50

6.1K 428 43
                                    

"Anne o kadar kolay olsa sence burda mı olurdum?" 

Sinirle parmaklarımı saçlarımın arasında geçirdim. Hastaneden çıktığım gibi yürüyerek evde gelmiştim. Arabayı almamıştım sabah yürüyüş olsun kafam dağılır diye düşünmüştüm. Ne kadar dağılmıştı ne de doktor yardım etmişti. 

"İlaç yazıp göndermeye çalıştı!'' iyi bir doktor olmadığının farkındaydım ama Hilal konusunda çok yardımı dokunmuştur hem Baba hemde Okan'a. 

"Olmadığını farkındayım. En azından denemeni istiyorum. Kötü bir şey demiyorum sana Muharrem."

Sinirle dişlerimin arasından bir nefes aldım ve oturduğum koltuktan ayaklandım anlaşılan bugün bana yardım edecek yoktu.

"Ne duymak istiyorsun bilmiyorum ama ben senin iyiliğin için konuşuyorum." Annem arkamdan seslenmişti ama duymazlıktan gelip odama girdim ve kapımı ardımdan kapattım.

Yatağıma ilerlemeden odanın penceresine ilerleyip perdeyi açtım. Şimdilerde daha çok özlüyordum... En son çocukları evden almaya geldiğinde üzgün hali... Ne yapacağımı şaşırmıştım sanki biri etimi büküyordu, canım acımıştı fiziksel bir acı gibiydi, çok gerçekçi.

Hala karşımda oturuyor olsaydı odama girmeyecektim salonda oturacaktım yaz aylarında açık unuttuğu penceresinden arkadaşlarıyla konuşmasını dinleyecektim öğrenecektim neye canının sıkıldığını. Daha birkaç ay öncesine kadar konuşmamız bile imkansızken şimdi sevgili olmuş ve ayrılmıştık bile.

Geçen senelere kadar düzelmeyecek bir psikoloji ile yaşarken bir şekilde hayata tutunmuştum. Salonun penceresinde oturmayı çok özlemiştim, onu izlemeyi, gülüşünü görmeyi, hayat enerjisini, mutluluğunu... hepsi çok kıymetliydi benim için hâlâ çok kıymetli. Korkuyorum tam olarak bundan korkuyorum. Benim gibi bir insandan sonra bunların hepsini kaybetmesinden çok korkuyorum. Serkan'ın duygularının mutluluğunun katili olmamdan korkuyorum.

İçimde; kafamın içinde, zihnimin içinde bile tarif edemediğim kelimeler cümlelerle seviyorum. O kadar çok seviyorum ki nasıl hissedeceğimi bile bilmiyorum.

Cebimdeki telefon titreyince aniden heyecanlandım ve hızlıca telefon cebimden çıkarttım. Fakat heyecanım da ani gelen mutluluğum da hemen yok oldu.

Okan: Aga gelmion mu?

Muharrem: Biraz yorgunum.

Okan: Tamam sen takıl kafana göre

Muharrem: İhtiyaç varsa hemen gelirim sıkıntı yok

Okan: Yok aga takıl sen

Okan: Öptüm

Okan: Hay sikiım ya bu yavsak çocuk yüzünden konuşma şeklime bak.

Muharrem: Dert değil.

Konuşmadan çıkınca hemen aşağısında Serkan'ın en son attığı mesaja gözüm takıldı çok uzun zaman olmuştu. O da özlüyor muydu? Ya da çoktan mesajım aşağılarda kalmış mıydı? Yavaş yavaş unutacak mıydı beni? 

Ancak bu kadar yazabilirim ağgalar PC yi sallıyorum.... Mlsfff taslakları önceden yazdığım hikayeleri yayımlanmaya çalıştım fakat sürem yetmedi öpüyorum

KEKO BEY -GAYWhere stories live. Discover now