Bırak Beni

12.5K 871 690
                                    

Herm'den

Gözlerimi hastane kanadında açtığımda ilk başta neler olduğunu hatırlayamadım. Aklıma yavaş yavaş hücum eden görüntüler bir kez daha şaşırmama sebep oldu. Beni buraya Riddle getirmişti. Buraya kadar kucağında taşımıştı ve hayatımı kurtarmıştı. Hayatımı bir katile borçlu olduğum düşüncesi midemi bulandırıyordu.

Dikkatli adımlarla yataktan kalktım. Karnımda bir bandaj sarılıydı ama ağrı hissetmiyordum.
Hastane kanadından ayrılıp üstümü değiştirmek için odama çıktım. Oda arkadaşlarımın çoktan ayrıldıklarını gördüğümde ise rahatladığımı hissettim. Şimdi birde onlara açıklama yapamazdım. Sıcak bir duş alıp kendime geldikten sonra aşağıya, büyük salona indim.

Salona girer girmez gözlerim syltherin masasına kaydı. Ama aradığım kişi Malfoy değildi. Gözlerim her zamanki yerinde oturan Riddle'a kenetlendiğinde gerildiğimi hissettim. Gerçekten bir şeytana göre çok yakışıklı gözüküyordu.

Dün gece senin hayatını kurtaran çok yakışıklı bir şeytan diye düzelten iç sesime katıldım. Ona ne kadar süredir baktığımı bilmiyorum ama eşsiz yeşil gözleri benimkilerle buluştuğunda hemen bakışlarımı ondan kaçırdım ve masaya doğru ilerledim. Ona bir daha bakmayı göze alamadım

"Ee Herm cezan nasıldı?"

"Bittiği için mutluyum" dedim Alex'in sorusunu cevaplarken

"Dün odaya geri dönmeyince seni merak ettik. Kiminleydin?" Beni merak etmediği her halinden belli olan Valerie'ye gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum

"Bir trol bana saldırınca hastane kanadında kaldım" dedim bir yandanda yemeğime devam ederken

"Trol mü? Nasıl kurtuldun?" Endişeli gözüken Alex'e baktım

"Aslında beni Riddle kurtardı"

"Riddle mı? O kaçığın böyle bir şey yapacağını hiç düşünmezdim"

O konuşurken gözlerim yeniden Riddle'a kaydı. İlgili bir şekilde bana baktığını fark ettim. Yanında içine düşmeye çalışan kızı hiç umursamıyor gibi görünüyordu.

"Dersin ne?"

"Ev ekonomisi" yüzümü buruşturarak yanıtladım.

Bu aptal dersi yine almak beni sinirlendiriyordu. Derse doğru adımlarken kendimi kötüye hazırlamıştım ama bu kadarını hiç tahmin edemezdim.
Profesör Kendal tam anlamıyla deliydi. Kadını sınıfın ortasında lanetlememek için kendimi zor tutuyordum
"Kızlar sizin en önemli işiniz ileride. kocanıza iyi hizmet etmek"
Hangi kadın böyle bir cümle kurardı ki? Buna gerçekten inanıyor muydu? İçimdeki feminist duyguları bastırıp aptal derse geri döndüm.

"Şimdi basit temizleme büyüleriyle başlayalım" asasını salladı" akla pakla" temizlenen masaya gururlu gözlerle baktı. "Şimdi sizi görelim"

Gözlerimi devirerek önümdeki çöplere baktım. Asamı salladım ve büyüyü mırıldandım. Çöplerin büyük bölümü kaybolsada masa hala dağınıktı

"Bu kadar temel bir büyüyü bile yapamazken  ileride kocanıza nasıl hizmet edeceksiniz bayan Granger?"

"Evlenmeyi düşünmüyorum profesör"

"Her ne kadar evleneceğiniz erkeğe acısamda evlenmek doğanın kanunu. Yani sizin gibi bir cadı bile evlenmek zorunda" bana acıyan gözlerle bakıp ilerlerken asamı sıktığımı hissettim.

***

Günün geri kalanıda başlangıcı kadar kötüydü. En azından Riddle'la hiç karşılaşmadım diye kendimi avuttum. Kabul etmek istemesemde ona bir teşekkür borçluydum.

değişim~tomioneWhere stories live. Discover now