ÜZGÜNÜM HARRY

11K 693 704
                                    


Herm'den


Riddle'ı Dumbledore'ye kimin şikayet ettiğini düşünmeme gerek yoktu. Bunu Draco'nun yaptığını biliyordum. Neden yaptığınıda anlayabiliyordum. Ama keşke o da olaylara benim bakabildiğim gibi bakabilseydi. 

Yatakta uzanmış uykunun bana gelmesini bekliyordum. Şu iki günde yaşadıklarım bana çok fazla gelmişti. Grindelwald'ın adamlarının bana saldırması, Riddle'a olan duygularımı sonunda kabul etmeye başlamam bunlar beni aşan şeylerdi. Üç ay önce başıma böyle şeylerin geleceğini tahmin bile edemezdim. Ama şimdi bunlar benim gerçekliğimdi. Her zaman olduğundan daha fazla belaya batmıştım.

Karşımda hastalık derecesinde soluk duran teniyle Harry'i gördüğümde gözlerime inanamadım. Zümrüt yeşili gözleri eskiden olduğu gibi parlamıyordu. Hayat enerjisinin ondan çekildiğini görebiliyordum. 

"Harry" diyebildim titreyen sesimle. Gözlerimden akmaya başlayan yaşlara engel olmadım. 

"Bunu bana neden yaptın Herm?" sitem dolu ses tonunu duyduğumda kalbimin sıkıştığını hissettim. Bana neden bu kadar kırgın bakıyordu ki?

"Ben ne demek istediğini anlamıyorum?"  sesim hıçkırıklarımın arasında oldukça boğuk çıkıyordu

"Riddle'ın beni öldürmesine nasıl yardım edersin Herm?"

"Ben asla böyle bir şey yapmam" ona inanmaz gözlerle baktım. Beni nasıl böyle bir şeyle suçlayabilirdi?

"Ama yaptın Herm. Onun yanında yer aldığın her saniye hepimizin ölüm emrini imzaladın sen. Hepimizin kanı senin elinde"  Canımı yakmak için konuştuğunu biliyordum

"Ben asla böyle bir şey olmasını istemem. Onu değiştirmek için burdayım ben"

"Evet onu değiştirdiğini söyleyebiliriz. Önceden yanlış yaptığı her şey için onu uyardın ve işte sonuç bu senin yüzünden öldük Herm" 

"Hayır bu doğru olamaz" solgun bedeni uzaklaşırken arkasından bağırıyordum. "Bu doğru olamaz"

Yataktan kalktığımda terden sırıksıklamdım. Gördüğüm kabusun etkisiyle hala titriyordum. Böyle bir şey gerçekten olabilir miydi? Ben tanıdığım herkese ihanet mi ediyordum? Şu an Riddle'a herhangi bir bilgi vermeyeceğimi biliyordum. Peki ya zaman ilerledikçe. Onun nasıl manupülatif olduğunu biliyordum. Bir şeyi gerçekten öğrenmek isterse kimse onu durduramazdı. O anda kararımı verdim. Kendi bencilce hislerim için sevdiğim insanları riske atamazdım. Riddle'dan uzak durmak zorundaydım. Ne kadar zor olursa olsun ondan yeniden nefret etmeye başlamalıydım.

***

İksir sınıfına ilerlerken onu göreceğim için çok gergindim. Onu görmek istediğim için kendime küfrediyordum. Sınıfa girdiğimde sırada oturmuş kitabını okuduğunu gördüm. O kadar  yakışıklı gözüküyordu ki. Bir canavarın bu kadar aldatıcı görüntüye sahip olması doğru değildi. Yeşil gözleri beni bulduğunda kalp atışımın hızlandığını farkettim. Ama buna alışmalıydım.

"Günaydın" dedi melekleri kıskandırcak kadar güzel sesiyle. Onu başımla onaylayıp sessizce eşyalarımla ilgilenmeye başladım. Davranışımdaki garipliği hissetmiş olacak ki bir şeyler söylemek için dudaklarını araladı. Ama o daha cümlesine başlamadan Slughorn içeriye girip dikkati üstüne topladı. En azından kısa bir süreliğine ondan kurtulmuştum. Dersin konusunun çok özlü iksir olduğunu öğrendiğimde gülümsememe engel olamadım. İkinci sınıfta kızlar tuvaletinde yaptığımız iksiri şu an yalnız yapacak olmam ironikti. İroniyi daha da arttıransa syltherinin varisini bulmak için yaptığımız iksiri şu an syltherinin varisi olan kişiyle yapacak olmamdı. Malzemeleri hazırlarken ona bakmayı reddediyordum. İksirin oldukça karmaşık olması da bunu kolaylaştırıyordu.

değişim~tomioneWhere stories live. Discover now