6, seksi bedenim

5.2K 720 360
                                    


arkadaşlar ben napıyom ya

~~~

"Jisung!"

Seungmin'in sesiyle yattığı halının üstünde doğrulup kafasını kapıya doğru uzattı Jisung. Seungmin'in sesi vardı ama kendisi yoktu. Birkaç gündür Felixlerin evinde kalıyordu Jisung, Minho'nun mahkeme suratıyla bakışmak yerine izin günlerini Felix'in evinde geçirmeyi tercih etmişti.

"Telefonun çalıyor bir saattir, sesleniyorum o kadar al şunu. Sağır sultan duydu sen duymadın." dedi Seungmin salona girip telefonunu Jisung'a uzatarak. Jisung aramayı yanıtlayamadan kapanmıştı telefon. Kimin aradığını bile görememişti ki.

"Kim aradı?" diye sordu Jisung parmak iziyle telefonun kilidini açarak.

"Bilmem ki bakmadım özeldir diye"

"Salak mısın Seungmin?" dedi Jisung gözlerini devirerek. "Benim sizden ne gizlim saklım olabilir?"

"Doğru" dedi Seungmin kıkırdayarak. Jisung son aramalara girip kimin aradığına baktı. Chan aramıştı birkaç kez. Arama tuşuna basıp telefonu kulağına götürdü. Telefon birkaç kez çaldıktan sonra açılmıştı.

"Selam Jisung"

"Selam hyung," dedi Jisung neşeyle. Minho'nun aksine arkadaşlarını sevmişti. "Ben de seni aramayı düşünüyordum kayıt için. O yüzden mi aramıştın?"

"O yüzden aramayı çok isterdim ama bugünlük o yüzden aramıyorum" dedi Chan endişeli bir ses tonuyla. "Minho hastalanmış. Sen de birkaç gündür yoksun evde sanırım, bayağı kötüleşmiş yatıyor yatağında baygın baygın. Hastaneye götürmeye çalıştık Changbinle ama inatçı olduğundan istemedi, benim de aklıma sen geldin. Ne yapabilirim ateşini düşürmek için?" diye sordu Chan. Jisung derin bir nefes aldı. Mesleki deformasyonunun böyle zamanlarda ortaya çıkmasından nefret ediyordu.

"Aslına bakarsan ben de eve gelecektim zaten hyung" dedi Jisung öyle olmamasına rağmen yalan söyleyerek. Seungmin ne yapıyorsun dercesine kafasını sallarken omuz silkti. "Sen o zamana kadar yapabiliyorsan ılık bir duş aldırmaya çalış; yapamıyorsan alnına, koltuk altlarına ve kasıklarına ıslak havlu yerleştir. O biraz düşürür ateşini. Geliyorum ben de."

"Teşekkür ederim Jisung, görüşürüz" dedi Chan telefonu kapatarak. Jisung telefonunu eşofmanının cebine atıp ayaklandı. "Ben eve geçiyorum"

"Niyeeee?" diye sordu Jeongin mutfaktan kafasını uzatarak.

"Minho hastaymış. Doktor yüreğim el vermedi ateşini düşürmeye gidiyorum."

"Ateşini yolla bana" diyerek dans eden Hyunjin'e güldü Jisung. Daha sonra arkasından salona giren Felix'e sarılmak için kollarını araladı.

"Ben eve gidiyorum"

"Duydum" dedi Felix dudak büzerek Jisung'a sarılıp. Jisung, Felix'in yanaklarını parmaklarının arasına sıkıştırıp çekiştirdi. "Gelirim yine"

"Hyung ya" dedi Jeongin son eriştesini de sesli bir şekilde hüpleterek. "Çok sıkıldım ben burada biraz da sende sıkılabilir miyim?"

"İnanamıyorum Jeongin" dedi Hyunjin gözlerini büyüterek. "Ayıp, burada bari söyleme bizden sıkıldığını."

"Ya hyung" dedi Jeongin mızmızlanarak. "Ne yapayım siz Felix hyungla mıç mıçsınız sürekli. Jisung hyung ya anime izliyor ya uyuyor. Seungmin hyungdan zaten bahsetmiyorum bile artık ne yaptığını kendi bile bilmiyor bence o."

treat you better | minsung (✓)Where stories live. Discover now