13, aşk ve nefret

4.5K 661 214
                                    


slm

yeni bölüm

iyi okumalar!!

☆☆☆

çok stresliyim. çok stresliyim çünkü benimkilere eun teyze muhabbetini anlatma fırsatı bulamadan evi bastılar ve ben minho'nun kollarının arasında otururken karşımda birbirlerine garip bakışlar atan hyunjin, felix, seungmin ve jeongin beni daha da geriyorlar. eun teyze mutfağa gittiği an sorguya çekileceğim biliyorum ama bir yandan da oyunumuzun ortaya çıkmasından korkuyorum. tanrıya şükür en zekimiz seungmin olayı bir şekilde toplamayı başardı ama diğerleri hâlâ akıllarında soru işaretleriyle bakıyorlar bize. rol yaptığımızı anlamak çok zor olmamalı ama aynı durumun içine ben düşsem ne tepki verirdim onu da kestiremiyorum. eun teyzenin gözlerinin sürekli arkadaşlarımın üstünde gidip gelmesi de çok sıkıntı. ortaya feriha gibi bayılsam çok mu abartı olur ki? hiç olmazsa dikkat bir süreliğine benim üstüme döner.

"hepiniz bekar mısınız?" diye sordu eun teyze arkadaşlarımı süzerek. asıl derdinin ne olduğunu nihayet anladığımdan stresle kasılan omuzlarımı düşürdüm. hyunjin gözlerini büyütürken felix kahkaha attı.

"hayır teyzecim, biz hyunjinle sevgiliyiz. jeongin'in de konuştuğu biri var, bir tek seungmin boşta. jisung da..."

"jisung da minho hyungla sevgili zaten hehehe" seungmin yalancı bir şekilde gülüp felix'e yaslandı. bu onun dilinde sus artık demekti. gerçekten bazı şeyleri çabuk çözmesini seviyordum. analiz yeteneği muazzamdı. ama biliyordum ki onun da kafasında soru işaretleri vardı, en başından neden böyle bir oyuna girdiğimizi daha doğrusu neden minho hyung'un benimle böyle bir oyuna girdiğini merak ediyor olmalıydı. doğrusu ben de merak ediyordum hâlâ ve cevabını da sormama rağmen öğrenememiştim.

"jeongin chan hyungla konuşuyor anne" dedi minho. çenesi omzuma yaslı duruyordu, konuştuğunda sıcak nefesi kulağımın altını yalamıştı ve huylanmıştım. eun teyze parlayan gözlerle baktı jeongin'e.

"seni gördüğümden beri chan ile ne kadar yakışacağınızı düşünüyordum." kıkırdadı jeongin. hoşuna gitmişti zillinin.

"ciddi düşünüyor musunuz bari?"

"anne!"

"ne var oğlum ya kötü bir şey demedim ki" dedi eun teyze alınarak. eun teyzeyi alındırdığı için minho'yu cimcikledim. geri çekilip çattığı kaşlarıyla baktı bana. eun teyze ne yaptığımı gördüğü için gururla bakıyordu şimdi bana.

kaleyi içten fethedeceğimi söylemiştim ya, şimdiden bir puan elde etmiştim galiba.

"chanları da çağırsanıza madem onlar da gelsin. biraz onlarla da konuşayım teyzen çağırdı onun yanına gideceğim zaten."

"anne işleri güçleri vardır şimdi adamların koskoca şirketle ilgileniyorlar."

"pazar günü de şirkette olacak halleri yok ya" ofladı eun teyze. minho teslim olup telefonunu arka cebinden çıkardı. bir yandan telefonda chan hyungla konuşurken diğer yandan belimdeki elini hareket ettirip duruyordu. ne hissettirdiği hakkında en ufak bir fikri yoktu. dikkatimi dağıtmak adına ruhumun en derinlerine bakan felix'e baktım. buranın çıkışında tekmeleyecekti beni.

"geliyorlar, yakındalarmış zaten" dedi minho annesine dönerek. nihayet bir açık bularak minho'nun etrafıma mengene gibi sardığı kollarından kurtularak ayağa kalktım.

"ben gidip çay koyayım o zaman, anca hazır olur"

"ben de yardım edeyim" felix ve seungmin aynı anda aynı şeyi söyleyerek ayağa kalktıklarında hyunjin ve jeongin yenilgiyle birbirlerine baktılar. geç kalmışlardı. eun teyzeye gülümsediğimde bana göz kırptı. salondan çıktığımız an seungmin ve felix beni ittirmeye başladılar.

treat you better | minsung (✓)Where stories live. Discover now