Ateşle Oynamak

10.1K 740 149
                                    

Arkadaşlar yeni bölüme geçmeden önce bir şeyler söylemek istiyorum. Öncelikle bu hikaye benim ilk fanfic im. Yanlışlarım olabileceğini biliyorum ama bazı kırıcı mesajlar alıyorum ve bu beni üzüyor. Hikayeyi sahiplenen herkese çok teşekkür ediyorum.

Bölümün çok geç geldiğini biliyorum ama zaten oylarda düşüktü. Onun için 80 oy sınırı koyuyorum. Eğer sınır geçilmezse bölüm yine uzun bir arayla gelecek. Şimdiden iyi okumalar


Herm'den


Vücudumda büyük bir ağrı hissiyle kendime geldim. Gözlerimi açamasam da başımdaki fısıldaşmalardan Draco'nun ve Dumbledore'nin burada olduğunu anladım. Başarmış mıydık gerçekten? Peki Tom neredeydi? Onun sesini duyamıyordum. O iyi miydi? Zorlanarak gözlerimi açtım

"Herm kendine geldin" Draco'nun ağlamaktan kızaran gözlerine baktım. Ama hala Tom'u göremiyordum. O neredeydi?

"Ben şeyy Tom nerede?" diye yönelttim aklımı kurcalayan soruyu

"Bay Riddle kendini fazla yordu. Ama eminim o da sizin gibi kendine gelecektir bayan Granger. Sizden istediğim dinlenerek gücünüzü toplamanız. Daha sonra neler olduğunu bana anlatmanız gerekecek" Dumbledore tuhaf bir tonda cevaplarken Draco tedirgin gözlerle sağ elime bakıyordu. Gözlerimi ondan ayırıp elime baktığımda kalbimin yerinden çıkacağını hissettim. Yanlış görüyor olmalıydım. Elimin olması gerektiği yerde o kahrolası gümüşi şey olamazdı değil mi?

"Riddle yaptı" diye açıkladı Draco. Gözlerimde korkuyu görmüş olmalıydı. Şu an tek istediğim Draco'yla yalnız kalıp bu korkunç durumu atlatmaya çalışmaktı.

"Ben sizi yalnız bırakayım. Eminim konuşacak çok şeyiniz vardır" Dumbledore anlamış olacak ki aceleyle hastane kanadını terketti. Yan karyolanın çekili perdelerinden Riddle'ın burada olduğunu anladım.

"Bunu yapmasına nasıl izin verirsin Draco?" dedim gümüşi eli görebileceğim şekilde kaldırarak

"Cisimlenirken septirmişsin Herm ve yapabilecekleri hiçbir şey yoktu. Sonra Riddle birden ortaya çıktı ve bizi dışarı çıkardı. Ama yemin ederim böyle bir şey yapabileceğini tahmin etmemiştim. İçeri girdiğimde o el oradaydı" üzgün olduğunu belli edercesine gözlerime bakmaya başladı

"Ölümümden o kadar kaçtıktan sonra bana bu lanet şeyle kendini göstereceğini hiç düşünmemiştim" dedim gümüşi eli dikkatle incelerken. Riddle'ın büyüsünü sonuna kadar hissediyordum. El o kadar muhteşemdi ki gümüşi pırıltısı dışında gerçeğinden farkı yoktu.

"O şekilde olmak zorunda değil bunu biliyorsun. Her ne kadar kabul etmek istemesem de Riddle sana gerçekten değer veriyor. O eli de seni öldürmek için yapmadı sadece eksik parçayı yerine koymaya çalışıyordu"

"Kılkuyruk'a da öldürmek için vermedi ama sonuç pek iç açıcı olmadı değil mi?"

"Sen Kılkuyruk değilsin Herm. Onun yaptığı hatalara düşmeyeceğine eminim"

"Onun yaptığı hata Harry'nin kaçmasına yardım etmekti. Bense burada ateşle oynuyorum."

"En başından beri ateşle oynuyoruz ve şimdiye kadar gayet iyi idare ettik. Şimdi neden işler değişsin ki?" bunu söylerken o kadar güvensizdi ki devam edemeyeceğimi düşündüm. Yan yataktan gelen kıpırtı sesleri tam zamanında sustuğumuzu gösteriyordu.

"Ben gitsem iyi olacak. Sen de biraz dinlen" Draco tekrar özür dilerim bakışları gönderip beni Riddle'la yalnız bıraktı


Tom'dan


Öldür onu Tom. Çok geç olmadan öldür onu

Acı içinde kendime geldiğimde bütün kanım çekilmiş gibi hissediyordum. Son yaşananların anıları bir kez daha beynime hücum ederken Grindelwald'ın beynimde yankılanan sesini susturmaya çalıştım. Onunla da ilgilenecektim sadece şu an bunun sırası değildi. İsabet eden lanetler yüzünden hala bitkin hissediyordum. Yan taraftan gelen fısıltıları duyduğumda Herm'in burada olduğunu hatırladım. O iyi miydi? Elinin olması gereken yerdeki korkunç boşluğu hatırladığımda bir kez daha sarsıldım. Ben nasıl böyle aptalca bir hata yapabilmiştim?

değişim~tomioneWhere stories live. Discover now