Güven

10.9K 846 226
                                    

Tom'dan


Karşımdaki duruma bir anlam veremiyordum. Cansız üç adam ve baygın Granger. Ne olmuştu da işler bu noktaya gelmişti? Bu adamlar ondan ne istiyor olabilirlerdi? 

Gözüm kızın bacağındaki derin kesiğe takıldığında sesli şekilde küfrettim. O hayvanlar neredeyse onun bacağını koparacaklarmış. Kullandıkları kara büyünün etkisini şuan bile hissedebiliyordum. Granger'ın canının ne kadar acıdığını ise tahmin dahi etmek istemiyordum. Asamı sallayıp yarayı iyileştirmeye çalıştım. Kesik kapansada hala bir şifacının görmesi gerekiyordu. Zorlu nefes alışverişinin onu göğsünden vuran büyüden olduğunu fark ettim ve onuda ortadan kaldırdım. Bunu yapmamla birlikte gözlerini kırpıştırmaya başladı.

"Beni duyabiliyor musun?"

"Su" söyleyebildiği sadece bu oldu. Hemen bir ağaç kabuğunun içini suyla doldurup ona içirdim. Şimdi gözlerini açmış etrafı inceliyordu.

"Çok kan kaybetmişsin. Buradaki işleri hallettikten sonra seni şifacıya götürmemiz lazım" gözleri bende odaklanmıştı. Çektiği acıların sanki farkında değildi.

"Buradaki işler?" 

"Şu cesetlerden kurtulmamız lazım" 

"Ceset mi?" Gözleri korkuyla büyüdü

"Senin öldürdüğün ve benim öldürdüklerim"  dedim şaşkınlık içinde neye takıldığını anlayamıyordum

"Sen birilerini mi öldürdün?" 

"Sende öldürmüşsün" dedim. Nedense kendimi savunuyordum

"Ben kimseyi öldürmedim" sırtını arkasındaki ağaca yaslayıp dik oturmaya çalıştı. Gözleri korkuyla yerde yatan bedenler üzerinde geziniyordu. 

"Öldürmediysen o yerde yatan ne?" 

"Sersemletilmiş" sözleriyle aniden kalktım ve üçüncü adama doğru yürümeye başladım. İlk öldürdüğüm adama benziyordu. Yakından baktığımda nefes aldığını fark ettim.

Çözül

Adam hareketlenmeye başladı. Beni gördüğünde şaşkınlığını gizleyememişti

"Sende kimsin?" 

"Burada soruları ben sorarım. Siz kimsiniz ve ne istiyorsunuz?" Asamı adamın göğsüne doğrultmuştum. 

"Bu seni hiç ilgilendirmez"

"Ölen arkadaşlarında böyle söylemişti ve gördüğün üzere sonuç onlar için pekte iyi olmadı" adamın gözlerinden geçen ifade gülümsememe neden oldu. 

"Şimdi konuşmak ister misin?" Asayı yeniden ona doğrulttum. Arkamdan gelen hareket sesleriyle o yöne döndüm. 

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" Granger yavaş adımlarla bana doğru geliyordu. Bu sırada bir pop sesi duyuldu. Kafamı adama çevirdiğimde yerinde olmadığını gördüm.

"Lanet olsun. Anahtar kullanmış olmalılar" gözlerimi tekrar Granger'a yönelttim." Dikkatimi dağıtıyorsun" yanına gidip koluna girerek ona destek oldum.

"Demek ki buraya da anahtarla gelmişler. Ayrıca hala onları öldürdüğüne inanamıyorum" şuan kesinlikle daha iyi gözüküyordu.

"Asıl ben senin o adamı sadece sersemlettiğine inanamıyorum. Eğer vaktinde yetişemeseydim şuan ölmüş olurdun" bu düşünce nedense ürpermeme sebep oldu. 

"Hadi şunları halledelim"

"Tamam sanırım onları gömmemiz gerekiyor" dedim aniden konuyu değiştirdiğinde. Bu konu sonra konuşmamız gerekenler listesine eklenmişti

değişim~tomioneWhere stories live. Discover now