26

9.6K 700 215
                                    

Zili çaldığımda kapıyı küçük kardeşim açtı kapıyı. "Abiim." Bacağıma sarılan küçük bedeni kucağıma alıp yanaklarını sıkı sıkı öptüm. "Abisin bir tanesi!"

Annem salondan çıkıp ellerini beline koydu. "Serkan! Hemen buraya gel." diyerek içeriye girdi. Omzumdaki çantayı çıkartıp yere bıraktım. Kucağımdaki kardeşimi zıplatıp gözümü kırptım "Ne oldu valide neye kızdı?"

"Bilmem." dediğinde yere indirip sakince içeriye girdim. Allah'ım Muharrem'in yanına gittiğimi mi öğrenmişlerdi?

Oba! Babamda buradaydı.

Annem yine en ufak konuya inşallah babamı dahil etmemiştir.

"Anne? Baba?"

Babam televizyon kumandasıyla sesi kısıp karşı koltuğa oturmamı işaret etti. "Otur."

Temkinli adımlarla koltuğa ilerleyip oturdum. Annem yerinde duramıyor bir sağa bir sola doğru oturuyordu.

"Bir şey mi oldu?" Diye bombayı attım.

"Oldu Serkan efendi, oldu. Sen günlerdir okul kursu car curt diyerek nereye gidiyorsun oğlum? He? Cevap ver bana?" Annem kendi kendine yükselmeye başladığında açıklama yapmak için ağzımı açtım. Nasıl öğrenmişlerdi bilmiyorum ama yalanlar uydurup paçayı kurtarmam lazımdı. Annem elini kaldırıp "Sus cevap verme bana! Aylardır ders çalışıyorum diyip odana kapanıyorsun, son günlede de kurs diyorsun eve hava karardığında geliyorsun sesimiz çıkmıyor. O bugün gelen mesaj neyin nesiydi?" dedi cevap bekler gibi yüzüme baktı. Konuşurken eli yerinde durmuyor gözlerini sonuna kadar açmış beni korkutmayı başarmıştı.

"Anne ne diyorsun anlamıyorum? Neden bağırıyorsun durduk yere"

Kural 1: Safa yat

"Deneme yapılmış pazartesi ve salı günü, o netler neyin nesi? Şaka mı onlar? Oğlum sen kendini yıprattın ders diye bu netler ne? Baban açsın okusun mesajı. Aç sende ne duruyorsun?" Annem eliyle babamı dürtünce babam irkilerek telefonunu çıkardı.

Gözlerimi kapatıp arkama yaslandım. Öğrenmemişlerdi şükürler olsun!

"Tyt 32, Ayt 6 net getirmişsin oğlum." Babam annemin aksine daha sakin bir ses tonuyla konuşmuştu.

Eskiden olsa annemin bu kızmaları beni üzebilirdi ama şu an öğrenmemesi gereken gerçeği öğrenmemiş olması her şeyi bastırıyordu.

"Evet Serkan açıklama bekliyorum senden." Annem de benim gibi arkasına yaslandı.

"Anne çalışıyorum öyle aniden bir yükselme göremezsin zaten. Zamanla olacak. Çal-"

"Bana yalan söyleme Serkaan! 2 hafta kaldı sınava ne yükselmesinden bahsediyorsun sen? Sen bana kafayı mı yedirteceksin oğlum?" Annemin elinde olsa şu an gözlerinden ateş püskürtüp beni kül edecek bir havası vardı. Koltuğa biraz daha sinip kollarımı göğsümde bağladım.

Kural 2: Sessiz ol ve mağduru oyna

Babam halime acır gibi bakındı ve ayağa kalktı. "Hanım sende biraz sakin mi olsan? Bak sınavına da az kaldı oğlumuzun. Belki heyecan yapmıştır. Üzerine gitmeyelim." dedi. Annem "Zaten üzerine gitmeyeceğim daha fazla hele yks'den kötü bir puan getirsin... asla seni üniversiteye göndermem baban gibi hademe olursun!" dediğinde babam ve ben sessizleştik. Bakışlarımı annemden kaçırıp babama diktim. Babamın ilk önce omuzları düştü ardından koltuğa annemden uzağa oturdu.

Bu ağır olmuştu.

Babam geçirdiği bir rahatsızlık sonucunda işini kaybetmiş bu yüzden olabilecek en iyi meslek hademelik yapıyordu. Ayrıca kötü de değildi. Elbet birileri o işleri yapmak zorundaydı. Kınayarak baktığı adam olmasa kendisi çalışmak zorunda kalacaktı.

"Annee!" İçerden kardeşimin çığlık sesi gelince hepimiz yerimizden fırlayarak sese doğru koştuk.

gece 1 gibi yb atarım yazıyorum siz bunu okuyadurun... hemen sonrasında post paylaşıcam oturup sabahaaa kadarr konusurz

KEKO BEY -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin