40

6.9K 490 97
                                    

ölmedim yasiom

en son muarrem serkanı konusmak icin cagirmisti b12'niz olmadigi icin özet gecim dedim...

Yeni odam, yeni yatağım ve yeni masa sandalyem...

Muharrem sandalyeyi bana doğru döndürüp oturmuş yatağın üzerinde kollarım göğsümde bağlı şekilde birbirimize bakıyorduk.

Annem az önce işe gideceğinin haberini verip çıkmıştı. Şimdi evde Serhat dışında kimse yoktu o da uyuyordu.

"Ee bakacak mısın bana böyle?" dedim.

Muharrem dudaklarını bir şey söylemek için araladı ardından geri sustu. Neyi bekliyordu?

"Muharrem yalan mı düşünüyorsun? Dün hazırlamadın mı?" dedim kollarımı göğsümde çözüp ayağa kalktım.

"Ben yalan söylemem." diye mırıldandı. Duymama rağmen duymamışım gibi "Ne duyamadım?" dedim.

Yalan söylemezmiş... Aynen kanka.

Odamın kapısını açıp "Eğer bakışmaya devam edeceksek ve bir yalanın yoksa lütfen çık evimden." dedim. Bana bir hafta evini açan adama.

Bana yalan söyleyen bir adama.

Manyak bir adama.

Tekrar adamların kanlı yüzleri gözümün önüne gelince başımı sağa sola salladım.

Muharrem'e baktım baygınca. Yorulmuş hissediyordum. Kandırılmış, sevilmemiş.

Ama neden?

Neden seviyor gibi yapsın ki? Neden beni kullanmak istesin ki?

Dün gece sabaha kadar bunları düşündüm. Aklıma sadece babamın ve Muharrem'in aralarında garip bakışmaları geliyordu. Başka garip olan bir şey yoktu.

Muharrem başını yavaşça aşağı yukarı sallayıp gülümsedi. Ayağa kalktı bakışlarını benden çekti. Burnunu çekip üzerindeki gömleğin yakalarını düzeltti ardından gözlerimin içine bakarak odamdan çıktı.

O an Muharrem'in ilk defa bana bu şekilde baktığının farkındalığını hissettim. Çenem titremeye başlamışken dudaklarım büzüldü. Gözlerinde duygu barındırmayarak bakması bu kadar zoruma gitmemeli.

Dış kapının sertçe kapanmasıyla yerimde sıçradım. Gözlerimi kapadığımda yanaklarımdan birkaç yaş art arda düştü.

Çalışma masamın üzerinde unuttuğu sigara paketine doğru ilerlerken kokusunun çoktan odama sindiğini fark ettim.

Burnumu çektim sertçe. Elimin tersiyle göz yaşlarımı silerken neye ağladığımı bile bilmiyordum.

Açıklama bile yapamıyordu işte. Her şey ortadaydı.

Mesajlarımdan sonra belki de benden intikam alacaktı. İlk başta seviyor gibi yapıp ardından adımı çıkarabilirdi. Babamın bana nefretle bakmasına bile sebep olabilirdi.

En büyük korkum babamın bir gün erkeklere olan ilgimi öğrenecek olması. Öğrendiği zaman gözlerime hayal kırıklığıyla bakacağından emindim.

Bugüne kadar bana annem yerine de merhamet eden adamın gitmesinden çok korkuyordum.

Tıpkı bugün gözlerime sertçe bakan Muharrem gibi...

Sigara paketini elimin tersiyle ittirip yatağıma uzanıp yorganı üzerime çektim. Tüm gece uyuyamamıştım zaten.

Biraz ağlayarak uyumaya ihtiyacım vardı.

akşama kendi ağzımdan bir bölüm yazıp serkan'ın psikolojik dünyasında yolculuğa çıkacağız.

KEKO BEY -GAYWhere stories live. Discover now