8, bir takım şüpheli davranışlar

4.8K 702 307
                                    


mamada skz'e oy veriyonuz dimi🤨🤨

LÜTFEN FARKLI FARKLI HESAPLARDAN OY VERİN BOL BOL

iyi okumalar!!

~~~

sabah saatlerinden beri çok garip şeyler yaşanıyor evde. en garibi de minho hyung'un bana iyi davranması sanırım. uyandığım andan beri, sekizde uyandığım için uyanalı neredeyse sekiz saat oluyor, minho hyungla hiç kavga etmedik mesela. hatta sabah kahvaltısını tek başına etmedi, omletini benimle de paylaştı. bulaşık sırası bende olduğundan bulaşıkları makineden çıkarttığım sırada bir kupa düşürdüm, üstelik düşürdüğüm kup onun en sevdiği kupaydı çünkü üstünde annesiyle birlikte kalan üç kedisinin resmi vardı, ona da bir şey demedi. normalde olsa kıyamet kopardı, sadece "yenisini yaptırırım zaten resimleri eskimişti" dedi. hatta cam kırıklarını toplamama bile yardım etti. uyurken yanlışlıkla kafasını mı vurdu bir yerlere bilmiyorum ama şikayetçi değilim bu durumdan. canımlı cicimli olmasak böyle olsak bile yeter bana.

yanımda açtığım çita belgeselini izliyor şimdi. normalde yüz kere kavga çıkar bu kanalın değişmesi için. gerçekten çok şüpheli davranıyor.

dayanamayıp elimi ensesine attığımda geri çekilerek garip bir bakış attı bana. gözlerimi devirdim, neden ensesinden çekip öpecekmişim gibi davranmıştı ki?

"ne yapıyorsun?"

"ateşini ölçtüm" dudak büzdüm. "ateşin de yok gibi. neden böyle davranıyorsun ki hyung?"

"nasıl davranıyorum?" tek kaşını kaldırdı minho hyung. omuz silktim. "bilmem her zamankinden iyi davranıyorsun. kafanı falan bir yere mi çarptın acaba?"

"ne demek istiyorsun jisung?" minho hyung kaşlarını çattığında istemsizce güldüm. "kötü mü davranayım yani onu mu istiyorsun?"

"yoo" dedim kafamı sağa sola sallayarak. "yine de senin her zamanki davranışların değil bunlar, acaba dünyanın sonu mu geliyor diye düşünmedim değil." bir süre ikimiz de sessiz kaldık. aynı pozisyonda dakikalardır oturmak beni rahatsız ettiği için koltukta uzandım. ayaklarımı dizinin üstüne koymama da bir şey demedi hyung. cidden korkutuyordu beni. ama ağzındaki baklayı çıkarması beklediğimden kısa sürdü.

"gidecek misin gerçekten?"

"nereye gidecek miyim?" diye sordum gözlerimi bir antilopu kovalayan çitadan ayırmadan. çitaların çok hızlı olduğunu biliyor muydunuz? ben de az önce öğrendim, sıfır kilometre saatten yüz sekiz kilometre saate yalnızca üç nokta bir saniyede çıkabiliyorlarmış. aynı şimşek mcqueen gibi.

"taşınacağım dedin ya doğum gününde" minho hyung ayaklarımın altını gıdıkladığında bacağını tekmeleyip ayaklarımı kendime çektim. doğum günüm aklıma gelince yine sinirlenmiştim. zorla doğum günümü kutlamıştı resmen ya! yok neymiş, son dakika kutlamak istemiş çünkü ilk kutlayanın kendi olmadığını biliyormuş. aynen. kesinlikle chan hyung'dan azar yemedi ve kendi içinden gelerek kutladı doğum günümü, şahsen ben inandım.

"ciddi olmasam niye böyle bir şey atayım ortaya?" yandan bir bakış attım minho hyung'a. o da bana bakıyordu. "nereden çıktı şimdi bu birden? taşınma mı diyeceksin yoksa?"

"yani, alıştık birbirimize" şaşkınlıkla minho hyung'a döndüm bu sefer. elf kulakların neler duyuyor jisung? "hem sen çıkarsan yeni bir ev arkadaşı bulmam gerekecek. ayrıca ödediğin kirayı da sana geri ödemem gerekir ki o kadar birikimim yok, ben senin kadar kazanmıyorum maalesef. kalsan iyi olur yani" tanrım, gerçekten hüngür hüngür ağlayacağım şimdi. ama belli etmemek için yine alaycı bir tutum sergiliyorum. "bu alışmış halimiz mi?"

treat you better | minsung (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin