Anka Teleği

4.6K 306 261
                                    


Tom'dan


"Hogsmeade'de bir Grindelwald heykeli var. Dumbledore bakanlığı ele geçirdiğinde bir zafer göstergesi olarak onu düello yaptığınız yere diktirdi. Heykelin güvenliğini sağlamak için çevresinde yoğun koruma büyüleri ve Dumbledore'un görevlendirdiği iki nöbetçi oluyor. Heykele yapılacak bir saldırı Dumbledore'un dikkatini kesinlikle çekecektir" 

Sirius Black konuşurken bütün dikkatimi ona odaklamaya çalışıyordum ama düşüncelerim sürekli Herm'e kayıyordu. Sonunda onu bulmuştum. Tek yapmam gereken bunaktan kurtulmaktı. Ama bunun düşündüğüm kadar kolay olmayacağını biliyordum. Bunak elli yıl önce bile çok güçlüyken geçen sürede pratik yaparak daha da güçlendiğinden şüphem yoktu. Onu gerçekten yenebileceğimden emin de...

"Ne yani bunağı dışarı çıkarmanın tek yolu erkek arkadaşının heykeline saldırmak mı?" Draco'nun alaycı ses tonuyla düşüncelerimden uzaklaşıp yeniden konuşmalarını dinlemeye başladım.

"Evet Draco, Dumbledore o heykele karşı oldukça korumacı davranıyor. Eğer ordusundan başka birinin onu dışarı çıkarabilmesinin bir yolu varsa o da bu olmalı."

"Peki heykele nasıl zarar vereceksiniz? Nöbetçileri etkisiz hale getirmek kolay olsada bunağın koruma duvarını aşmak epey zor olmalı" 

"Duvarı aşmak zorunda değiliz Draco. Sadece sarsmamız yeterli. Dumbledore sorun yaratanlarla ilgilenip onları cezalandırmak için bizzat gelecektir. Heykel dikildiğinden beri bu hep böyle oldu" 

"Yinede onu yeterli sürede orada tutabileceğinizden emin olamayız. Şatoda koruma büyüleri vardı. Ve Herm'in tutulduğu bölümde daha çok olduğuna eminim. Eğer Dumbledore hemen geri dönerse tek şansımızı kaçırmış oluruz" Draco plandaki kusurları dile getirirken bense tek çözüm yolunu fark etmiştim

"Ben onlarla gitmeliyim"

"Saçmalama Tom. Eğer onlarla gidersen şatoya giremeyiz. Daha da kötüsü bunak senin büyünü hissettiği anda şatoya dönüp Herm'e zarar verebilir. Bizim aksimize onun şatoya girmek için aşması gereken koruma büyüleri yok" Draco cümlesini bitirdiğinde ona döndüm

"Haklı olduğumu biliyorsun Draco. Dumbledore'u dışarı çıkarmayı başarsak bile şatonun duvarlarına saldırdığımda büyümü tanıma olasılıkları var. Şatoya girmeyi başarsak bile savunma büyülerinin  bunağı uyaracağına eminim. Hemen geri dönecektir. Tek şansımız benim onu Hogsmeade'de tutmam. Bunu yapabileceğimi biliyorum. O cisimlendiği anda son derece güçlü bir cisimlenme karşıtı büyü yapabilirim. Ben onunla düello yaparken sen Herm'i kurtarmak için yeterli zamana sahip olmuş olacaksın"

"Seni yalnız bırakamam Tom. Bu şekilde olmaz. Herm'i birlikte kurtarmalıyız."

"Onu tekrar görmeyi ne kadar çok istersem isteyeyim Dumbledore'la savaşması gereken benim Draco. Herm'i kurtarma göreviyse sana kalıyor." dedim gözlerimi gri gözlerine sabitleyerek. Haklı olduğumu biliyordum. Bu işimize yarayabilecek tek plandı. Draco'da bunu görmeliydi. Çünkü Herm'i kurtarabilecek tek kişi oydu.

"Yalnız konuşmamız lazım" deyip masadan kalktı. Masadakilere kısa süre bakıp onu takip ettim.

"Önce Dumbledore'la savaşıp sonra hep birlikte Herm'i kurtarmaya gidebiliriz" dedi çaresizce. Söylediklerinin  ona bile doğru gelmediğini görebiliyordum. 

"Bunu yapamayacağımızı biliyorsun Draco. Eğer Dumbledore'u yenemezsem Herm'i kurtarmak için hiç umut kalmaz. En azından onu kurtarabilmeliyiz ki kaybedersem de işe yaramış olsun." 

değişim~tomioneWhere stories live. Discover now