32

8.8K 620 119
                                    

okul sahnesi yazacaktım sıkılasım geldi yazmadım ben sıkıldıysam sizde sıkılırsınız

değil mi :)

bu arada saçımı boyadım kurumasını beklerken yazıyorum 💅🏼

Okuldan çıkmış eve doğru yürüyordum. Pardon Muharremlerin evine doğru. Fakat eve geçmeden önce kızları okuldan almamı söylemişti Aynur teyze.

Bir işe yaramak evde yük olmadığımızı hissettiriyordu. Annem ev bakmaya çıkmış,babam işe gitmiş. Serhat da Mağrem ile işe gitmişti.

Mahallenin tüm çocuklarının zamanında benimde gittiğim ilkokulun önünde beklerken bugün okulda olanları düşündüm.

Eray yanıma gelmiş sıkıca sarılmıştı. Haberi yeni aldığını anlatmıştı. Bu vesileyle de aramızdaki o soğuk buzlar erimişti. Tolga ile yaptığımızın yanlış olduğunu ve farkında olduğumuzu söyleyip özür dilemiştik. Daha sonrası Tolga'nın beni eğlendirmeye çalışmasıyla geçmişti. Üzüldüğümü düşünüyordu ama çoktan toparlanmıştım. Muharrem'in desteğiyle belki de...

Çocuklara okul çıkışında Muharrem ile çıkmaya başladığımızı söyleyince Eray yılın bombasını duymuş gibi iki dakika hareket edememişti. Aslına bakarsak yılın bombasıydı bizim için. Bir de yks olacak inşallah!!!

Tolga 'ben demiştim' diyerek müneccim triplerine girmişti. Çocuk evrene o kadar çok müneccinim ben diyerek mesaj yollamıştı ki gerçekten müneccim olmuştu.

Evrene olumlu mesajlar verelim!!

Kızları görünce elimi kaldırdım. İkiside el ele tutuşmuş yanıma geldiler. Küçük olanı elimi tutunca onlara ayak uydurdum.

Hira ve Hilal.

"Okul nasıldı kızlar?" Artık sizin eniştenizim demek istiyordum da neyse...

Küçük olan "İyiydi. Serhat nerede?" dedi direkt. Bu küçük olanın ağzı iyi laf yapıyordu ama büyük olan sessiz sakin duruyordu. Muharrem'i andırıyordu. Sessizdi ama her şeyin farkındaydı.

"Muharrem'in yanında." dedim.

Bu arada! Sabah Muharrem sabah Serhat'ı kendisiyle götürmek için babamdan izin aldığında babam Muharrem'in işini öğrenmiş. Öğrendiğinde de şok olmuştu. Babam da aynı benim gibi it kopukla uğraştıklarını düşünüyor olmalıydı.

Baba sen bizi çukur ve kurtlar vadisiyle bitirdin! Sen bizi yaktın baba!

Küçük olan "Eve mi gidiyoruz bizde?"

"Evet."

"Sen?"

"Sizi bıraktıktan sonra bende abinizin yanına geçeceğim."

"Bende gelebilir miyim?"

"Olmaz."

"Ama neden? Serhat gelmiş."

Mızmızlanmaya başlayınca suratımı ekşittim. Bunları Serhat yapsa belki bu kadar batmazdı ama... sen yapma be yavru.

"Olmaz kızım." dedim eve yaklaşmışken.

"Ya banane. Banane ya." Tuttuğu elimi sallamayıp kendisini yere atınca neye uğradığımı şaşırdım. Lan! Seni kim böyle şımarttı?

Ablası "Hira kalk." dedi inanılmaz sakin bir ses tonuyla. Ay bu ne ölü gibiydi bu kız. Yok Muharrem böyle değildi.

"Banane banane bende gidecem." Demeye başladığında elimi elinden kurtardım kopacaktı yoksa. Ablası da elini bırakıp apartmana doğru ilerledi. "Sen de gel abi. O ağlar gelir." dedi.

Helal lan Hilali!

Bu kız işi biliyordu çünkü gerçekten arkamızda bıraktığımızda sessiz sessiz bizi takip etti. Apartmana girdiğimizde merdivenleri çıkmayı gözüm almadığı için Hilal'e bakıp "Siz eve geçin ben direkt gidiyorum. Tamam mı?" dedim.

Hilal başını sallayıp merdivenleri çıkmaya başladığında Hira kaşlarını çatmış bana kötü kötü bakarak merdivenleri çıktı. Ayaklarını kıracaktı. "Yavaş vur kız ayaklarını. Senin için diyorum." Dedim gülerek.

Çerezlik bölüm birazdan part 2 sini atarım...

KEKO BEY -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin