileyim genelde sigara içerken böyle bakar. Orada oturuyor çoğu zaman. Yani ne zaman baksam orada."

Tolga yüzündeki ellerini yavaşça indirdi ve tek kaşını kaldırdı. "Ne var? Neden öyle bakıyorsun?" dedim.

"Niye sürekli senin odanı izliyor?"

"Benim odamı izlemiyor Tolga. Sigara içiyor orada." Sırtımı pencereye yasladım. Sırtını yatak başlığına yaslamış Tolga'ya baktım bayıkça.

"Oğlum ne diye kendi odasında içmiyor?"

"Ne bileyim annesi izin vermiyordur?"

Tolga bacağıma vurup yüzünü ekşitti. "Hasiktir ordan! Bütün anneler senin annen gibi değil."

Birbirimize bakmayı kesip bakışlarımızı kaçırdık. Kısa bir sessizlik olduktan sonra içime bir huzursuzluk çöktü. "Yoksa..."

"Sus Tolga."

"Bu-"

"Sus sus."

Tolga ayağa kalkıp odada volta attı iki, üç kere. Aniden olduğu yerde durup bana döndü. "Bu sana mı aşık?"

"Yok babayin!"