Başardık

7.6K 611 182
                                    


Tom'dan


Bir elimde mürver asa bir elimde de her anımda yanımda olan beyaz asayla karşımdaki adamlar baktım. Belkide ihtiyar profesörün gözlerinde ilk defa korkuyu görüyordum ve bu korkunun sebebinin ben olduğumu bilmek hoşuma gidiyordu. Bütün dünya bugünden sonra bana saygı duyması gerektiğini öğrenecekti ama önce önümdeki sorunla ilgilenmeliydim. 

Dumbledore'un irileşen mavi gözlerinden savaşmayacağını anladım. Kaçacaktı ve zaferime leke sürülecekti. Elimden geldiğince hızlı bir şekilde iki asayıda sallayıp daha önce beş kere kullandığım lanetin dudaklarımdan dökülmesine izin verdim. Öldüren lanet onlara doğru giderken yanımda duran Herm ve Malfoy'un nefesini tuttuğunu duydum tıpkı düellonun başından beri olaya seyirci kalmakla yetinen diğer insanlar gibi. Lanet ağır çekimle onlara doğru ilerlerken Dumbledore Grindelwald'ın bileğini yakaladı ve cisimlenmek için oldukları yerde dönmeye başladılar. 

Her şey bir anda olmuştu. İki büyücüyle birlikte lanetlerde ortadan kalkmıştı. Kimse olayın şokunu atlatabilmiş gibi durmuyordu. Yakın zamanda atlatmalarını beklemiyordum da. Zihnimdeki hafifleme bana lanetlerden birinin hedefini bulduğunu gösteriyordu. 

"Tom"

 Adımı duymam ve boynuma dolanan kollarla düşüncelerimden sıyrıldım. Kısa bir duraksamanın ardından bende kollarımı ona doladım. Düello en fazla yarım saat sürmüş olsada bana bir ömür gibi gelmişti. Sanki yıllardır ona sarılmıyormuş gibi sarıldım.

"Lanetler, onlar ne olduğunu anlayamıyorum" dedi sarılmayı sonlandırdığımızda. Yinede benden uzaklaşmasına izin vermedim. Onu yakınımda hissetmeye ihtiyacım vardı.

"Grindelwald öldü bunu hissedebiliyorum. Ama Dumbledore'un öldüğünü sanmıyorum Herm. Birinin büyüyü yapması gerekiyor. Eğer ölmüş olsalardı şuan burada olurlardı."

İrileşen kahve gözlerine baktım. Korktuğunu görebiliyordum. Bizi bekleyen belirsizlik onuda korkutuyordu. Ama ona bir şey olmasına izin vermezdim bunu göremiyor muydu? Ben yanında olduğum sürece güvendeydi.

"Peki şimdi ne olacak?" 

Malfoy konuştuğunda ona döndüm. Normalde beyaz olan teni yaşananların etkisiyle kızarmıştı ve gri gözleri aynı Herm'inkiler gibi korkuyla irileşmişti. Ona baktığımda daha önce sadece Herm'e bakarken hissettiğim güveni hissettim. İlk başlarda Herm'e yakın olduğu için ondan nefret ettiğimi biliyordum. Benim olanı benden korumaya çalışıyordu. Ama şu son bir kaç haftada ne kadar yararlı olacağını göstermişti. Ve tabiki Dumbledore'un karşısında ve benim yanımdaki yerini almıştı. Seçim yapmak zorunda kalsam onun hayatını bizimkine değişeceğimi bile bile. Gözlerine bakarken elimde olmadan kendi kendime söz verdim ne olursa olsun bu çocukta benim korumam altındaydı tıpkı Herm gibi.

"Her şey bittiğine göre birazdan seherbazların buraya doluşacaklarına eminim. Sizi sorgulayacaklar ve onlara gerçekleri söylemenizi istiyorum" dedim sadece ikisinin duyacağı şekilde

"Sırlar Odası'nı açtığın gerçeğide buna dahil mi?" Herm'in alaycı sesini duyduğumda gözlerimi devirdim. Kimsenin bize saldırmayacağını anladığı için rahatlamıştı ve siniri daha yeni başladığını gösteriyordu.

"Bazı gerçekleri kendimize saklayabiliriz. Sadece gerekli gerekleri söylesek yeterli olacağını düşünüyorum" dedim aynı dalga geçer ses tonuyla.

"Bakanlığın veritaserum kullanacağına eminim. Sen bile veritaserumu kandıracak kadar iyi yalan söyleyemezsin"

"Bana olan güvensizliğin gerçekten kalbimi yaralıyor" dedim elimi kalbime götürüp gülerek

değişim~tomioneWhere stories live. Discover now