45

6.4K 484 307
                                    

BASKIN!

Bugün pazardı. Muharrem efendi evinde olmalıydı.

Baskın yapacaktım. Ben, konuştuk her şey düzeldi sanıyorken o hâlâ uzak davranıyordu. Mesajlarıma cevap vermemek ne oluyordu ya? Bunu artık bizim yaş grubu bile yapmıyor.

Evinin kapısını alacaklı gibi çaldığımda kapı çok geçmeden açıldı. Aynur teyze başına aldığı tülbentle kapının arkasından bana baktı. Gözleri anlık olarak rahatlar bir ifadeye büründü. "Ay oğlum sen miydin? Ne diye kıracak gibi çalıyorsun?" dedi ve kapıyı sonuna kadar açıp içeriye buyur etti beni.

"Kusura bakma Aynur teyzeciğim. Oğlunla konuşmam gereken bir mevzu var." Ayakkabılarımı bir yandan çıkartıp içeriye girdim. Muharrem'in odasına ilerlemeden "Unutmadan annem sizi akşam yemeğine çağırıyor." dedim ve direkt karşı odaya daldım.

Aynur teyze arkamdan dış kapıyı kapatıp güldü.

Rahat rahat uyuyan Muharrem'i görünce dişlerimi sıktım. Şuna bak birde uyuyordu. Benim uykularım kaçarken hemde!

Odasının kapısını sertçe kapatınca yerinden sıçradı. Kapıya bakmadan sırtını döndü. "Anne düzgün kapa şu kapıyı ya!" Diye söylendi.

Herkese aslan oluyorsun bana gelince kedi oluyorssunn... tiktokta böyle bir abla vardı değil mi? Ne alakaydı bilmiyorum ama kızın sesi aniden beynimde yankılandı.

Sakin olacağını düşündüğüm adımlarla Muharrem'e ilerledim. O kadar çok dövmek istiyordum ki... Ama yaklaştıkça bu düşünce kalbimi ezdi geçti. Sanki kendime vurmuşum gibi canım acıdı. Daha vurmamıştım sadece düşünmüştüm halbuki... Neyse demek ki şiddet olmayacaktı. İyi güzel...

Kafasının üzerinde birinin dikildiğini fark edince huzursuzlanarak kımıldadı. Tek gözünü açıp bana baktı. "Serkan?"

Ellerimi göğsümde bağlarken kaşlarımı havaya kaldırdım. "Serkan ya! Serkan! Evet. Uyan çabuk." dedim.

Muharrem gözlerini kırpıştırırken anlamsız anlamsız yüzüme bakıyordu. Uyku sersemliği geçene kadar ayakta bekledim. Geçen haftalara kadar uzandığı yatakta uyuyor, bulunduğumuz odada ders çalışıyordum.

Uykudan yeni uyandığı için kalın sesiyle "Ne için geldin?" dedi.

"Gelme sebebim belli." Dedim ters ters.

Muharrem yataktan çıkmadan sadece sırtını başlığa yasladı ve bacaklarına yorganı örttü. "Serkan, oyalama beni hadi çok uykum var. Ne istiyorsan söyle ve git." dedi.

Sinirden çatılmış kaşlarım hayal kırıklığıyla havalandı. Nefes alışverişim hızlandı. Ciddi anlamda kalbimin kırıldığını hissettim. Daha yavaş çalışıyordu sanki. Yanaklarımın yanmaya başladığını hissediyordum.

Bu nasıl konuşma şekliydi?

"Ne?" dedim deminki ses tonumdan çok uzak daha sakin hatta sessiz...

Ayakta durmak zorlaşmaya başlayınca ayak ucuna oturdum. Hemen yelkenleri suya indirmiştim. Güçlü kalamamıştım. İlk cümlesiyle kırmıştı kalbimi.

"Muharrem ne oluyor? Ne bu soğukluk, neden böyle konuşuyorsun?" Ilımlı konuşmaya başlamıştım.

Muharrem sert bakışlarını tam gözlerimin içine diktiğinde gözlerimi kaçırdım. "Bitirmek isteyen sendin. Bitirdim işte."

"O, olanları bilmeden önceydi." dedim. Hala sesim bir tarafıma kaçmış gibiyidi. Ağlayacak gibi hissediyordum ama karşısında ağlamakta istemiyordum.

KEKO BEY -GAYWhere stories live. Discover now