Düello Zamanı

13.6K 848 640
                                    

Herm'den

Sınıftan kaçarak uzaklaştım. Riddle'la aynı ortamı daha fazla paylaşamazdım. Onun yanında olduğum her saniye kendimi kaybetmekten korkuyorum. O iğrenç bir katil. Sevdiğim insanların katili iğrenç biri ve biz burada onunla sıkışıp kaldık. Burada olduğum için Dumbledore'dan nefret ediyorum. Aptal planlarına bir kez daha bizi alet etmesinden nefret ediyorum.
Titrediğimi hissettiğimde bana sarılan bir elle sıçradım.

"Sakin ol sadece benim"

"Korkuyorum Draco, ben çok korkuyorum" şuan beni anlayan tek kişi oydu ve ben kendimi ona sarılırken buldum. Kafamı omzuna gömmüş ağlamamak için savaş veriyordum.

"Korkma bize hiçbir şey yapamaz. Buradan dönmenin bir yolunu bulacağım sana söz veriyorum." Gri gözlerini bana sabitledi. Gözlerinin sakinleştirici etkisi üzerimde işe yarıyordu ve beni bir sonraki sınıfa sürükledi. Ders karanlık sanatlara karşı savunmaydı ve lanet olsun ki yine slytherinle ortaktı. Aynı çatı altında olmamız yetmezmiş gibi birde aynı sınıfta olmak zorunda mıydık?

Tom'dan

Bu kızda gerçekten tuhaf bir şeyler var. Bana baktığında gözündeki düşmanlık o kadar belli ki. Daha önce bana hiç bir kızın bakmadığı gibi bakıyor. Sanki aşağılık bir yaratıkmışım gibi. Bu ise bende ona en ağır işkenceleri yapma isteği uyandırıyor.

Derste yaptığı aptallıktan sonra sakinleşmek için biraz oyalandım. Yoksa herkesin gözü önünde onu lanetleyecektim. Sınıftan çıktığımda onu sarı kafayla sarılırken gördüm. Buda neydi şimdi böyle? Bunlar sevgili miydi? Öyleyse bundan bana ne? Sarı kafa için üzücü gerçi. Yakışıklı sayılabilecek bir tip eğer biriyle çıkmak istiyorsa bu kızdan daha iyisini bulabilir.

Sınıfa doğru yürüdüğümde profesör Merrythought'u gördüm. Ders için hazırlanıyordu. Yanına gidip biraz konuşmakta fayda olabilir.

"Merhaba profesör" ona yapma gülüşlerimden birini gönderdim.

"Ah merhaba Tom. Bakıyorum yine erkencisin" bana içtenlikle gülümsedi

"Bugün derste ne işleyeceğinizi merak ettim de"

"Sözsüz büyülerle ilgili teorik ders canım" gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.

"Şey ben diyecektim ki duymuşsunuzdur muhtemelen okula yeni öğrenciler geldi. Acaba onların ilk dersinde teorik yerine düello mu yapsak?" Ona baştan çıkarıcı şekilde gülümsediğimde gözlerinin içi parladı.

"Haklısın elbette Tom. Bu onlar için daha iyi olur"

Ona tekrar gülümseyip yerime geçtim. Şimdi sıra Granger'la düello yapmakta. Canını çok kötü yakacağım Granger!
Sarı kafayla birlikte içeri girdiklerinde sakin kalmaya çalıştım. Birazdan bütün sinirimi boşaltacağım nasılsa diye kendimi sakinleştiriyordum. Ama bir yandanda içimde yükselen büyüyü hissedebiliyordum. Ders başlarken yavaşça Granger'ın yanına geçtim. Geldiğimi fark ettiğini dikleşen sırtından anlamıştım. Yan yana olduğumuz için düelloda partner olmuştuk. İşte şimdi elime düştün.

"Hazır mısın Granger?" Ona sahte bir gülümseme gönderdim

"Başlayacak mısın yoksa beklemem mi gerekiyor?"

Gözlerindeki korku ve nefret beni iyice sinirlendirmişti. Biraz sonra başına gelecekler için korkması gayet normal ama ya bu nefret?

Expelliarmus diye bağırdım. Büyü karşısında şaşırmıştı daha büyük bir şeyler beklediği belliydi. Benimde niyetim o zaten kıvırcık sadece biraz ısınalım istiyorum. Büyüyü basit bir hareketle karşıladı. Bana saldırmıyor sadece bekliyordu.

değişim~tomioneWhere stories live. Discover now