Evet güzel haberlerle geldim. Artık sanırım yine söz vermemek şartıyla pazar günleri düzenli olarak yeni bölüm atabileceğim. Çünkü pazar günleri kütüphane çok daha boş oluyor ve çok daha fazla bilgisayarla vakit geçirebiliyorum ve pazar günü çok da ders çalışasım gelmiyor o yüzden sanırım bölümler pazar günü gelecek
Ve bu yazı stillerini bilgisayarda ayarlamayı öğrendim.
Tolga: Okan abi beni yanına çağırdı biraz ağzımı aradı
Tolga: Senin zeki kardeşin öyle hemen her şeyi anlatmadı.
Serkan: ne dedi anlatsana oğlum tane tane niye yazıyorsun
Tolga: işte neymiş Serkan iş bulmuş muymuş ne yapıyormuş üniversiteye gitme hayalleri planları var mıymış ya bıraksın bu ayakları Muharrem abi yollamadıysa hiçbir şey bilmiyorum.
Serkan: Sen ne dedin?
Tolga: dedim ki o da benim gibi bir balta sap olamadı ikimiz de yuvarlanıp gidiyoruz dedim ne diyeceğim kanka ya
Serkan: bu hiçbir şey dememiş halin mi Tolga
Tolga: şaka şaka lan ağlama. iş buldu, çalışıyor gayet de keyfi yerinde dedim
Tolga: kudursun Muharrem efendi. eski enişte
Tolga: zaten burnu havada çok sinir oldum bugün ona
Serkan: nasıl burnu havada
Tolga: ya kanka benim ustam Muhammed abi patronum Okan abi ama Muharrem abiyi kimse görmüyor kimsenin yanına yaklaşmıyor büyük patron yani... beni tanımıyormuş gibi davranıyor selam verdim selamımı almadı
Serkan: yuh gerçekten mi
Tolga: oğlum evet Şok oldum
Serkan: onu bunu bırak sen niye selam veriyorsun lan ona
Tolga: abicim patronum sonuçta niye selam vermim
Serkan: iyi ne halin varsa gör
Tolga: Ya dur kanka Okan abi dedi ki eğer Serkan da iş bulamadıysa gelsin çalışsın onun için soruyormuş falan fistan . Bir sürü şey söyledi yani bir sürü kendini açıkladı ben de anlamadım neden o kadar açıklama yapma gereği duydu
Tolga: kanka seni de çağırıyorlar gel bence iyi maaş veriyorlar
Serkan: Hayatta gelmem
Tolga: abiciğim gel gel Muharrem abi gördüğümüz bile yok
Serkan: Tolga kankacığım sen gurursuz musun böyle bir şey olabilir mi sence?
Tolga: kanka yüz yüze bile gelemeyeceksiniz
Tolga: hem sen demiyor muydun bitti bu işler. Bir daha yüzüme baksa selam verse selamını alırım arkadaş gibi davranırsa arkadaş olurum sonuçta ama aynı mahallenin çocuğuyuz demiyor muydun kanka
Serkan: Lan ben sana aynı mahallenin çocuğuyuz dedim yolda karşılaşırız bir şey olur selam veririz konuşma olur konuşuruz dedim adamın işine girip çalışırım demedim.
Tolga: Aynı şey
Serkan: Tolga kapat Tamam Tolga Tamam görüşürüz
Tolga: dur lan gitme son bir şey daha söyleyecektim
Tolga: işteyken aradın önemli bir şey oldu sandım 7644657 kere aradığın için
Serkan: ne yaptın işe girdin mi diye soracaktım önemli bir şey yok
Tolga: he ben de sandım Muharrem abiyi soracan ;)
Serkan: niye sorayım kanka ne alaka
Tolga: ben bilmem
-görüldü
YOU ARE READING
KEKO BEY -GAY
Teen FictionSerkan eğlenmek için semtindeki bir kekoya mesaj atarsa ne olur? •bölümler kısa kısa