Bu kızın derdi ne ?

14.7K 947 629
                                    

Herm'den

Huzurlu bir sabaha gözlerimi açtım demek isterdim ama hiçte öyle olmadı. Sarı saçları beline kadar uzanan zarif hatlara sahip bir kız bağırarak uyandırdı beni.

"Sende kimsin buraya nasıl girdin?"

"Sakin ol. Ben yeni öğrenciyim adım Hermione Granger" söylediklerim üzerine biraz sakinleşti

"Yeni öğrenci mi? Daha önce böyle bir şey duymamıştım. Ben Valerie bu arada." Diye dostça ekledi. Elini gülümseyerek sıkıp yataktan kalktım zorlu birgün beni bekliyordu.

Büyük salona kahvaltıya inerken aklım Malfoy'daydı. Riddle benden sonra onu görmeye gitmişse ne yaptığını çok merak ediyordum. Onu masada oturmuş sessizce tabağıyla oynarken görünce seslenip yanıma gelmesini sağladım. Ağır adımlarla yanıma geldi

"Riddle'ı mı soracaksın?"

"Sana da geldi değil mi?"

"Okulda karşılaştığımız ilk insanın o olması iğrenç bir şey" yüzünü buruşturarak konuşuyordu. Ne kadar zorlandığı her halinden belliydi.

"Sana bir şey yapmadı değil mi?"

"Bana bir şey yapamaz o. Gelip yeni öğrenciyle tanışmak istediğini söyledi bu onun göreviymiş. Ya sana bir şey yaptı mı?"

"Hayır. Bana da gryffindor kulesine kadar eşlik etti"

"Sanırım onu görmezden geleceğim"

"Yapma Draco burada olmamızın bir amacı var"

"Benim yok Herm o senin görevin. Beni bu işten uzak tut" arkasını dönüp masaya ilerlerken Riddle'ın gözlerini üzerimde hissettim. Bana anlam veremediğim gözlerle bakıyordu. Gözlerimi ondan uzaklaştırdım ve masaya Valerie'nin yanına oturdum.

"Herm seni bizim çocuklarla tanıştırayım. Bu Alex Silver" siyah saçlı gözlüklü çocuğu işaret etti "bu Patrick Weasley" kızıl saçlı Ron'a benzeyen çocuğu işaret etti " bu da Liz Kimmer" sarı saçlı bir kızı işaret etti.

Kahvaltıyı yaparken masanın kalanıylada tanışmaya çalışıyordum. Bir çoğunun soyadı bizim dönemle benzerdi. Syltherin masasına döndüğümde Malfoy'dan başka sarışın olup olmadığına baktım ama o tekti. Demek ki bu dönemde okuyan Malfoy yok. Gözüm istemsizce Riddle'a takıldı. Tek eliyle kahve fincanını tutarken diğer eliylede gelecek postasını okuyordu. Gerçekten yakışıklı görünüyor olması ise midemi bulandırıyordu.

"Demek sende Tom Riddle'ı fark ettin. İstersen seni klubümüze alabiliriz" bakışlarımı Valerie'ye çevirdim

"Klüp mü ne klübü?"

"Tom Riddle'dan hoşlanan kızlar olarak bir klübümüz var onun nerde ne zaman ne yaptığını birbirimize haber veriyoruz"

"Öyle saçma bir klübe gireceğimi hiç sanmıyorum" gözlerimi devirerek konuştum

"Sonunda normal bir kız" Alex ve Patrick bir ağızdan konuşmuşlardı. Onlara gülümseyip kahvaltıma devam ettim. Müdür Dippet konuşmaya başlayınca herkes ona döndü

"Evet çocuklar yeni dönem başlangıcı için heyecanlısınız biliyorum. Sizi daha fazla bekletmeyeceğim. Sadece altıncı sınıflara bir duyurum var. Yeni gelen öğrencilerimizi fark etmişsinizdir. Bu yüzden ortak alınan bütün dersler syltherin- gryffindor şeklinde olarak tekrar düzenlendi. Ders programlarınız önünüzde" masaların üstünde kağıtlar belirmeye başladı.

Herkesin gözü Malfoy ve bana takılıyor bir yandan da söyleniyorlardı. İlk dersime baktığımda iksir olduğunu ve ortak ders olduğunu gördüm. Bu Riddle ile aynı sınıfta olacağız demek ve ben gerildiğimi hissediyorum. Valerie iksir dersini aldığı için oda benimle geldi ve birlikte sınıfa ilerledik. İçeri girdiğimde Malfoy'un bir kızın yanında oturduğunu gördüm. Kız ona yiyecek gibi bakıyordu. Anlaşılan yüce Malfoy'un cazibesi bu dönemdede etkiliydi. Valerie kendi sırasına gidip partnerinin yanına oturunca sınıfta tek bir boş yer olduğunu fark ettim ve oraya doğru ilerledim. Kitaplar vardı ama kimse yoktu. İçimdeki gerginlikle yanımda oturacak kişiyi bekliyordum.

"Haklısın elbette Tom" diye gülerek sınıftan içeri girdi Slughorn arkasındanda sahte gülünsemesiyle Riddle.

Adımlarını bana doğru yönelttiğinde vücudumun titremeye başladığını hissettim. Malesefki burası onun masasıydı. Kim Voldemort'la oturmak ister ki? Bana başıyla selam verdiğinde ona en küçümseyici bakışlarımı gönderip hareketini aynı sahtelikle cevapladım. Bakışlarımı önüme çevirdiğimde o hala bana bakıyordu.

Tom'dan

Yeni gelen tipleri gözüm hiç tutmamıştı. İkiside zihinfend biliyordu ve bu beni deli ediyor. Ayrıca şu aptal kıza ne demeli? Kendini ne zannediyor öyle? Formamı düzgünce giydikten sonra aynada kendime baktım. Her zaman olması gerektiği gibi mükemmeldim.

Kahvaltıda Granger'ın bana baktığını fark ettim. Yanındaki aptal kızlarla konuşuyordu. Büyük ihtimalle hayran klüplerimden birine katılacaktı. Ama o gözlerinde yine o nefret ifadesiyle bana baktı. Bu kızın sorunu ne böyle? Kimse benden nefret etmez ki. Ben altın çocuğum. Yetenekli ve güçlü yetimim. İnsanlar benim yanımda olmak için her şeyi yaparlar. Bütün kızları tek bir gülüşümle kendime aşık edebilirim. Ama bu kız benden sebepsiz yere nefret ediyordu. Tıpkı Dumbledore gibi. Ama o bunağın ki pek sebepsiz değil sonuçta o gerçek beni tanıyor.

Değişen ders programlarına bakıp göz devirdim. Neredeyse her dersimiz ezik gryffindorlaydı. İlk dersin iksir olduğunu gördüğümde Slughorn'u ders başlamadan yakalamak için hızla salondan ayrıldım. Sınıfa koşup eşyalarımı masama bıraktım ve diğer odaya girdim

"Ah Tom sen miydin oğlum?" Dedi yumuşak sesiyle. Bu adam bana adeta tapıyor

"Evet profesör bir kaç sorum olacakta"

"Olmasa şaşardım zaten oğlum geç otur "

"Profesör yeni gelen öğrenciler hakkında ne biliyorsunuz?"mümkün oldukça ilgisiz görünmeye çalışıyordum.

"Bende pek bir şey bilmiyorum. Ailelerinin işi yüzünden buraya gelmişler ve bir süre bizimle olacaklar" gözlerimi iri kahvelerine diktim ve doğru söylediğini anladım. Masasından kalkıp yanıma geldi.

"Onlara en iyi şekilde yardım edeceğinden hiç şüphem yok"

"Sizin gibi bilgili profesörler varken memnun olacaklarına eminim" dedim yapmacık gülümsememle.

"Haklısın elbette Tom" dedi ve gür kahkahası koridorda yankılandı.

Sınıfa girdiğimde masamda oturan Granger'ı gördüm. Gergin gözüküyordu. Masaya oturduğumda ona sahte bir gülüşle selam verdim. Bunun onu etkilemesi gerekiyordu. Ama o gözlerinde yine o tiksinti ve nefret ifadesiyle bana bakarak yüzüne yerleştirdiği korkunç gülümsemesiyle bana karşılık verdi. Tekrar söylüyorum bu kızın sorunu ne? Onun o aslan yelesi gibi saçlarından tutup kafasını kanatana kadar masaya vurmak istiyorum. Ama bunun yerine yüzüme ilgili maskemi takıp dersi dinlemeye başladım. Kızın yanımda ne kadar gergin olduğunu hissediyordum. İksiri yapmaya başladığımızda bu işte iyi olduğunu fark ettim. Ellerinin titremesi ise kesinlikle komikti. İksiri benimki kadar mor değildi ama yine yakın bir leylaktı. Semender derisini fazla katacağını anladığımda onu durdurdum.

"Onu az katmalısın yoksa iksirin tükürmeye başlar" bana anlamaz gözlerle baktı

"Kitapta öyle yazmıyor ama"

"Kitaplardan iksirlerle ilgili öğreneceğin tek şey malzemeleri olmalı" kendi iksirime devam ederken oda beni süzüyordu. En sonunda dinlemeye karar vermiş olacak ki elindeki fazla derileri geri bıraktı. İksiri şimdi koyu laciverte dönmüştü ve benimkinden sonra en başarılı iksir olacağı şüphesizdi.

"Ah bayan Granger bu ne harika bir iksir böyle. Tom beni kırmayacağını biliyordum"

"Her şeyi kendisi yaptı profesör"

"Hayır bana semender derisi konusunda yardım etti" bu kızın amacı ne? Beni delirtmekse bunu başarıyor

"Her halükarda harika" Slughorn onaylarcasına kafasını sallayıp sınıfta ilerlemeyi sürdürdü. Bense içimdeki canavarı sakinleştirmeye çalışarak gözlerimi sıkıca kapattım.

Kimseye zarar veremezsin Tom burda olmaz hogwartsta olmaz.


Her zamanki gibi oy ve yorumlarınızla destek olmayı unutmayın

değişim~tomioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin