KEKO BEY -GAY

58

Watty'in en yavaş takipçi sayısı artan yazarin kitabına hos geldiniz bebekler...

"Bu ne lan?" Karşımda ki delirmiş adama "Ne, ne abiciğim?" Dedim sesim götüme kaçmış gibi.

"Sıçmışsın lan arabanın camına! Muharrem'e inanamıyorum çırağın eline arabamı bırakmış." dediğinde Muharrem'in öğrettiği şekilde yazıları yapıştırdığım cama baktım.

"Abiciğim ben nerede yanlış yaptım,söyler misin?" Hayır yani hatamı bileyim de ona göre konuşayım canım...

Adam aniden üzerime atılıp yakalarıma asılınca gözlerim irileşti. Ulan Serkân ilk günden dayak şov...

Adamın yakalarımdaki elinin üstüne elimi koydum. "Noluyor ki şu an acaba? Abiciğim ilk beni dinlesene hemen şiddete başvuruyorsun. Hoş mu? Şiddet çözüm olsaydı babam da kullanırdı. Bak beni aç bırakıyorlar abim. Açlıktan gözüm görmüyor." Kendimi acındırma aşamalarım işe yarayacağına adam daha da sinirlendi. "Ulan ne konuşuyorsun riv riv! Muharrem çalışanlarını aç bırakmaz bir de iftira mı atıyorsun ustana!"

"Ne oluyor burada? Ağır ol Celil!" Yakalarımdaki el çekilince parmak uçlarımda durmayı kesip dengemi sağlamaya çalıştım. Kurtarıcım Muho'm

"Bu çok bilmiş çırağın asabımı bozdu Muharrem"

Hemen de ispit! Yakışıyor mu güzel abim?

"Yazıyı nasıl yapıştır dedim çırağın nasıl yapmış? Yamuk ulan bu yazılar!" Dedi Muharrem'e yükseldi. Muharrem bana göz ucuyla baktıktan sonra adama geri döndü. "Geri düzeltilmeyecek şey mi Celil? Bunun için mi hırpaladın çırağı?" dedi sakin ama soğuk ses tonuyla.

"Diğer şekilde yazı sığmıyordu bende yanlamasına yazdım ne var bunda?" dedim Muharrem'in varlığından güç alırcasına. İkisinin bakışları aniden bana döndüğünde Muharrem susmam gerektiğini belli edercesine bakıyordu. Yani gözlerinden ateş fışkırıyordu.

Muharrem "Sen dışarıya çık. Bekle beni." Dediğinde başımı sallayıp üstümdeki önlüğü çıkardım ve dışarıya çıktım.

Kapıyı ardımdan kapattım. Şimdi kapıyı kapatmadığım için ayrı azar işitmeme gerek yoktu.