Tom

10.8K 751 156
                                    

Yorum bırakmayı unutmayın canlar. Dramione hikayeme destek verirseniz sevinirim

Herm'den

Kapıyı açtığımda gördüğüm görüntü şok olmama sebep oldu. Yerde yatan savunmasız bir Draco ve ona saldıran Riddle. Bana ne oldu bilmiyorum. Gördüğüm patronus neden beni bu kadar etkiledi? Şuan karşımdaki durumun sebebi bendim. Riddle'ı ben kışkırtmıştım.

Ona içinde güzel bir şey olmadığını söyledim. Buna ne kadar inandığımı bilmiyordum. Geçen sene bana Voldemort'u sorsalar vereceğim cevapla şuanki o kadar farklıydı ki.

Riddle'ın gözlerindeki tuhaf ifade korkmama sebep oldu. Bir an önce Draco'yla ilgilenmek istiyordum ama o buradayken bunu yapamazdım

"Benimle gel" Riddle bileğimi tutup beni sürüklemeye başladı

"Bırak beni" ondan kurtulmaya çalışsamda bileğimi çok güçlü tutuyordu

"Gerekirse seni buradan sürükleyerek çıkartırım" yüzündeki ciddi ifade insanın kanını donduracak cinstendi. Onu takip etmeye başladım ve ilk boş sınıfa girdik

"Draco'ya yardım etmem gerekiyor"

"Eminim birkaç lanete hedef oldu diye ölmez" öfke gözlerinde o kadar netti ki.

"Senin lanetlerine hedef oldu"

"Neden beni bir canavar olarak görüyorsun?" Sorusuyla kafamda planladığım tartışma cümleleri uçmuştu. Beni yine hazırlıksız yakalamıştı

"Çünkü öylesin" ona bakmamaya çalışıyordum. Çünkü gözlerine bakarsam ne olacağını tahmin edemiyordum.

"İçimdeki kötülüğü biliyorsun. Ama buna rağmen bana yardım etmek için yanımdasın. Peki az önce ne oldu Granger? Beni lanetlemeni istetecek ne yaptım?"

Lanet olsun o Voldemort'tu. Onu öldürmeyi istemek için bile o kadar çok sebebim vardı ki. Ama az önce gerçekten hiçbir şey yapmamıştı. Hayatındaki tek mutlu an belkide oydu ve ben onu mahvetmiştim.

"Ben şeeyy" bir cevap bulmaya çalışıyordum

"Cevabın yok çünkü cevap vermen için bana her şeyi anlatman gerekir. Ama sen anlatmıyorsun. Geldiğin günden beri benden bir şeyler saklıyorsun. Ama ne var biliyor musun Granger? Ben sana neredeyse güvenmeye başlıyordum. Kendimle ilgili şeyleri seninle paylaşıyordum. Ne kadar hatalı olduğumu bana gösterdiğin için sana teşekkür ederim."

Buz gibi sözleri ağlamaya başlamama sebep oldu. Benimle bu şekilde konuşmasını istemiyordum. Sözleri lanetlerinden daha çok canımı acıtıyordu

"Ben böyle olsun istemedim" hıçkırıklarım arasında konuşmuştum

"Sen tam olarak böyle olmasını istedin. Ve başardın. Seninle bir daha konuşmak dahi istemiyorum" arkasını dönüp yürümeye başladı. Bileğini sıkıca tuttum.

"Lütfen"

Bana hiç bakmadan bileğini kurtardı ve yürümeye devam etti.
Boş sınıfta öylece kalakalmıştım. Olaylar nasıl buraya gelmişti? En başta nefret ettiğim, bir canavar olarak gördüğüm adama ben nasıl bu kadar bağlanmıştım? Beni o kadar güzel öpen insan nasıl aynı zamanda bu kadar kötü olabilirdi? Peki gözlerindeki o ifade neydi? Sanki duygaları incinmiş gibi bakan o güzel gözleri...

Lanet olsun Granger. Kendini topla. Onun duyguları bile yok. Senden bir şeyler istediği için sana iyi davranıyordu. Şimdi alamayacağını anlayınca taktik değiştirdi.

değişim~tomioneWhere stories live. Discover now